Allahım çok şükür!Sıralamada 1 olmuşuz!Çok mutluyuuuuuum
"Lan!"
Kütüphaneye soktuğum bedenin ağzını kapatmıştım.Ömer mesajlarımı okuyup cevap vermeyince bana başka seçenek bırakmamıştı.Sırtı göğsümle birleştiğinde korkmasın diye kulağına eğildim.
"Korkma,benim Mert."
Elimi çekince hemen araya mesafe açıp yüzünü bana dönmüştü.Derin nefes verip işaret parmağını yüzüme doğrulttu.Gözlerim hala Ömerin inip kalkan göğsüne bakıyordu.Onu bu kadar korkuttuğum için kendime kızıyordum.
"Asıl korkmam gereken kişi sensin!Ne istiyorsun?İstediğin her şeyi yaptım,daha ne yapabilirim?"
"Ömer,sadece konuşmak istiyorum.Mesaj yazdım cevap vermedin.Abin bir şey yaptı sandım.Merak ettim olamaz mı?"
"Olamaz!Sen beni merak edemezsin.İstediğin her şeyi yaptım ve bitti.Abimi senin önüne atmamı sakın bekleme!"
O da benim gibiydi.Ben nasıl Murat için savaşıyorsam o da abisi için savaşıyordu.Kadiri benden korumak istediğini görebiliyordum.Keşke senin gözlerinde gördüğüm pişmanlığı,dilinden dökülen özrü Kadirden duya bilseydim.
"Seni merak ettim."
"Etme ve bir daha bana sakın dokunma!"
Haklıydım,bedeni ona dokunan kişi ben olduğum için titriyordu.Ömere o gece yaptığım şey için özür dilemek içimden gelmiyordu.Benim kardeşimde bunları yaşadı.Ama sen destek çıkıp sustun Ömer.
Kapıyı açmasına izin vermeyip bileğini yakalamıştım.Bu kez sırtı duvarla buluşunca arada mesafe bırakmamıştım.Korkudan büyüyen gözleri beni sinirlendiriyordu.
"Sana bana dokunma dedim."
Kısık çıkan sesini duyunca gözlerimi kapattım.Ellerim kollarına çıkıp işaret parmağımla dokunmuştum ona.Tek dokunuşumla titreyen bedeni bana yüzümü buruşturdu.Bu kadar korkuya sebep olan bendim.
"Lütfen."
Sol elim yüzüne çıkıp yanağını okşamıştı.Benim artık adım atmam gerekiyordu.Neden,nasıl diye sormayın.Çünkü kalbimin bana hazırladığı tuzaktan şimdi haberim oluyordu.
"Aç gözünü."
İkimizde gözlerimizi açınca Ömerin dolan gözleriyle karşılaşmıştım.Hadi Mert,hadi oğlum şimdi değilse ne zaman.
"Mert lütfen."
"Özür dilerim."
Ömerin gözlerinde ilk defa gördüğüm ışık yüzümü gülümsetmişti.Bir özür bu kadar kıvılcım yaratabilir miydi?Eğer öyleyse ben her saniye özür dilerdim.Gözlerimi kapatıp dudaklarına eğilmiştim.Baş parmağım dudaklarına değince sıcak nefesini hissetmiştim.Ben bu hissi sevmiştim ve eminim bunun için kendime çok kızacaktım.
Kısa,ama bizim için çok şeyi değiştirecek öpücüktü.Baş parmağımı dudaklarının üzerinden çekmeyip öpücük kondurmuştum.
"Nerede kamera?"
"Ne?"
Elleri beni göğsümden itmişti.Ömerin köşe bucak ne aradığını merak ediyordum.Kütüphaneyi dağıtmadan kesmiştim önünü.
"Ömer saçmalama!"
"Ben mi saçmalıyorum?Sağol ya gerçekten!Sana çok teşekkür ederim.Bu kez beni dövmediğin için.Şimdi çıkar kamerayı hadi."
Benim açtığım yaralar öyle öperek kapanacak türden değildi.Sinirden kahkaha atıp yumruklarımı sıkmıştım.Ben Mert,yüzemeyeceğim sularda boğulup gidecektim.Bu kez beni kurtaracak Ömerim olmayacaktı.
"Git Ömer."
"Mert kamera-"
"Defol git lan!Çık git Ömer!"
Git Ömer.Benim yüzemeyeceğim tek deniz gözlerinden akan yaşlar olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son sınıf
Acciónİkiz kardeşinin yerine geçen Mertin hikayesi.Muratı,ikizini hastanelik eden o kişiyi arıyordu... Eşcinsel konulu!