2.2-

479 76 182
                                    

14.05.24
Tekin Alaca

Burayı sevdim, yatağımın hemen yanından geçen soba borusu yatağımı sıcacık yapıyordu ve gerçekten bir an yataktan kalkamayacak gibi hissettim. Ana kucağından daha sıcaktı.

Ardından yaptığımız antrenman toplamda bir buçuk saat sürmüştü, Eser komutan orada bir canavar gibiydi. Cemil komutan mı daha asabi, Eser mi; bilemiyorum. Bir saniyelik yavaşlamayı dahi kabul etmiyor. Barfiksi hızlı çekmem onu şüpheye düşürdüğünden sadece anlık olarak yavaşlatarak çektirmişti, doğru yaptığımı gördüğündeyse beni rahat bıraktı.

Sürekli güldüğüm, heyecandan yerimde duramadığım için bana Kaçık demeye başlamışlardı, badime ise sadece komutanlar Kaçak diyordu, koğuş arkadaşlarımız ona ses etmiyorlar.

Şu anda da kahvaltı saati bitti; herkes görev yerine dağıldılar. Bana vermediklerinden koğuştaki sönmek üzere olan sobayı harlıyorum. Acaba operasyona ne zaman çıkarız?

Yatakhaneye badimin girdiğini gördüğümde gülerek ona selam verdim. Yemekte de kimseyle göz kontağı kurmamış, masanın ucunda yiyip kalkmıştı. Tabii komutanların ardından. Şimdi de selamımı almadan yatağına gittiğinden duruldum. Neden konuşmuyor? Sobanın kapağı elimden kayıp biraz sesli kapandığında ben bile irkilmiştim.

"Sen bana mı atarlanıyorsun lan?" Yatağından öfkeyle kalkmış, bana bakan elemana döndüm.

"Neden atarlanayım? Elimden kaydı." Karıştırma demirini sobanın üzerine astım. "Badimsin oğlum benim, kardeş olacağız."

"Kardeş? Siktir git lan! Senin gibileri bilirim ben..." Atarlı ergenler gibi tekrar yattığında ona baktım. Sanki baktığımı hissetmiş gibi bana döndü, "ne bakıyorsun lan?"

"Ayıp oluyor abi. İkimiz de yeniyiz, yavaş yavaş alışacağız." Sakinliğime tezat oluşturmak ister gibi öfkeyle yatağından indi.

"Ayıbı doğruyu senden mi öğreneceğim piç kurusu?" Önümde dikilmesi ya da gözlerinin ateş saçması, sıktığı yumrukları umurunda değil. Ama neden hep sinirliler badim olmak zorunda.

"Ne oluyor orada?" Erkin çavuşun sesini duymamla kapıya döndüm, bize bakıyor.

"Sorun yok çavuşum. Badimle anlaşmaya çalışıyorduk." Önüme döndüğümde fısıldadım, "bak kardeşim!.."

"Senin kardeşin değilim lan!" Haykırarak beni ittirmesiyle arkamdaki sobayla beraber düştüm.

Düşerken insanlar refleks olarak bir yerlere tutunmak ister ve bunu kendileri seçemezler. Benim tutunduğum yerse soba. Kapağı ayrı yere fırladığından içindeki tüm yanan odunlar da dışarı, üzerime fırlaması, harlı dışına tutmam. Bağırarak yanan elimi tuttum. Siktir! Siktir! Siktir! Acıyla haykırarak anında oturur pozisyona geçtim.

"Kaçak siktir git lan!" Çavuşun haykırışı, birinin gelip beni tutması...

"Ne oluyor lan orada?" Gür sesli başçavuşun gelişi.

Susup dişlerimi sıktım. Canım yanıyor, canım çok yanıyor! Ağlamamak için kendimi sıkarken birinin yanan badimi söndürmeye çalıştığını hissettim.

"Kaçak!" Teğmenin gür haykırışıyla ana daha çok odaklanabildim. Çavuş üzerimde yanan yerleri söndürmeye çalışırken başçavuş kanayan elime tutmamam için kendi avucunda tutuyordu. "Götürün atın lan şu ibneyi! Yarın siktir olup gideceksin buradan!"

Kaçık AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin