Bu saatte uyumam gerekiyordu.Ancak ben ne yapıyordum?Arkadaşımın aşk acısını dinliyordum!
Çok yorucu...
"Aramadı Çino..."
"Sen ara o zaman?"
"Bana bağırdı!Özür dilemesi gereken o."
Yok devenin amı artık!Sanki kendisi hiç suçlu değilmiş gibi konuşuyordu.Bilmem kaçıncı kadehi kafasına dikip fırlamıştı ayağa.
"Kalk gidiyoruz!"
"Ne-nereye?"
"Cihan Bulut Kutluya!"
Alkol kafa yapmış olmalıydı.Asla gitmeyecektim lakin bileğimi kavrayıp beni zorla ayağa kaldırmıştı.Sikeyim,neden bunlara katlanmak zorundayım?
"Tamam Cevo,hadi atla gidelim."
Onu bu halde yalnız bırakmak istememiştim.Cevdet bir şekilde kalbimi ısıtmayı başarmıştı.Hayatım da ilk kez arkadaşım olmuştu.Biri ilk kez başım da beklemiş,benim için endişelenmişti.
Ben bu adamın katili olduğum için lanetlendim.Çok pişmandım.
"Hoş geldiniz Cevdet bey."
Kapıda duran korumalar onu hemen tanımıştı.Müzik sesi kulağımı kanatacak türdendi.Herkes mor ışıkların altında dans ediyordu.İlk kez böyle bir yer görüyordum.
"Çino,bak benimki orada oturuyor."
Cevdetin parmağıyla gösterdiği tarafa baktım.Cihan mavi takım giymişti ve önünde kadeh vardı.Bacakları hafif aralı kadehini yudumluyordu.
"Git konuş bekliyorum ben."
"Ben gitmiyorum!O gelecek!"
"Artık gerçekten saçmalıyo-"
"Cihan!Cihan Bulut Kutlu!Yakışıklı piç!"
Hayır,bu salak Cihanın onu duyacağını mı düşünüyordu?
"Cihan!"
Korumalardan biri Cihana yaklaşıp kulağına bir şeyler söylemişti.Bizim geldiğimizi haber vermiş olmalıydı,çünkü Cihan hemen ayağa kalkmıştı.Gözleri ilk Cevdete,sonra bana baktı.
Bize doğru geliyordu...
"Ne işin var burada?"
"Neden benden özür dilemiyorsun?Seni özledim ben..."
"Sikeyim kafan güzel!Niye getirdin onu?"
"B-ben-"
Cevdet kollarını Cihanın boynuna sardı.Aralarında boy farkı vardı.Parmak uçlarında havalanıp Cihanın dudaklarına kapanmıştı.
O gözler kapanmadı.Benim gözlerime kitlenip öylece baktı.Kendiside şaşırmıştı,belki bu yüzden karşılık vermiyordu.Kafamı çevirip yumruklarımı sıktım.Bu manzarayı yanlışlıkla bile olsa görmemeliydim.Kalbim acıyordu...
"Karşı masadan gönderildi."
Garsonun bana getirdiği kadehe bakıyordum.Karşı masada oturan kişiyi görünce küfür etmiştim.
Tahmin etmek zor değil dimi?
"Engin..."
Kadehi alıp havaya kaldırdım.Yaptığımı görünce göz kırpmıştı.Tam kadehi yudumlayacaktım ensemde onun sıcak nefesini hissettim.
"Bırak onu."
"S-siz rahat konuşun.Ben beklerim."
"Kadehi bırak."
Gözlerim Cevdeti bulmuştu.Ah... Sızıp kalmıştı.
"Bıraktım."
"Yukarıda oda var,Cevdet burada kalır."
"Olur,ben gideyim en iyisi."
Gitmeme izin vermemişti.Kolumu kavradığında şaşırarak ona bakmıştım.Beni kendisine çekip aradaki mesafeyi kapattı.
"Ne yapıyorsun?"
"Nereye gidiyorsun?"
"Na-nasıl nereye?"
"Arkadaşın olacak herif seni masasına davet ediyor."
"B-ben eve gidiyorum."
Kolumdaki eli gevşemişti.Sanırım benim eve gitmem en iyi karardı.
"Daveti mi kabul etmeden mi gidiyorsun,Çınar?"
Bir sen eksiktin.
Engin ne yapıyorsunnnnn🤣🤣🤣🤣Çınar gibi arkadaşının aşk hayatını dinleyenler var mı?
Misal ben

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukte Kalanlar
RomanceÖnceki hayatında sevdiği adamın aşık olduğu kişiyi öldürdü.Bunun üzerine iki kez yeniden farklı hayatlara doğdu.Maalesef kaderinden kaçamamış ve yine aynı şeyleri yaşamıştı. Şimdi 2024 yılındaydı.Artık katil olmak istemiyordu.