"Sonunda geldin çıtır."
O gün Ömerin gitmesine engel olamamıştım.Ancak keşke olsaydım.Bunca zamandır olacakların önüne geçemediğim gibi engelleyemiyordum da.Ne kendimi,ne Ömeri koruyamıyordum.Evet,sadece ikimizi korumaya gücüm yetmiyordu.
"A-abi?Sen ne zaman döndün?"
"Kıvanç tutuklanınca ilk iş uçağa binmek oldu.Bil bakalım neler öğrendim!Sen yakmışsın kuzenimi?"
"Ne kadarını anlattı Kadir?Abi ben gerçekten mecbur kaldım.Lütfen beni dinle."
"Bıçağı sen mi verdin?"
Yarını beklemeyip Ömere kaç kez mesaj atmıştım.Aramalarıma cevap vermeyi geçtim,mesajlara dönmemişti bile.Gitmesine izin vermek en büyük hatamdı.Annemin uyumasını bekleyip evden çıkmıştım.
Düşmanımın evine gidiyordum.Düşmanımın evine düşmanımı merak ettiğim için gidiyordum.Artık korkmuyorum,ne yaptıklarımdan ne de yapacaklarımdan.Kardeşim için savaştım şimdi sıra kendim için savaşmaktaydı.
Senin için,bizim için savaşacağım Ömer.Kimin ne konuşacağı umrumda değildi.Benim artık kendim için bir şeyler yapmaya ihtiyacım vardı.
"ÖMER!ÖMER!"
Romeo gibi Julietimin cama çıkmasını bekliyordum.Yine ismiyle bağırıp yerde bulduğum taşı cama fırlatmıştım.Neredesin Juliet...
"Mert?Ne işin var senin burada?"
"İn aşağı yoksa ben gelirim."
Şaka yapmıyordum ve o artık beni iyi tanıyordu.Beni kafasıyla onaylayıp pijamalarıyla aşağı inmişti.Elimi tutunca sokağın başına ilerlemiştik.Ömerin kuzu pijamasına bakıp dudaklarımı birbirine bastırmıştım.Tatlı gözüküyordu...
"Neden geldin?Ya abim görseydi?"
"İyi misin?Kaç kez aradım neden cevap vermiyorsun?!"
Ona kötü bir şey olacağını düşününce geriliyordum.Bu duygulara isim vermek gerekiyordu sanırım...
"Telefonum sessizdeydi duymamış olabilirim.Ya Kadiri geçtim Olkan abi görürse seni-"
"Başlatma abine Ömer!Kimi kimden koruyorsun sen?Bana bir açıklama yapsana."
"Ne değişecek?"
Çok şey.Ellerim Ömerin soğuktan titreyen ellerini tuttu.Bir daha bırakmamak için girmem gereken tüm savaşlara girecektim.Doğru yapmadığımı bilmeme rağmen yanlış olana mahkumdum.Bu hayata bir kez geliyordum sonuçta.Ne kaybederdim?
Çok şey kaybedecektim ve tüm bunlardan habersizdim.
"Sormuştun ya,seni kurtarır mıyım diye...Oğlum ben bu sularda yüzemem lan!Hadi beni yalnız bırakma.Beraber boğulup gidelim,ne dersin?"
"Aklını kaybetmişsin..."
Gülümseyip alnına öpücük kondurmuştum.Beni itmemesi aslında gerçek cevabı görmemi sağlamıştı.Bu savaşta kaybedecektim artık emindim.Ömer alnını dudaklarımdan ayırmayıp öylece bekliyordu.Korktuğunu hissediyordum.
Çünkü bende korkuyordum.
"Geçmişte yaptıklarımı sakın unutma.Unutursan eğer bize hatırlattıkların da canımız yanar."
Ömer o kadar haklıydı ki...Ben bu duygulara kapılıp gidiyordum.Gözüm hiçbir şeyi görmesede kulaklarım her şeyi duyacaktı.
"Sana yaptıklarımı unut o zaman.Gözlerinde bana bakarken korku görmek istemiyorum.Kalbin korkudan değil aşktan titresin istiyorum."
Çok şey istiyordum bu hayattan.Acı verici olacaktı ancak ben acılara yürüyordum.Ömer elimi bırakırsa pişman olacak mıydım?Ömerin elini tutarak hayatımda herkesi karşıma almıştım.
"Mert."
"Söyle."
Parmak uçlarında yükselip kulağıma konuşmuştu.Bu da yetmezmiş gibi yanağıma öpücük kondurup koşarak evine gitmişti.
"Senden hoşlanıyorum!"
Sizce Mert doğru mu yaptı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Actionİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!