Ukte Kalanlar

12.

Kimdi Engin ve ben neden onun ismini hatırlıyordum?Engin benim önceki hayatlarımda da vardı.Ölmeme bir kaç hafta kaldığında ortaya çıkar ve cesedimi gömerdi.

Onun yapması gereken sadece beni gömmekti.Ama merak ediyordum,neden bu kadar erken çıktı karşıma?

"S-sen burada ne yapıyorsun?"

Gülümseyerek bana yaklaşmıştı.Turuncu saçlarımdaki tokayı açıp kulağıma eğildi.

"Şanslısın,yine ben varım bu hikayede."

Evet,şanslıydım.Kimse beni anlamazken hep o vardı.Beni gömmek için bile olsa vardı.

"Çınar!"

Cihanın sesini duyunca Engini itmiştim.Afallayan gözlerimle ona bakmıştım.Bir dakika,Cihan neden öfkeliydi?

"Demek ismi Cihan."

Hızlı adımlarla gelmişti yanımıza.Onun bizi bırakıp gitmesi gerekiyordu.

"Merhaba,Engin ben."

Enginin ona uzattığı ele bakıp ellerini cebine sokmuştu.

"Cihan Bulut Kutlu."

"Vay,çok duydum.Ünlü iş adamının oğlunun burada ne işi var?"

Ne işi olacaktı salak!Tabii ki sevgilisini görmek için geliyor.

"Sen kimsin?Tanıyor musun?"

Bana sormuştu.Mal gibi bakıyordum yüzüne.Sen bile tanıyordun aslında Cihan.Ancak sanırım şu hayatında tanımıyorsun.

"Arkadaşım."

"Arkadaşın?"

"Evet.Ben bir yolcu edeyim."

Enginin koluna girip çıkartmıştım dışarı.Daha bir sene vardı ölmeme.Neden erken geldi?

"Allahın cezası niye geldin!?"

"Kaç yaşındasın?"

"Daha bir sene var!"

"O zaman erken öleceksin.Ne bilim ben?"

Erken öleceksem eğer demek bir şeyler değişiyordu.Ama nasıl...

"Ben erken ölüyorsam... Hikaye değişiyor mu?"

"Salak konu ölmen değil öldürmen!Yaşıyor mu?"

"İsmi Cevdet ve yaşıyor.Hatta en yakın arkadaşıyım."

"Yok devenin götü artık."

Enginin numarasını alıp göndermiştim onu.Zaten motorunu almak için gelecekti.Ben erken ölüyorsam bu Cevdeti öldüreceğim anlamına geliyordu.

Hayır...

"Gitti mi arkadaşın?"

"Evet.Sen neden geldin?"

"Cevdetin telefonu arabam da kalmış."

Onu kafamla onaylayıp yağmurdan sonra çıkan güneşe baktım.Çok güzel parlıyordu.

"Gerçekten kimdi o?"

Kafamı çevirdiğimde Cihanın göğsüyle karşılaşmıştım.Ne zaman dibime girmişti?

"Seni ilgilendiriyor mu?"

"Garip davrandığın için evet.Kimdi o?"

"Sana hesap vermek zorunda değilim."

"Hesap sorduğu mu nereden çıkardın?"

Hissettim.Beni yanıltan hislerimdi aslında.

"Dimi,sen bana niye hesap sorasın?"

"Çınar.Tribini sikerim."

"Sor bakalım sikim de mi?"

Sana kızgınım.Sana öfkeliyim.Gözlerine,nefesine,tenine öfkeliyim ben.Bana kör oluşuna kızgınım ben.Beni görmen için uğraşıp durdum ancak sen bana hep kördün.

Aşk nedir seninle öğrendim.Bana öğrettiğin şeyi benden nasıl esirgedin?

"Cihan,ne yapıyorsun burada?"

"Telefonun arabam da kalmış."

Ona sarılırken gülen gözleri bana buz gibi bakıyordu.Beni ısıtan sana duyduğum aşktı oysa.

Ah Çınar.Ölümle yaşam arasındaki ince çizgidesin.Sor bakalım kendine,ben bu aşktan vazgeçsem uzun süre yaşar mıyım diye.

Nasıl gidiyor kuzularım?