"ÖMER!"
Koşarak çıkmıştım merdivenleri.Asılı kalmış bedenin elini tutup onu ölümün kıyısandan kurtabilirdim.Düşmeme rağmen hemen ayağa kalkıp koşmaya devam etmiştim.İkizime yetişemedim ama Ömere yetişecektim.
"Yamaç!Yamaç sakın-"
İnip kalkan göğsüm konuşmamı engellemişti.Adım atıp Ömerin elini tutmak istemiştim lakin Yamaç önüme geçip engel olmuştu.
"Şu herif için mi ağlıyorsun?Bana tuzak kurmadan önce bunları düşünecektin!Mert sana yalvardım,benim senin gibi ailem yok dedim dimi?Senin yüzünden babam beni öldürmek için geri döndü."
"Ko-korurum.Yamaç yemin ederim seni babandan korurum.Ama lütfen,yalvarırım onun elini tutayım.Bak düşecek lütfen lan!"
Şu savaşı kaybetmeye hazırdım ancak kimseyi kaybetmeye tahammülüm yoktu.Tabii hayatın kendi kuralları vardı.Bu hikayede masum olan tek kişi vardı,o da ikizim Murattı.Ama biliyordum,biri ölmeden bitmeyecekti hikayemiz.
"Gebersin!Sen var ya sen...Murata senden daha sadığım lan ben!Sikini emdi diye aşık mı oldun hemen?Sokayım sizin ergenliğinize!"
"Kes lan sesini!Ne yaptıysam hakettin!"
"Ömer sus!"
Herkes hakettiğini yaşardı lakin Ömerin hakettiği bu değildi!Ben Yamaçı sakinleştirmeye çalışıyordum ama gerizekalı yangına körükle gidiyordu.Sus Ömer,bu herifin gözü dönmüş sus.
"Yamaç lütfen!Bak yemin ederim seni kimden istersen korurum.Lütfen izin ver onun elini tutayım."
Bakışları Ömeri bulmuştu.Orada daha fazla asılı kalamazdı.Ömere doğru ilerlediğinde yumruklarımı sıktım.Tutup elini çeker diye umut ediyordum.Yamaçın kalbinde birazcık olsun insanlık kaldıysa eğer onun ölmesine izin vermezdi.
Sikeyim kimden yardım bekliyordum?Arkadaşını çatıdan iten herif benim Ömerime mi acıyacak?
"Yamaç sakın!"
"Şansına küs."
Ayağıyla Ömerin parmaklarına basmıştı.İşte orada kırıldı tüm iplerim.Yetişsem bile değişmeyecek bazı şeyler vardı.Ben ilk aşkımı kardeşimin katiline kurban verecektim.Bu savaşta neden kaybetmeye mahkumdum?
Herkes gereken cezayı almıştı ancak ben yine bedel ödemelere doyamıyordum.
"MERT!"
Yamaç arkasını dönünce itmiştim onu.Ömerin havada kalan elini son anda tutmuştum.Ben bu sıcaklığı kaybetmekten ölümüne korkuyordum.Ömerin gözlerine son kez baktığımı düşünüp dudaklarımı birbirine bastırdım.Onu hemen yukarı çekmeliydim.
"Sakın bırakma elimi.Sakın!"
"Nasıl peşimden gelirsin?Aklını ekmeğin arasına koyup yiyor musun her sabah?"
"Seni peşinden atlayacak kadar çok seviyorum."
Onu yukarı çekip ölümün kıyısından almıştım.Ölümle yaşam arasındakı ince çizgide elimi tutup beni yaşamaya geri döndüren hep oydu.İlk kez onu kurtarmıştım ve asla bırakmayacaktım.Ömere sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım.Az önce nasıl nefes alıyordum?
Kollarımdakı bedenin varlığı hatırlatmıştı bana nefes almayı.
"İyi misin?"
"İyiyim."
"Çok korktum..."
Az önce söyledim ya,onu peşinden atlayacak kadar çok seviyordum.Bu gerçekti işte.Onun varlığı benim huzurumdu.Yokluğu bu hayatta cehennemi yaşatırdı bana.
"Mert."
"Efendim."
"Boğulacağım."
Hala şaka yapabiliyor olması şaşırtmıştı beni.Kollarımı gevşetip yüzünü ellerimin arasına aldım.Yanakları soğuktan kızarmıştı.Neden montunu giymeden Yamaçın peşinden gittiğini merak ediyordum.
"Hayır dışarı çıkıyorsun montunu giysene!"
"Ben nereden bileyim herifin beni çatıya çıkaracağını?"
Etrafıma baktığımda Yamaç yoktu.Çoktan kaçmıştı çünkü onu döveceğimi tahmin ediyordu.Ancak ben sözümü tutacaktım.Başına gelenler için sana acıyordum Yamaç.Bu yüzdendi kalbimdeki sızı.
Ama ne yaşadıysan hakettin.
"Seni eve bırakacağım."
"Sen nereye?"
Son iyiliğimi yapmaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Aksiyonİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!