"Video Yamaçta."
"Ben böyle işin!"
Herif her defasında dört ayak üstüne düşüyordu!Böyle giderse ona tırnağımla bile dokunamayacak hale gelecektim.Çünkü o videoyu bana vermeyeceğini biliyordum.Daha bu sabah bulduğum notu avuçlarımda ezip gözlerimi kapattım.Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordum.
"Nasılsın kanka?"
Yamaçın sesini duyunca gözlerimi açtım.Yüzü sırıtarak karşımda duruyordu.Nasıl hala gülebiliyor?
"Seni gebertirim."
"Bende iyiyim sağ ol."
Oturmasına izin vermeden ensesini kavrayıp sınıftan çıkarmıştım.Benim güzel bir dille o videoyu ondan almam gerekiyordu.Yinede yumruğumu sıkıp hazırda bekliyordum.Laftan anlamayan yumrukla konuşur.
"Bırak beni!Yine ne oluyor lan sana!?"
Merdivenlerden inerken Ömerle karşılaşmıştım.Adımlarım durmak istedi ama ben izin vermedim.Dilim konuşmak istedi ancak ben susturdum.Gözlerim yüzüne bakmak için savaşıyordu lakin ben kazandım.
"MERT!"
"Konuşalım."
"Konuşma tarzın bu mu?"
"Kucağıma alıp getirseydim seni?"
Sinirden titreyen ellerimle sigaramı yakmıştım.Saçlarımı karıştırıp camı açtım.Bu herifle aynı ortamda olmak beni boğuyordu.Konuşamadan geberip gidecektim.
"Konuşacak mısın artık?"
"Videoyu bana ver."
Yamaçın sırıtan yüzüne üfürmüştüm dumanı.Hangi videodan bahsettiğimi sormamıştı bile.Onu çok hafife aldığım için kızıyordum kendime.Muratı saf sanırdım lakin ben saflıkta birincilik kazanmıştım!
"Olur vereyim.Tabii tek bir şartla."
"Söyle bakalım şerefini kaç paraya satıyorsun?"
Yüzündeki gülümseme ortadan kaybolmuştu.Bu kez sırıtan bendim,sigaramı dışarı atıp camı kapatmıştım.Parayı bir şekilde halledecektim.Gerekirse babamdan borç alırdım.Umarım babamın bana borç verebileceği kadar isterdi.
"Murattan fotoğraflarımı al ve bana ver."
"Siktir,Kadiri bana verip kendini kurtaracaksın öyle mi?"
"Zekisin."
Beni alkışladığında sinirden kahkaha atmıştım.Asıl zeki olan oydu ben değil.Ona karşı elimde olan tek şey o fotoğraflardı ve ben kozumu kaybedecektim.İki seçenek vardı:Ya fotoğrafları verip Kadiri paketleyecektim ya da fotoğraflarla Yamaçı halledecektim.
"Tamam,kabul.Şimdi siktir git gözüm görmesin seni."
"Haber bekliyor olacağım."
Bir gün bende öldü haberini duymayı bekliyorum Yamaç.Baktım öleceğin yok ben gömeceğim seni toprağa.Yalnız kalınca öfkeden bağırıp etrafı dağıtmıştım.Bu kadar olay benim yetmiş beş kiloluk bedenime ağır geliyordu.Kaybetmeyi kabullenemezdim.Ben ve ikizim kanını boşa akıtmadı.
"Orospu çocuğu!Piç!Senin yolunu yordamını-"
Gözlerim Ömerle buluşunca kaşlarımı çatmıştım.Az önce merdivenlerde karşılaştık ve o bizim peşimizden gelmişti.Her şeyi duyup duymadığını merak etmeye başlamıştım.
"Devam edebilirsin."
"Ne işin var burada?"
"Biri sinirden kütüphaneyi dağıtıyordu.Kendine zarar vermeden yetişeyim dedim."
"Sen beni kurtarmayı kendine meslek falan edindin galiba?"
Gülümseyip kafasıyla beni onaylamıştı.Yanımda bu kadar rahat olması beni şaşırtmıştı.Ömerin gözleri eskisi gibi korkudan titremiyordu.Bir şey olmuştu...Yine benim haberimin olmadığı bir şey.
"İyi misin?"
"Çok iyiyim.Baksana yüzümde gülücükler açıyor Ömer."
Ömer karşıma dikilince gözlerim bakmamak için uğraştığı gözlerinde kaybolmuştu.O gözlere bakınca ne için savaştığımı hatırlıyordum.O gözlere yansıyan ben hayallerimi,umutlarımı hatırlatıyordu bana.
Ne tuhaf dimi?Murattan hayallerini çalan gözler bana kendimi hatırlatıyordu.
"Kazanacağına inanıyorum."
"Ama ben nedense kaybettiğimi düşünüyorum."
Ömerin duraksadığını,geri adım attığını görünce gülümsemiştim.
"Çıkma karşıma.Benim için bu sularda yüzemeyeceğim söyleniyor."
"Doğru mu peki?"
"Ben yüzmeyi biliyorum Ömer.Benim sularda boğulmam imkansız.Ancak senin boğulup gideceğine o kadar eminim ki."
Yine gitmek istediğimde aynı şeyi yapıp elimi tutmuştu.Avuçlarım bu sıcaklığa alıştığı için bu haldeydim.Herkes yasak olana tutulup gitmez mi?Peki ben neden herkes gibi olamıyorum?Yasak olan bana neden imkansız?
"Seni iki kez kurtardım.Senin beni bir kez olsun kurtarmaya cesaretin yok mu?Gerçekten o denize atlarsam boğulmama izin verecek misin?"
"İzin vermem Ömer.Gerçek şu ki,sen boğulma diye ben en derinlerde kaybolup giderim.Aynaya bakmayı geçtim,Muratın yüzüne nasıl bakacağım?O yüze her baktığımda kendimden nefret etmek istemiyorum."
On sekiz yaşındayız ya...Hayallerin hayal olarak kaldığı yaşta yani.
OFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFFF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Azioneİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!