2.24- Özel Bölüm Geçmişsizler Timi

411 59 48
                                    

Tekin Alaca

"Geçmişsizler Timi" diye kendimize isim verdiğimiz sıralar hepimiz daha çok yeniydik; Çağrı bize alışmak için her yolu deniyor, Oğuzhan kendi içindeki savaşları tüm saydamlığıyla gösteriyor, ben heyecandan uyuyamıyor, Turgut ise bize güvenip de konuşmuyordu. Zaman geçtikçe kavgalarımız, kahkahalarımız, göyaşlarımız, hatalarımız ve doğrularımız arttı, sayılamayacak derecelere geldi ve biz de biz olabildik. Ettiğimiz kavgalar, yaktığımız canlarımız, söylediğimiz hakaretler artık gururlandığımız anlar haline geldi; çünkü biz onlardan ders çıkarabildik.

İntiharı ve kötü karakteriyle kendini ön plana getiren Çağrı sualtı taarruz komutanlığında belki de diğer üçümüzün çekindiği eğitimlerden geçerek İstanbul'daki mangasında; Oğuzhan karakterine oturan deliliği ile burada yapamayıp Kuzey Irak'ta tankçılıkta; suskunluğu ile dillere nam salmış, bir süre sonra eğitimini başka yerde tamamlamak için yanımızdan ayrılan Turgut ise Jandarma özel asayiş komutanlığına bağlı olarak Şırnak'ta bir timde görevlerini yerine getiriyorlar. Artık sıra bana geldi, benim de görevim kararlaştırılacak.

Kanat komutan bizleri eğitirken de eğittikten sonra bizim gibi bir ekiple daha önce tanışmadığını, her şekilde onun için özel ve farklı olduğumuzu anlatırken anlamamıştım. Şu ana kadar yirmi çocuğu eğiten komutanım, daha önce hiçbir ekibin birbiri arasında bu denli yakınlık görmediğini, eğitimleri bittikten sonra genelde konuşmayı ve görüşmeyi kestiklerini, kendilerine tim adı dahi vermediklerini en ince ayrıntısına dek anlatmıştı. Kanat komutanın eğitimleri ciddi derece insafsız. İlk aylar sürekli alışabileceğimiz derecede kalacağını düşünsek de zamanla hep daha kötü, en kötü şekilde eğitildik çünkü gizli subaylar olmak zorundaydık. Devletin en gizli subayları. Bunu neden yapıyorlar anlamıyorum, neden gizli subaylar yetiştiriyorlar? Zaten askeri okullarda yeterince subay, astsubay ve uzman yetiştirilirken bizim gizli olmamız için ellerinden geleni yapıyor olmaları ciddi derecede güvende, sağlam hissettiriyor. Toplamda 24 gizli subay var, hepsi şu anda bambaşka yerlerde ve asıl görevleri için şimdilik göz önlerinde saklanıyorlar, bizler gibi.

Şimdi tekrar Geçmişsizler Timi olarak toplanıyoruz. Çağrı, bizim için Antalya'da bir villa kiralamış. Hiç görmediğimiz bir şehir seçmek istediğimizden kararı en normal hayatı yaşayan çavuşumuza bıraktık, o da Antalya dedi ve gidiyoruz.

Valizimi toplayan Kanat komutanı izledim. Şırnak'taki karakolda onun hayatı hakkında çok fazla şey öğrendim, teröristler arasında çok bilindik komutanmış. Onu tanıyan teröristler sırf eline düşmemek için ya intihar ediyor ya da ölene dek çatışıyorlarmış. Şeytanın Tüfeği adını vermişler, yılan deliklerinden dahi hedefini indirebiliyormuş, aradığı teröristi elini koyduğu gibi buluyormuş. Yekta Binbaşı ile zamanında da çok ciddi kavga edip tüfeği ile görev esnasında binbaşıyı omzundan vurmuş, çünkü askerlerine zorbalık etmesine dayanamamış, uyarıları da narsistçe geri çevrilmiş, o da onu vurmuş. Ardından birbirlerinin kemiklerine kıracak şiddette kavgaları Kanat komutanın orada sonu olmuş; ondan ya askerliği sonsuza dek bırakılması istenmiş ya da gizli subaylar yetiştirmesi. Eser komutan ikna etmeseymiş askerliği bırakıp gitmeye çoktan hazırmış. Tabii karakoldakiler subay yetiştirdiğini bilmiyorlar, sadece Ankara'daki askeri okulda düzgün, açık bir eğitmenlik yaptığunı biliyorlar. Eser komutan da aynı, en yakın arkadaşının herhangi bir eğitmen olduğunu sanıyor.

"Bol bol denize gir," diyen Kanat abim valizin fermuarını kapadı. "Hatta sabah, gün doğumunda girersen daha iyi hissedersin. Hasta etmeyecek yağmurlarda da gir, denizin içinde yağmurda kalmanın tadını çıkar."

"Sen gittin mi hiç?" Sorumu onaylayıp valizimi koridora koyduğunda tekrar odaya geldi ve daha demin valizin olduğu yatağa yattı, tavana bakarken gülüyordu.

Kaçık AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin