"Gözlüklerini takmamışsın?"
Çatalımı tabağa bırakıp suyumu yudumlamıştım.Muratın gözlüğü çantamdaydı.
"Evdeyiz ya o yüzden çıkardım."
"Bu gün öğretmeninle konuştum.Tüm sınavları geçmişsin aferin,biri dışında."
Muratın matematikten zayıf olduğunu biliyordum.Herhalde sınavdan kalmış olacaktı.
"Matematik?"
"Evet oğlum.İki puanla geçmişsin ama biraz daha sıkı çalışmanı istiyorum."
Annemin gülümseyen yüzünü incelemiştim.Hiç değişmemişti,hala eskisi gibi genç,güzel kadındı.Merak etme anne,artık matematik sınavlarından tam puan alacağım.
"Ben doydum."
"Pasta yemedin?"
Tabağıma bırakılan dilime bakmıştım.Bu benim için hazırlanmamıştı...
"Çok doydum yarın yerim."
Muratın odasına girip kapıyı kapatmıştım.Hastanede bana verilen eşyaları inceleyip cep telefonunu bulmuştum.Kilitliydi ve ben kardeşimle bu kilidi açacak kadar yakın değildim.Muratın arkadaşı olduğunu söyleyen Yamaçın telefon numarasını almıştım.
"Yamaç benim Mert.Sen Muratın telefon şifresini biliyor musun?Arkadaşısın ya."
"Hayır bilmiyorum."
Bu nasıl arkadaşlıktı çözememiştim.Dört rakamı bulup şifreyi çözmem gerekiyordu.İlk aklıma gelen doğum yılımızdı.İki bin altı yazmıştım ancak yanlıştı.Bizi birbirimize bağlayan doğum yılımızdan başka ne olabilirdi?
"Galatasaray..."
İkimizde aynı takımı tutuyorduk.Babam Fenerli,annem Beşiktaşlıydı.Bin dokuz yüz beş-Galatasarayın ilk maçı.
"Bin dokuz yüz beş."
Açılan ekranla beraber gülümsemiştim.Muratın konuştuğu numaraları,mesajlaştığı kişileri arıyordum.Mesaj kısmı boştu,arama kısmında sadece annemin ve benim numaram vardı.Hastanede arkadaşı olduğunu söyleyen o çocuğun numarası bile yoktu.
"İntihar etmeden önce hepsini sildin mi?Ama neden..."
Kendi telefonumu yastığın altına saklamıştım.Maalesef bir süre ikizimin telefonunu kullanacaktım.
"Anne ben duş alacaktım."
"Tamam hayatım ben sana havlu vereyim."
Annem havluyu banyoya bırakıp gülümsemişti.Bir kez daha anlamıştım,Murat şanslıydı.Ne bok yiyip bu durumlara düştü bilmiyorum ama annem onun en büyük şansıydı.
"Murat,oğlum omzun nasıl geniş öyle!Spora mı başladın kuzum?"
"E-evet."
"Hangi spora başladın?"
"Basketbol oynuyoruz bazen.Bir kaç arkadaşım var onlarla beraber takılıyoruz."
"Senin arkadaşın mı var?Çok sevindim!"
Boynuma sarılan kadına sarılamamıştım bile.Benim annem oğlunun arkadaşı olduğuna seviniyor?Ne kadar saçma.Sıcak duşun altına girip gözlerimi kapatmıştım.Bu gün yaşadıklarımı bana ne unutturacaktı bilmiyorum...Şimdi unutmamalıydım,çünkü ilerde alacak intikamım vardı.
Benim hastanede yatan ikizim vardı.Onun intihar edip etmediğini öğrenmem gerekiyordu.
"Bu ne lan?"
Odaya girdiğimde yatağın altına bırakılan kutular dikkatimi çekmişti.Havluyu belime sarıp kutuları çıkarmıştım.Sekiz mavi kutu...Bana doğum günlerimde getirip benim kabul etmediğim kutuları yatağının altında saklıyordu.
"Ne yaptın sen..."
Sekiz kutunun hepsini açıp bakmıştım.Maviyi çok severdim bu yüzden kutular aynı renkteydi.
İyi ki doğdun abi!Sana havalı spor ayakkabısı aldım.Saklambaç oynarız dimi?
İyi ki doğdun abi!Şu saatten bir tanesinide kendime aldım.Havalı dimi?
İyi ki doğdun abi!Ne sevdiyini bilmediğim için bu kez kolye aldım.Kurt kolye,umarım beğenirsin!
İyi ki doğdun abi!Hiç kazak giymiyorsun,bence sana çok yakışır!
İyi ki doğdun abi!Ne alayım bilemedim,özür dilerim.Sana ayak bilekliği aldım ama beğenmezsen değiştire biliriz!
Her kutudan bir not çıkıyordu ve ben bunları şimdi görüyordum.Kendimden nefret etmek için neden bu kadar çok sebebim vardı benim?Bana geçen gün aldığı hediyeyi açmıştım.İkimizin tek fotoğrafını çerçeve yaptırmıştı.
Bu defa hediyemi kabul ettiysen yine seni görmeye geleceğim.Benim umuda çok ihtiyacım var abi.İyi ki doğdun.
Onun umutlarını elinden almıştılar.O gün meğerse son umudu benmişim.Peki ben ne yaptım?Muratı kovdum.Ben meleyi cennetten kovmuştum...
"Abin hatasını telafi etmek için burada."
Hazır mıyız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Actionİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!