Önümde Cihan Bulut Kutlu vardı lakin ben onun yüzüne bakmıyordum bile.Kalbimi bu kez Cihanın varlığı korkutmuyordu.Beni korkutan şeyin ne olduğunu henüz bilmiyordum.
"Beni yiyecek gibi bakmıyorsun."
"Nasıl bakıyorum peki?"
"Yediklerini kusacak gibi."
Cihanın söyledikleri yüzümde gülücükler açtırmıştı.Ağlanacak halime gülüyordum belkide.Şimdi anlatsam her şeyi.Geçmişi,yaptıklarımı,o kadını...
Böyle bakar mıydı yüzüme?
"Farklı bir şey var sende.Yüzün gülmüyor,bana laf sokmuyorsun.Hatta gözlerin..."
"Ne olmuş gözlerime?"
"Gözümün içine bakıyorsun ama çok sönük.Nerede kıvılcımların?"
Tam her şey bitti derken eskisinden daha kötü oldu.Toparlayamayız gibi hissediyorum.
"Yorgunum sadece.Yoksa hala sana köpek gibi aşığım ben."
Dudaklarının kenarı kıvrılmıştı.Sandalyemi kendisine çektiğinde afallamıştım.Kolunun altındaydım ve o yüzünü eğip bana gözlerimin içine bakıyordu.
"Bana böyle bakmaya devam et."
"Neden?"
"Gözlerinin içindeki kıvılcımlara bakınca daha iyi nefes alıyorum."
"Bir doktora görün bence."
Sandalyemi geri çekmeden önce hafif ayaklanıp alnına öpücük kondurmuştum.Sanırım Cihan ilk kez böyle öpülüyordu.
"Hey,yanakların mı kızardı senin?"
"Saçmalama."
"Kızardı işte görüyor-"
Dudakları konuşmamı engellemişti.Sıcak dilini ağzımdan içeri yollamıştı.Geriye kaçmayayım diye ensemden iyice dudaklarına bastırıyordu.Salak,nefessiz kalabilirim!
Sıcak dillerimiz birbiriyle buluştuğunda nefesim zaten kesilmişti.Karnımda asırlardır uçuşan kelebekler şimdi birbirini alkışlıyordu.
"Yedin yuttun beni ayı."
Tatlı sitemdi yaptığım.
"Bal gibisin."
Yanağıma burnunu sürtüp geri çekilmişti.Tabağıma sofrada ne varsa doldurmuştu.
"Aç değilim aslın-"
Ağzıma tıkamıştı peyniri.Ne bu susturma merakı anlamış değilim.
"Çok konuşuyorsun."
"Lafımı kesip durma!"
"Yut şunu.Seni sofraya bak diye çağırmadım."
"Cimri piç."
Omuzlarımı düşürüp kahvaltı yapmaya başlamıştım.Zenginler cimrilik yaparak zengin oluyorlar,artık eminim bundan.
"Akşam seni almaya geleceğim."
"Eve mi atacaksın beni?"
"Evet."
Yüzümdeki gülümseme anında silinmişti.Ağzımdaki zeytini yutamamış öylece Cihana bakıyordum.O ne yapıyordu?
Yiyordu.
"Gü-güzel şaka."
"Sırıtıyor muyum?"
"Ha-hayır..."
"Afferin.Çabuk kavrıyorsun."
Sanırım ciddiydi...Telefonuma gelen mesaj sesi için Tanrıya minnettarım!
"Kim yazmış?"
"Daha bakmadım bile."
Gözlerimi devirip mesaja baktım.Engin yazmıştı.
Engin:
Akşam küçük parti yapsak?Tavuk kanatları benden!
Çınar:
Cihanla randevum var...
Aslında Cihanı ikna edip bizimkilerle takılsam çok iyi olurdu.Ama nerede...
"Ne diyor?"
"Akşam tavuk kanatları-"
"Ben alırım sana boş ver."
Zengin piç.
Arkadaşlar kusura bakmayın beklettim🥲Sol gözümün üzerine düşüp morarttığım için🤣Nasıl oldu sormayın....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukte Kalanlar
RomanceÖnceki hayatında sevdiği adamın aşık olduğu kişiyi öldürdü.Bunun üzerine iki kez yeniden farklı hayatlara doğdu.Maalesef kaderinden kaçamamış ve yine aynı şeyleri yaşamıştı. Şimdi 2024 yılındaydı.Artık katil olmak istemiyordu.