Beni Cihanın öldürmesini beklerken sıcaktan geberip gidecektim.Sabah o kadar bekledim ama Cevdet gelmedi.Ben de geç kalmamak için daha fazla beklemedim.
Sonuçta tamir edilmesi gereken motorlar vardı.
"Çınar,Cevdet uyanmadı mı?"
"Yok abi ya.Uyanınca gelir ama."
Cihanın kollarının arasındadır muhtemelen.Neden uyansın?Ben olsam hiç uyanmazdım.Sonsuza kadar uyurdum.Aşk böyle bir şeydi.Çoğu zaman düşünüyorum,katil olmam aşkımı kirletti mi diye.
Cevap bulamıyorum.
"Zayıflamışım..."
Dudaklarımın altında mırıldanmıştım.Aynadan üzerimde bol duran atlete bakıyordum.Giymesem de olurdu çünkü zaten içim gözüküyordu.
En iyisi üzerimde dursun.
Dünü hatırlayarak başlamıştım işe.Cihanla doğru düzgün konuşmuştum ve çok mutluydum!Eskiden bunun hayaliyle yaşıyordum.Ama şimdi gerçeğini yaşadım...
Ayaklarım yerden kesildi.Bana nefretle bakmıyordu.Bu benim için çok kıymetliydi.
"Cihan,nasılsın oğlum?"
Cihan mı?
"İyiyim,sen nasılsın amca?"
Kafamı hafif kaldırıp kapının önünde duran siyah takım elbiseli adama baktım.Cevdet yanında yoktu...
"Günaydın."
"Günaydın."
Hep olduğu gibi elleri cebinde,yakışıklı yüzü karşımdaydı.Beni baştan aşağı süzüp gözlerime bakmıştı.
"Cevdet burada değil."
"Onun için gelmedim.Senin için geldim."
Hani az önce dedim ya ayaklarım yerden kesildi diye... Şimdi yer ayaklarımın altından kayıp gitti.
"Benim için mi?Neden?"
"Arabamın lastiği patladı.Araba tamir etmediğini biliyorum ama lastiği halledersin bence,hm?"
Onu kafamla onaylayıp arabaya bakmak için dışarı çıkmıştım.Ön lastiği patlamıştı.Lakin patlamak değilde biri bıçağı saplamış gibiydi.
"Patladığına emin misin?Bıçaklanmış gibi."
"Orasını karıştırma.Sadece lastiği değiş."
Karıştırma mı?Uyuz.
"Tamam,nasıl istersen."
Tam yere çökecektim kolumu kavramıştı.Hayır,yere çökmeden lastiği nasıl değişeceğim?
"Burada mı yapacaksın?"
"Evet.Beş dakikalık iş.Arabayı içeri sokmana gerek yok."
Kolumdaki elini çekmesini bekliyordum.Ancak sanırım çok bekleyecektim.
"Cihan."
"Üzerine doğru düzgün bir şey giyemez misin?"
"Takım giyeyim?Hatta kravat takayım daha havalı olur."
"Çınar."
Dişlerini sıkarak konuşunca geri vites yapmıştım.Sabah sabah kimsenin sinirini çekemezdim.
"Üzerimdekilerin nesi var?"
Gözleri göğsümü bulduğunda yutkunmuştum.Sikeyim unutmuşum...
"Mahalleye şov mu yapman gerekiyor illa?"
"Abart.Zayıflamışım ne yapabilirim?"
"Çekil."
Beni kenara ittiğinde mecbur izlemiştim onu.Bir dakika... O neden yere yatıyordu?
"Cihan ne yapıyorsun?"
"Senin yapman gerekeni."
"Kalk ben yapayım o zaman."
Bakışları susturmuştu beni.Madem kendisi değişecekti niye geldi?Onu anlamak zordu.Ancak insanın kendi kendisini anlaması daha zordu.Konu ben olunca sürekli kirlenen takım elbiselerini hatırladım.Dün ceketi,bu gün üzerindekiler...
"Bitti."
"Sen gel burada işe başla.Malum takımın hakkını veremiyorsun artık."
Şaka yapmıştım ve bunun farkındaydı.Üzerindeki tozları temizleyip hala sırıtan yüzüme bakmıştı.Bana doğru adım attığında bir kaç adım geri gitmiştim.Hayır,adım atmıyordu üzerime yürüyordu!
"Şakaydı... "
Şey, benim sesimi gören oldu mu?
"Bir daha anlat güleyim o zaman."
Sırtım arabasının camıyla buluşunca kaçacak yerim kalmamıştı.Bakışlarım ya yere iniyor ya da Cihanın yüzüne çıkıyordu.Yüzüme doğru eğilmişti.Sıcak nefesi tenimi yakıyordu.
"Çok sıcak."
"Evet,kırk derece."
"Nefesinden bahsediyorum."
Siktir...Benim dilimi kes dilimi boğazımı değil!
Benden bunu kesinlikle beklemiyordu.Afallamış yüzünü görünce pişman olmuştum.Bu evrende dilimi asla tutamıyordum.Gözlerini gözlerimden ayırıp aramızda mesafe açtı.
"Ş-şey b-ben... Özür dilerim.Öyle birden söyledim."
"Anladım.İyi günler."
Umarım gerçekten iyi günler yaşardım.Umalım.
Lütfennn söyleyinnn.Çiftimin güzelliği şaka mı?☺️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukte Kalanlar
RomansaÖnceki hayatında sevdiği adamın aşık olduğu kişiyi öldürdü.Bunun üzerine iki kez yeniden farklı hayatlara doğdu.Maalesef kaderinden kaçamamış ve yine aynı şeyleri yaşamıştı. Şimdi 2024 yılındaydı.Artık katil olmak istemiyordu.