Bacağım alçıdan çıkmıştı ama ben buna sevinemiyordum bile.Çünkü babam tüm eşyalarımı toplayıp beni anneme götürmek için hazırlanıyordu.Ben onunla bir kaç gün kalırım diye düşünüyordum.Sadece bir gün bile yeterdi aslında.
"Baba biraz daha kalsam olmaz mı?Neden hemen gitmek zorundayım?"
"Murat şimdilik gitmen gerekiyor.Söz veriyorum biraz zaman geçsin ben seni almaya geleceğim."
İnanmıyordum.On yıldır gelmediyse şimdide gelmezdi.Babam o gün konuştuklarımızı duymuştu.Benim için değil Mert için endişeleniyordu.Oğlu benim yüzümden yaralansın istemiyordu.
"Onu benden çok seviyorsun."
Cevap vermemişti bile.Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum.Gözlerim Nihatla buluşunca alt dudağımı büzmüştüm.Biz iyi arkadaş olmuştuk.Benim gerçek ve tek arkadaşımdı.
"Amca biraz erken değil mi?Hem daha yeni yürümeye başlıyor."
"Nihat,o benim oğlum.Emin ol onun için en iyi kararı veriyoruz."
Babamla abim ikisi bu kararı ortak vermişti.Yine babamı benden çalıyordu,tıpkı on yıl önceki gibi.Bir aile olmayı umut ederek yaşıyordum ve umut ederek ölecektim.Mert odaya girince gözlüklerimi taktım.Bu gözlükler beni ondan farklı kılan tek şeydi.
"Hazır mı her şey?"
"Hazır oğlum."
Bakışları beni bulmuştu.Ben hala yatağımda oturuyordum.Kalkıp hastaneden çıkmam gerekiyordu ama istemiyordum.Annemin evine değil ben babamın evine gitmek istiyordum.
"Kalk Murat."
"Gitmek istemiyorum.Ben babamla-"
"Çocuk musun lan sen?Kalk hadi!"
Abim koluma yapışınca babam girmişti araya.Mertin gözlerine diktim gözlerimi.Öfkeliydi o gece söylediklerim yüzünden.Özür dileyecektim aslında lakin bana bunun için fırsat vermiyordu.
"Hayatını piçlerden temizledim işte.Git üniversite için hazırlan,hayallerinin peşinden git.Artık kimsenin hedefi değilsin,rahat ol yani."
"Bana en büyük zorbalığı sen yapıyorsun."
Mert babama bakış atınca babam önümden çekilmişti.Hayır ne oldu da ben apar topar gitmek zorunda kalıyorum?Abim karşıma geçince bende ayağa kalkmıştım.Yumruklarımı sıkıp ne söyleyecek diye bekliyordum.Yine uzlaşamayacaktık ve yine öfkeyle kusacaktık birbirimizin suratına.
"Ben öyle mi?Benden yıllar önce annemi kim çaldı?Beni yıllardır kendi başarısızlığı yüzünden suçlayan kim?Ne vardıda atladın peşimden?Yüzemedin diye boğuluyordun gerizekalı!"
Abim kolumu tutup sinirle sıkıyordu.Ben de onun gibi havalı olmak istiyordum,o yüzden atlamıştım peşinden.Çünkü babam hep onunla ilgileniyordu.Ben küçükken annem ve babamın konuşmasına şahit olmuştum.Annem babama aslında benim zayıf olduğumu ve onun benimle ilgilenmesi gerektiğini söylüyordu.
Peki babam ne yaptı?
"Bırak kolumu!Sen mi başarılısın?Matematik dışında ne biliyorsun?Üniversite hayalleri kurmaktan korkan zavallının tekisin sen!Beni yıllar önce dışlayan sendin!Bana ilk zorbalığı sen yaptın abi."
"Doğru.Keşke o gün seni gerçekten boğsaydım!Lan keşke hiç-"
"MERT!"
Ne söyleyecekti bilmiyorum ama galiba babam tahmin etmişti.Bu yüzden abimi göğsünden itip benden uzaklaştırmıştı.Yine acıtmıştık canlarımızı.Biz ikiziz ya,birimizin canı yandığında diğeri mutlaka hissederdi.Kalbim kanıyordu ve bende onun kalbini kanattım.
"Gidelim baba.Herkes ait olduğu yere dönmeli çünkü ben bir daha onun yüzünü görmek istemiyorum."
"Her aynaya baktığında göreceğin yüz benim.Ancak yemin ederim bende bu yüze çok meraklı değilim."
Merdivenlerde akıtmıştım göz yaşlarımı.Bu öfkeyle biz asla abi-kardeş olamazdık.Bitmedi aslında.Mert,ben,babam bitti sanıyorduk meğerse bitmemişti.
"Özledin mi beni Ömer?
"A-abi?Sen nasıl..."
Olkanın hediyesi comeback
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Acciónİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!