Aşk benim için imkansızdı.Ancak bir umut yaşamayı gerçek kılmak istiyordum.Ben yaşlanınca nasıl göründüğümü,huysuz dede olduğum yılları görmek istiyordum.
"B-bu imkansız..."
Dışarıya çıkmıştım nefes almak için.Çıkmak değil kaçmaktı benimki.Elim boğazımdaki izi okşuyordu.Keşke bunu daha önceden bilseydim.O zaman birilerinin ize dokunmasını engellemem kolay olurdu.
"Çınar."
Cihanın sesini duyunca kalbim eski hızına geri dönmüştü.Artık nefes alabiliyordum.
"Cihan."
"İyi misin?Üşüyor musun?"
Mavi takımın ceketini çıkartıp omzuma atmıştı.Üşümüyordum,endişeliydim diye titriyordum.
"Teşekkür ederim."
"Yüzün beyazladı.Ne dedi o herif?"
"Arkadaşım bazen hatta çoğu zaman komik olmayan şakalar yapıyor.Yine aynısını yaptı anlayacağın."
Gülümsemeye çalışıyordum.Ama Cihan Bulut Kutlu tabii ki sahte gülümsememe kaşlarını çatarak bakıyordu.
"İçtin mi?"
"Hayır."
"Doğruyu söyle.Sarhoşsan ben bırakırım seni."
Keşke sarhoş olsaydım.Keşke aklımı kaybedene kadar içseydim.O zaman bu teklifini kabul ederdim.
"Yok iyiyim ben.Sen Cevoyu yalnız bırakma."
Üzerimdeki ceketi çıkartıp ona uzattım.Elleri cebinde gözlerime bakıyordu.Niye öyle derin bakıyorsun?Niye senden vazgeçmemi zorlaştırıyorsun?
"Cevdetle konuştun mu?Parayı niye aldığını söyledi mi?"
"Konuşmadım.Bu konu ikinizi ilgilendirir.Karışmamam en iyisi bence."
"Cevdetten ayrılmayı düşünüyorum."
Ne?Ben doğru mu duydum?Bedenim öyle titredi ki,elimdeki ceketi yere düşürmüştüm.Hikaye gerçekten değişiyordu...
"B-ben özür dilerim!"
Ceketi hemen yerden alıp üzerindeki tozları temizlemeye başladım.Titreyen ellerimle çok zordu ama ben yine de deniyordum.Buna rağmen bir kez daha düşürmüştüm yere.
"Sikeyim,gerçekten özür-"
"Çınar."
Ceketi almak için eğildiğimde ayağını basmıştı üzerine.Ben şaşırarak ona bakmıştım ve o yüzüme doğru eğildi.Tuttum nefesimi,çünkü tenine değsin istemedim.
Onun tenini benim nefesim kirletsin istemiyordum.
"Bırak.Önemli değil."
"Ama-"
"Bırak dedim.Hadi,kalk ayağa."
Yerdeki cekete bakıp alt dudağımı yaladım.Kurumuştu ve kendimi suya muhtaç kedi gibi hissediyordum.
Miyavlasam tam olacaktı.
"Neden vazgeçiyorsun?"
Cihan Cevdetten asla vazgeçmezdi.
"Ortada değil mi?Ben ona sırtımı yasladım.Ama o beni sırtımdan vuracak gibi.Çınar,Cevdet beni sırtımdan vuracak olsa... Haberin olsa söyler miydin?"
"Söylemezdim.Belki kalpsiz olduğumu düşünürsün lakin ben sana söylemeden onun icabına bakardım."
Cihanın dudaklarının yukarı kıvrılışına şahit oldum.Artık çoğu kez şahit oluyordum buna.Onu mutlu etmek beni de mutlu ederdi.Cihana gülümsediğimde aniden yağmur yağmaya başladı.
Yağmurun altında ıslanıyorduk ve kimse yerinden kıpırdamıyordu.
"Seni eve bırakmam şart oldu,portakal kafa."
"Hey!Bir kere portakal çok güzel."
"Ben kötü demedim."
"Saçlarım güzel mi?"
"Bilmem,güzel mi?"
"Cihan!Gıcık herifin tekisin."
"Eminim öyledir,portakal kafa."
Ne güzel anlaşıyorduk.Beni sevmesi umrumda değil.Arkadaş olarak bile hayatın da bir yerim olsa yine doğmak isterdim.
"Çınar."
"Efendim."
"Beni sevmekten vazgeç."
"Seni sevmekten vazgeçirim.Ama senden vazgeçemem."
"Ne farkı var?Aynı şey değil mi?"
"Değil.Seni sevmem seni rahatsız ediyor ve ben duygularımı kalbime gömerim.Ancak senden vazgeçmek... Seni tamamen kaybetmem demek.Ben yerine başka birini koyamam."
Aniden frene basıp arabayı durdurmuştu.Dilim çözüldü mü durmak bilmiyordu.
"Sen beni ne zaman bu kadar sevdin?"
Sesi boğuklaşmıştı... Sinirlendi mi?
"Baya uzun zaman oldu aslında."
Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti,sustu.Bir sigara yakıp tekrar gaza bastı.Sanırım benim de susma zamanım gelmişti.
Sizce Cihan gerçekten Cevdetten ayrılacak mı? Diğer sayfa için acil yorummmmmm

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukte Kalanlar
RomanceÖnceki hayatında sevdiği adamın aşık olduğu kişiyi öldürdü.Bunun üzerine iki kez yeniden farklı hayatlara doğdu.Maalesef kaderinden kaçamamış ve yine aynı şeyleri yaşamıştı. Şimdi 2024 yılındaydı.Artık katil olmak istemiyordu.