Kahvaltımızı bitirmiş eve dönüyorduk.Bu gün günlerden pazardı ve çalışmıyorduk.En son beni bekleyen iki motor vardı.Onların sorunlarını hatırlayıp kafamda nasıl çözeceğimi düşünüyordum.
"Çınar,telefonun çalıyor."
Cihan kolumu dürtünce kendime gelmiştim.Arayan kişi Engindi.Bu kez zamanlaması hiç iyi değildi.
"Söyle."
"Yataktaysan bölmeyeyim şimdi."
Ne saçmalıyor Allah aşkına!
"Ne söyleyeceksen çabuk söyle."
Ben Enginin konuşmasını beklerken Cihan telefonu alıp hoparlöre koymuştu.Afallayan gözlerle ona bakıyordum.Kalbimde bildiğim tüm duaları on saniye içinde okumuştum.Bu salak yanlış bir şey söylese her şey mahvolacaktı.
"Seni özledim valla.Şu Cevdet hiç çekilmiyor.Özür diledim ama tık yok.Gelsene..."
Keşke geçmişten bahsetseydi... Dualarım ilk kez çok erken kabul olmuştu.Cihan gözlerime baktığında o gözlerin bir an da nasıl karaldığına şahit oldum.
"Apartmanın önündeyim."
"Bekliyorum.Hem çok önemli şeyler anlatacağım!"
Aramayı kapatıp bana öfkeyle bakan gözlere gülümsedim.Onu yumuşatmaya çalışıyordum.
"Çabuk git.Bir bakmışsın dizlerinin üzerine çöküp evlenme teklifi ediyor."
"Saçmalama.Biz arkadaşız."
"Onunla nerede nasıl tanıştın?"
Onu anlatamıyorduk işte.
"Susuyorsun.Arkadaşınla nasıl tanıştığını bile anlatamıyorsun ve ben saçmalıyorum öyle mi?"
Hala susuyordum.Anlatacak çok şeyim vardı ancak hepsi kendi sonumu hazırlayacak türdendi.
"Boğazındaki izi o mu yaptı?Bu yüzden mi anlatmak istemiyorsun?"
"Alakası yok.Biz arkadaşız.Sana olan aşkımı biliyor ve emin ol kimse,ama hiç kimse senden vazgeçmeyeceğimi bile bile bana aşık olmaz."
Gözlerindeki karanlık yok olup gitmişti.Tüm dünya bu duyguların karşısına dikildi.Gökler bile sonda vazgeçip kavuşmamıza izin vermişti.Beni,bizi başka kim ayırabilirdi ki?
"Şöyle anlatıyorsun ya... Çok ateşli gözüküyorsun."
"Dikkat et bu ateş seni yakmasın Cihan efendi."
Gülümsediğinde dudaklarına öpücük kondurup hemen arabadan inmiştim.Arkamı döndüğümde şaşkın suratı bana kahkaha attırmıştı.O hem yakışıklı hem de tatlıydı.
Merdivenleri koşarak çıkıp kapıyı çalmıştım.Neyse ki zaten açıktı.İçeri girdiğimde Engin beni ayakta karşılamıştı.
"Cevo nerede?"
"Gitti."
"Nereye?"
Mutlu günlere ara veriyoruz sanırım.
"O kadın aradı.Hemen gelmesini istedi o da koşarak gitti.Peşinden gitmek istediğimde bana bağırdı!"
"Niye aramış?"
"Hiçbir fikrim yok.Bekleyin geleceğim dedi.Bekliyorum ben de."
Enginin omzunu patpatlayıp derin nefes verdim.Koltuğa oturup bacak bacak üzerine attım.
"Ne anlatacaktın?"
"Aslında bu gün Cevdete anlattım.Sana anlatmam gerektiğini söyledi.Anlatıyorum ama yine de endişelenme."
Şimdi daha çok endişeleniyordum.
"Cihan geçmişi öğrenebilir.Boğazındaki ize dokunarak..."
"Cihanın bedeninde iz yok."
"Bizlerden biri,ya da o kadın Cihanın bedeninde en ufak çizik açsa geçmişi öğrenmesi mümkün.Cevdet gibi boğazındaki ize dokunduğu an önceki hayatlarını görecek."
Bedenim titriyordu.Cevdet hemen mutfağa gidip bana su getirmişti.Cihana biz yara açmazdık lakin o kadından emin değildim.Hikaye değişiyordu ve karakterlerinde değişmesi mümkündü.
"O kadının Cihana zarar vereceğini düşünmüyoruz.Önceki hayatlarda böyle bir durum olmadı.Tek derdi para."
"Biliyorum.Sikeyim bu yüzdendi!Cihan bana dokunduğunda geçmişte nasıl öldüğümü hatırladım.Gözümün önünden geçti her şey... Öğrenirse bu kez tamamen kaybederim."
"Hayır.Bu kez sen kazanacaksın.Ben buna inanıyorum."
Umut dolu konuşuyordu.Sanırım inancımı kaybetmiştim.Cihan Bulut Kutlu benim kaderim de yoktu.Belki de sadece ben zorluyordum.
Diğer sayfa da Cevdet bombayı patlatacak.O kadın onu öylesine çağırmadı🥲

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukte Kalanlar
RomantikÖnceki hayatında sevdiği adamın aşık olduğu kişiyi öldürdü.Bunun üzerine iki kez yeniden farklı hayatlara doğdu.Maalesef kaderinden kaçamamış ve yine aynı şeyleri yaşamıştı. Şimdi 2024 yılındaydı.Artık katil olmak istemiyordu.