Tüm gece Cihanı düşünmüştüm.O kadar sırıtmıştım ki yanaklarım ağrıyordu artık.Son kez doğuyorduk.Ben ilk ve son kez başarmanın verdiği mutlulukla uyuyamamıştım.Sabah erken kalkıp Cevdete kahvaltı hazırlamıştım.
"Günaydın Çino."
"Günaydın Cevo."
"BU NE LAN?!"
Uykulu gözleri fal taşı gibi açılmıştı.Mükemmel sofra hazırlamıştım onun için.
"Beğendin mi?"
"Kuş sütü eksik!"
"Senin için yaptım."
Sırıtarak ve özgüvenle söylemiştim.Sanki altın madalya kazanmış gibi hissediyordum.Ancak kazandıklarım altın madalyadan çok daha kıymetliydi.
Aşkta ve arkadaşlıkta kazanmıştım.Kardeşlikte yani.
"Çok güzel lan!"
"Dün çok yoruldun.Telafi olarak düşün."
Aynı zamanda özür olarak.Dün Engin Cevdeti kıracak laf söylemişti.Ancak Cihanın buraya benim için gelmesi bile onu kırmıştır.Bunu düşünemeyecek kadar salak değildim.
"Ne telafisi be.O salağa kızdım ben o kadar."
"Cihanın buraya gelmesi rahatsız edici olmalı.Özür dilerim.Duyguların her ne olursa olsun bir geçmişiniz var."
"Geçmiş...Rahatsız oldum evet.Lakin duygularımla alakası yok.Rahatsız olduğum şey ona yaşattıklarımdı.Cihanı her gördüğümde önceki hayatlarım da ona yaşattıklarım aklıma geliyor.Benim yüzümden hiç sevmediği kadının esiri olarak yaşadı.Hayatının sonuna kadar mahkumdu... Onun hayatına hiç girmeseydim siz çok mutlu olurdunuz."
Olmazdık.Eğer ki hikayede onun bana aşık olması yazılmadıysa Cevdet olmasaydı bile başkasına aşık olurdu.Bana değil...
Bu kez gökler bana acımıştı.Belkide gerçekten pişman olduğuma inanmıştılar.Birini öldürmek asla doğru değildi.Ona hayatı ben sunmadım peki ondan nasıl aldım?
"Seni hep göğsünden vurduğum için köpek gibi pişmanım.Yemin ederim ilk hayatımıza dönme şansım olsa asla yapmazdım.Seni asla öldürmezdim Cevdet."
"Düşününce ölmek bana verilen en iyi cezaydı.Bana aşık olan kişinin hislerini yok saydım.Onu kullandım..."
Hepimiz hatalıydık.Bizler ölerek kurtulmuştuk.Ama Prens hayatının sonuna kadar mutsuz şekilde yaşamak zorunda kalmıştı.
Şanslı olan belkide bizlerdik.
"Hikaye değişti mi bilmiyorum.Lakin eskisi gibi olsa bile ben sana asla kıymayacağım.Söz veriyorum kardeşim."
Cevdetin dolan gözlerine bakıp ona peçete uzatmıştım.
"Ağlamıyorum be!"
"Gözüne toz kaçtı dimi?"
"Evet!"
Kahkaha atarak kahvaltı yapmıştık.Cevdet bana ailesinden bahsetmişti.O kadın artık onunla uğraşmıyordu.Bu beni rahatlatmıştı.Onun artık korku içinde yaşamasını istemiyordum.
Telefonum çaldığında arayan kişi Cihandı.Zeytun boğazıma kaçmıştı.
"Helal kanka!"
Sırtıma vuran Cevdete teşekkür edip aramayı açmıştım.Sikeyim biz kahvaltı yapacaktık...
"Günaydın portakal kafa."
"Günaydın.Kapıda mısın?"
"Apartmanın tam önündeyim."
"Geliyorum!"
Aramayı sonlandırıp hemen ayağa kalkmıştım.Saçlarımı tokayla toplayıp spor ayakkabılarımı giymek için koşmuştum.
"Lan nereye!?"
"Kanka bizim kahvaltı işi vardı.Sikeyim ben tamamen unutmuşum!"
"Lan salak ben o kadar şeyi nasıl yiyeceğim?!"
Haklıydı... Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişiye sarılmıştım.İlk kez tam zamanında gelmişti!
"Al sana eşlik edecek kişi!"
Koşarak inmiştim merdivenleri.Cevdetin arkamdan yaptığı isyanları duymazlıktan geldim.
"Bir sen eksiktin Engin!"
"İşte tamamlamaya geldim."
"Hayır ya hayır..."
Çınarımda Çınarım🤣🤣🤣🤣

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukte Kalanlar
RomanceÖnceki hayatında sevdiği adamın aşık olduğu kişiyi öldürdü.Bunun üzerine iki kez yeniden farklı hayatlara doğdu.Maalesef kaderinden kaçamamış ve yine aynı şeyleri yaşamıştı. Şimdi 2024 yılındaydı.Artık katil olmak istemiyordu.