Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şşş!"
Yine yapacağımı yapıp Ömeri kolundan tuttuğum gibi kendime çekmiştim.Bağırmasın diye elimle ağzını kapatıp gülümsedim.Ben olduğumu bildiği için kafasını geri omzuma yaslamıştı.Gözleri gözlerimi bulunca gülümsemişti.
"Sana küçük bir hediye aldım."
Elimdeki pamuk şekeri havaya kaldırınca kahkaha attı.Pamuk şekeri alıp bana sarılmıştı.Ömerin kocaman sarılmasına karşılık verip sıkıca sarıldım ona.Bu gün eve erken gitmesine izin vermeyecektim.
"Teşekkür ederim ama beni böyle tavlayamazsın."
"Diyorsun?"
Elini tutup çantasını almıştım.Romeo olarak Julietimin çantasını taşayacaktım.Ömer rahat bir şekilde şekerini yesin diye yapmıştım.Bir parça bana uzatınca kafamı çevirdim.Ben fazla tatlı şeyleri sevmezdim.Ömeri nasıl sevdim o muamma.
"Sevmiyorum."
"Doğru ya sen sporcuydun."
"Beni araştırmışsın?"
"Biraz öyle."
Cebimden peçete çıkartıp dudaklarını sildim.Böyle küçük çocuk gibi davranınca çok tatlı oluyordu.Tuttuğum çantayı göğsüne fırlattığımda hemen yakalamıştı.Bu kadar tatlılık bünyeme zarardı Ömer.
"Öküz."
"Sen rahat ye diye taşıdım.Hadi,herkes kendi yükünü kendi taşır."
"O zaman bende sana yük olayım."
Daha ne dediğini anlamadan sırtıma atlamıştı.Kollarını boynumu sarıp kafasını omzuma koymuştu.Düşmesin diye bacaklarını tutmuştum.Bu yükü yolun sonuna kadar taşıyacaktım.Hem de bizi izleyen iki çift gözden habersiz.
"Maç yapalım mı?"
"Kaybetmeye hazırsan olur."
Ben ve kaybetmek?Mümkün değildi.Tabii Ömer beni tanımadığı için bu kadar rahat konuşuyordu.Gerçi bende Ömeri pek tanımıyordum.Ne zaman ne kadar ileri giderdi bilmiyordum.
Ancak zaman bana Ömeri tanıttıracaktı.
"Kaybedersen acımam."
"Karşılıklı desene."
Bana gülümseyip dün yaptığı gibi yanağıma öpücük kondurmuştu.Hayır beni buna alıştırıyordu,sonra yapmazsa bozuşurduk.Topu almaya gitmesine izin vermeyip elini tutmuştum.
"Sen iyi alıştın beni öpmeye."
"Tabii ya!Bende hep sevgilim olsun öpeyim diyordum."
Kollarımı sıvayıp topu sahaya attım.Aslında Ömeri çok hafife almıştım.Şutları baya iyiydi ve sporcu olmama rağmen o benden daha hızlı koşuyordu.Kapıya ilk golü yediğimde umrumda olmamıştı.İlk ya,sonuçta kazanma şansım vardı.Lakin beşinci gölü yiyince kaybettiğimi kabullenmiştim.
Ömer düşen yüzümü görünce sırıtmıştı.Su şişesini açıp üzerime doğru geliyordu.Sikeyim,kaybettim diye hepsi başımdan aşağı dökülecekti.
"Kafanı eğ."
"Sen bana kıyamıyor musun?"
"Yani şimdi gömleğin falan ıslanır.Kızlara şov yapma diye yoksa kıyardım sana."
Tek kaşımı havaya kaldırıp kafamla onaylamıştım onu.Buz gibi su yüzünden bedenim titremişti.Yumruklarımı sıkıp suyun bitmesini bekledim.Ömer şişeyi kapatınca kafamı kaldırıp beyaz gömleğine bakmıştım.Ne yapacağımı anlamış ve koşmaya başlamıştı.
"Mert sakın!Bak kaybettin işte ya!"
"Oğlum ateş böceği misin?Dur lan koşma bir şey yapmayacağım!"
"Gömleğimi ıslatacaksın pis herif!"
Peşinden koşmayı durdurup sahanın tam ortasına uzanmıştım.Yorgundum ve koşacak gücüm kalmamıştı.Ömer yanıma gelince kolumu uzatmıştım.Sırıtıp kolumu yastık gibi kullanmıştı.
"Sen nasıl bu kadar iyi futbol oynuyorsun?"
"Abim öğretti."
Kadirden bahsedince yüzümü dönmüştüm ona.Ne söylediğinin farkına varınca boğazını temizlemişti.Kolundaki saate bakıp alt dudağını ısırdı.
"Eve gitmem gerek."
"Biraz daha kal."
Elini tutup gözlerimi kapattım.Beni kırmayıp kalmayı kabul etmişti.Ömeri eve geç göndermemin sebebi abisinin başına gelecekleri görmemesi içindi.Özür dilerim Ömer.Sana olan duygularım intikamımın önüne geçemez.Buna izin veremezdim.
Çünkü benimle beraber ikizimin kanı akmıştı...
"Baba ne yapıyorsun?!Bırak o valizi baba!"
"İbneymişsin lan sen!Ömeride kendine benzetmene izin vermem!İyileşene kadar eve gelmek yok!Tedavi olacaksın!"
Ben bu gün müdüre iki seçenek sundum.İlk seçenek,videoyu polise götürürdüm ve o itibarını kaybederdi,ikinci seçenek oğlunu akıl hastanesine yatıracaktı.O ikinciyi seçmişti...
