Siren sesleri

1K 61 5
                                    

Ne alarm sesi,ne kuşların sesi...Ben karnımın sesine uyanmıştım.Çok acıktım,hatta suya bile muhtacım şu an.Düşman bile olsak insan bir su verirdi.Tabii,bunlar insan olmadığı için insanlık hakkında en ufak fikirleri yoktu.

"Nihat,iyi misin?"

"İ-iyiyim."

İyi değildi.Suratı beyazlamıştı ve bunun kan kaybından olduğunu düşünüyordum.Neredeyse kapanmak üzere olan gözleri korkutmuştu beni.Hala gülümsemeye çalışarak yüzüme bakıyordu.

"Kadir!Lan insan ol birazcık!Nihatın durumu iyi değil!"

"Sikimde mi?"

"Lütfen.Annenin hatrına lütfen."

O gözlerde ilk kez durgunluk görmüştüm.Kadiri insanlıktan çıkaran şeyin annesiyle ilgili olduğunu düşünmeye başlamıştım.Ömerin bana anlattıklarını hatırladım.Belki orta yolu bulurduk,hiç olmazsa Nihat kurtulurdu.Kadir Nihata su içirdiğinde derin nefes vermiştim.Dayan kardeşim,yirmi dört saat geçti çünkü.

"Söz veriyorum akıl hastanesine kapatılmayacaksın.Yemin ediyorum.Lütfen onu bırak gitsin,bak durumu iyi değil."

"Sana zamanında söyledim,hapis yatarım ama akıl hastanesinde kalmam.Sen beni orada çıldırtmaya yemin ettin dimi?"

"Öfke sorunların var.Ben sadece sana yeniden başlangıç yapman için şans-"

"Sen kendini çok önemsedin Mert.Lakin bir ibnenin abisi dışında başka bir şey değilsin."

İlk kez çaresizlikten ağlamıyordum.Muratı hastanede o halde gördüğümde ne hissettiysem şimdi Nihat için aynısını hissediyordum.Onun konuşamayacak halde olması yakmıştı canımı.Gözyaşlarımı sessizce akıtıp burnumu çektim.

"Ölmedim ağlama."

"Konuşma Nihat.İyi durumda değilsin...Özür dilerim,çok özür dilerim.Hepsi benim suçum."

"Yirmi dört saat geçti mi?"

Kafamla onaylamıştım onu.Yirmi dört saat geçti ve ben kurtarılmayı bekliyordum.Olkan iti mahkeme için erken gitmişti.Yolun sonuydu ve ben kaybetmiştim.Bu kez sularda boğulacaktım ve beni kurtaracak balıkçı yoktu.

"Kadir."

"Ne var yine?"

"Beni Ömer yıkasın olur mu?Babam,Nihat bu acıyı fazla taşıyamaz.Ömer güçlüdür,bunuda kaldırır."

Kadir gülümseyip kafasıyla beni onaylamıştı.Karşıma geçip işaret parmağını yüzüme doğrulttu.

"En acısı ne biliyor musun?Kimsesiz olan Yamaçtı ancak mezarı olmayan sen olacaksın."

Yamaçı defneden bendim ama beni defnedecek kimsenin olmayacağını söylüyordu.Buna da eyvallah.Nihatı kaç kez seslenmeme rağmen bir türlü uyanmamıştı.Suçlu bendim lakin cezasını sevdiklerim çekiyordu.

Yalvarırım,eğer gerçekten biri ölecekse o ben olayım.Ben hayallerimden vazgeçiyorum,ben annemden vazgeçiyorum ama lütfen benden başka kimse ölmesin.

"KADİR!"

Olkanın sesini duyunca kapattığım gözlerimi açtım.Piç geldiği gibi Kadirin belindeki silahı alıp kendisine doğrultmuştu.Ben şaşırarak ikisini izliyordum.Ne oldu?Dost düşman mı oldu?

"Olkan abi ne yapıyorsun?"

"Kıvanç tutuklandı lan!Senin kardeşin Ömer yaktı bizi!"

Ömerin ismini duyunca afallamıştım.Kıvanç tutuklandı mı?Ama nasıl...Ömer ne yaptıda yaktı herkesi?

"Abi ne diyorsun anlamıyorum.İndir şunu konuşalım."

"Ömer şahit oldu!Ömer mahkemeye çıktı!Gerizekalı kendisinide harcadı!"

Sen ne yaptın Ömer...Yine yapmıştı yapacağını.Beni asla yalnız bırakmadığı için ona kızmaya başlamıştım.Keşke benden ayrılsaydın,keşke senden hiç hoşlanmasaydım.O gözlerde gördüğüm pişmanlık hapis yatmalı değildi!

Şu piçlerin hapis yatması gerekiyordu asıl!Kıvança yedi yıl dört ay hapis cezası verilmişti.

Siren seslerini duyunca kahkaha atmıştım.Sonunda polisler bizi kurtarmaya gelmişti.Kim kurtulacaktı bilmiyordum ama bu depodakı herkes kurtulmayacaktı.


Finale çoooooooooooooooooook az kaldı.Sizce kim ölecek?

Son sınıfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin