"Gecenin üçünde kolye arıyoruz Mert!"
Salak ben yaralıyım diye aramama izin vermemişti.Salak dediğim Nihattı.Karşı komşunun oğluydu ve çocukluğumuz beraber geçmişti.Benim en büyük şansım en iyi arkadaşa sahip oluşumdu.
"Bir saattir arıyorsun lan!Yok işte bırak."
Düşen yüzüme bakıp yine aramaya devam etmişti.O kolye birinin alacağı kadar pahalı değildi.Belki kimse beğenip almıştır ne bileyim.İçimdeki pişmanlık bir süredir en yakın arkadaşım olmuştu.Sağ solun beni hiç yalnız bırakmıyordu.
"Bu halde okula gideceğine inanamıyorum.Hayır artık neye şaşıracağımı bilmiyorum!"
"Boş yapma lan.Sanki keyfimden gidiyorum.Kıvanç itinin beni karşısında görünce suratının alacağı rengi merak ediyorum."
Korkar,şaşırır diye düşünüyordum.Ama beklediğimin tam aksi olmuştu.Yamaç her teneffüste koluma girip yürümeme yardımcı olmuştu.Bana bakarak konuşan bir kaç kişi vardı.Onların hakkımda konuştuklarını duyunca sinirden gülmüştüm.
"Yazık ya yine dövmüşler."
Yazık evet.Ama bana değil size yazık.İki yıldır Murata olanlara göz yumup şeytanın oyuncağı olmuşsunuz.Hani derler ya,haksızlığa susan dilsiz şeytandır diye.İşte bu okul şeytanlardan oluşuyordu.Hepsinden nefret ediyordum.
Dilerim Muratın yaşadıklarını yaşarsınız.On sekiz yaşında intihar eden kardeşimin bedeni gibi mahvolursunuz.Dilerim o yüzünüz asla gülmesin.
"Tost alacağım sen de ister misin?"
Yamaçı onaylayıp bir tanede bana almasını söylemiştim.Tüm gözler üzerimde iken nasıl yiyecektim acaba?O kadar çok merak ediyordum ki,Murat en son kantinde ne zaman huzurla yemek yedi?Keşke tüm bunları konuşa bilseydik.
Kafamı kaldırıp kapıdan giren bedene bakmıştım.Şimdi tüm kantin benim gibi şaşırarak ona bakıyordu.Ömeri çok kötü dövmüştüler...
Ona bunu kimin yaptığını,neden yaptığını merak ediyordum.Benden başka ona nefret eden biri daha mı vardı?Gözlerimiz buluştuğunda hemen yüzünü çevirdi.Lakin ben o gözlerde korktum şeyi görmüştüm.
Pişmanlık.
"Ömeri kim dövdü biliyor musun?"
"Bilmiyorum ve kim yaptıysa iyi yapmış.Ellerine sağlık."
Yamaç tost ve ayranı masaya bırakıp yanıma oturmuştu.Hayır karşıma otura bilirdi,çünkü ben fazla yakınlık sevmiyordumSandalyemi çekip arada mesafa açmıştım.Bakışları ilk afallamış olsa da bir şey söylememişti.
Onun arkadaşı Murattı.Galiba Mert olduğumu unutuyordu.
"Vay vay!Kimleri görüyorum."
Ben şu piçleri hafife almıştım.Kadir sandalye çekip yanıma oturmuştu.Kolunu omzuma atıp beni kendine çekmişti.Kıvanç onun aksine sırıtarak yüzüme bakıyordu.Bakışları karnımı bulup tekrar yüzüme çıkmıştı.
"Gebermemişsin."
"Seni gebertmeden ölmeye hiç niyetim yok."
"Muratcım,canım benimle hiç konuşmuyorsun.Pardon,Mertti dimi?"
Kadir kulağıma eğilip konuşmuştu.Yumruklarımı sıkıp bekliyordum.Nihat haklıydı,kendileri kaşınıp bana gelmiştiler.Kıvanç önümdeki ayranı açıp arkama geçmişti.Daha ne olduğunu anlamadan buz gibi ayranı kafamdan aşağı dökmüştü piç.
"Orospu çocuğu!"
Hemen sandalyemden kalkıp yakasını kavramıştım.Kantindeki çocukların bir kaçıyla göz göze gelmiştim.Hepsi şaşırarak bana bakıyordu.Murattan böyle bir tepki beklemiyordular anlaşılan.
"Şşş,sen kim olduğunu unuttun mu?Muratsın sen Mert.Onu vuramazsın."
Şimdi anlıyordum neden bu kadar rahat olduklarını.Belkide Mert olduğumu uzun süre saklamalıydım.
"Senin için hep müsaitim Kadir.Erkeksen çık karşıma öyle konuşalım."
"Büyük zevkle.Ne de olsa abi kardeşi birbirine kavuşturmak sevaptır dimi?"
Sırıtan yüzüne karşılık sırıtmıştım.Masada Yamaçın içtiği ayran duruyordu.Birazdan yapacağım şey bana çocukca geldiği için gülmüştüm.Ayranı alıp Kadirin ayakkabısının üzerine dökmüştüm.
Sırıtan yüzü şimdi öfkeden kızarıyordu.
"Peçeteye ihtiyacın olduğunu sanmıyorum.Sonuçta Kıvanç burada dimi?Köpeğin diliyle temizler."
Çıkmadan Kıvançın omzuna dokunup göz kırpmıştım.Onların ilişkisi kesinlikle arkadaşlıktan ibaret değildi.Biri efendi diğeri köleydi.Bu gerçeği birinin onlara hatırlatması gerekiyordu ve o kişi bendim.
Kantinden çıkmadan önce gözlerim Ömeri aramıştı.Ortadan kayboluşu canımı sıkıyordu.
"Ayran için kusura bakma,alırım sana."
"Gerek yok.İyi yaptın,içimin yağları eridi."
"Sanada mı bir şey yaptılar?"
Yamaçla hiç bu konuyu konuşmamıştım.Muratla arkadaş olmak onun başını belaya sokmuştur dimi?
"Hayır,bana hiçbir şey yapmadılar.Telefonumu kantinde unuttum hemen alıp geliyorum!"
Merdivenleri çıkmama yardım ettiyi için gitmesine izin vermiştim.Koridorun sonuna kadar duvarlara tutunarak ilerlemiştim.Sınıfta kimsenin olmadığını görünce rahatlamıştım.Yalnız oturmak çok sıkıcıydı.Murat bununla nasıl baş etti bilmiyorum.
"Bu ne lan?"
Benim için bırakılan not vardı.O notu okuyunca anlamıştım,birileri benim Murat değil Mert olduğumu biliyordu.
"Dost sandığın aslında düşman."
Kimden bahsediliyor acabaaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Actionİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!