Üç fark

3.9K 208 21
                                    

"Bu anlattıkların doğru mu?Bunca şey olmuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu anlattıkların doğru mu?Bunca şey olmuş.Kimse sesini çıkarmadı mı?Gözünüzün önünde olmuş lan!"

Ben kardeşimi boğulmaktan kurtarmıştım.Ancak onlar kardeşimin hayatını cehenneme çevirmişti.Murat meğerse iki yıldır zorbalık görüyordu.Neden hiç farketmedim bilmiyorum.Beni hep görmeye geldiğinde yüzünde hiç morluk olmazdı.Tek bir iz görsem hemen ne olduğunu sorardım.

Aklımı kurcalayan şey tüm bunların neden ona yapıldığıydı.Murat ne yaptı da bu kadar ileri gittiler?

"Onlar itti kardeşi mi öyle mi?"

"Bilmiyorum.Bana bıktığını söyledi.Ben intihar edeceğini düşünmemiştim."

Muratın arkadaşı Yamaç bana öyle şeyler anlattı ki kanım dondu.Herkesin önünde kardeşimi rezil etmiştiler.Kantinde yediği yemekleri yere fıratmışlar.O kadar çok merak ediyorum ki...

Murat tüm bunları yaşarken annem ne yapıyordu?

"Çok üzgünüz.Maalesef uyanmasını beklemekten başka yolumuz yok.Yüksek katlı binadan atlamış,kalbinin atması bile mucize."

Siyah poşette Murattan geri kalanlar vardı.Üzerindeki beyaz gömlek kanıyla boyanmıştı.Kanının kokusunu içime çekip boş koridorda yere çökmüştüm.Neden kendimi suçluyordum?Dün ona sarılsaydım bu gün bu halde olur muydu?

"Çok özür dilerim."

Geç kalınmış özrümü duymayacaktı.Camın ardından bakıyordum ona.Bedeninde morarmayan yer yoktu.On sekiz yaşındayız lan biz...Bunu yapmak için bir insanın kalbi ne kadar kirlenmeli?

"Seni benden alıp götüren annen nasıl onlardan koruyamadı?"

Kardeşimin felç kalma ihtimali vardı.Ben bu ihtimal için uzun süre babamdan ayrı kalacaktım.

"Kaybetmedin mi sen?Nasıl hala yurtta kalmana izin veriyorlar?"

"Evet baba kaybettim.Ama ne yapalım hocam benden umudu kesmedi."

Çantama bir kaç kıyafet alıp gidiyordum.Annemin hep nerede yaşadığını bilmeme rağmen bir kez olsun onu görmeye gitmediğim evine gidiyordum.

"Al şu parayı koy cebine.Hafta sonları eve gel,özlettirme kendini."

Babamdan parayı alıp ona sarılmıştım.Hiç bilmediğim bir dünyaya gidiyordum.Yıllar sonra annemle karşılaşmaktan ölümüne korkuyordum.Ya ben olduğumu anlarsa?Ya Murat değil Mert olduğumu anlayıp beni kovarsa?

İşte o zaman bir kez daha dağılacaktım ve bu kez asla ayağa kalkamazdım.

"Neredesin bu saate kadar?O kadar aradım açmadın bile!Okula gitmedin mi bu gün?"

Üzerimdeki siyah tişörte bakıyordu.Kardeşimin forması çantamda anne...Hem de kanıyla boyanmış şekilde.

"Özür dilerim."

Sesim titremişti.Ben ilk kez bir kişinin karşısında konuşamamıştım.Dilim o kadar şey anlatmak istiyordu ki...Onsuz geçen yılları,onu özleyip uyuyamadığım geceleri.

"Git elini yüzünü yıka, sofraya gel Murat."

Murat için hazırlanan sofraya bakmıştım.Bir kuş sütü eksikti.Annem hep Murat okuyup adam olacak diyordu.Çocukken bile okuyup adam olmak istemiyordum.Annemin Murata bağlı olan umutları benim hayallerimi bitirmişti.

"Tamam a-anne."

Daha şimdiden oturup ağlayacak gibiydim.İki oda,bir salon annem ve Murata yetmişti.Biz babamla üç oda,bir salonda solup gidiyorduk.

"Annesinin oğlu.."

Muratın odası annemle beraber çekindikleri fotoğraflarla doluydu.İkizim ya,onun yerinde kendim olduğunu düşünecektim.Annemle beraber dondurma yerken çekindikleri fotoğrafa bakmıştım.Kaç saattir tuttuğum gözyaşları akmaya başlamıştı.

"Sen benden annemi çaldın kardeşim.Bende kısa bir süreliğine senden annemi çalacağım.Lütfen Murat,intikamını alana kadar uyanma.Benimde ona ihtiyacım var..."

Benimde anneme ihtiyacım vardı.Mert olarak sevilmesem de Murat olarak sevilecektim.

"Bak sana ne yaptım.Çilekli pasta!"

Murat ve beni birbirimizden ayıran üç şey vardı.Biri yüzme yeteniğim,ikincisi matematik,sonuncusu çilek.Benim çileğe alerjim vardı.

Son sınıfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin