yirmiyedi

3.3K 348 62
                                    

  Bilge aslında bugün Barış'ı görmeye gitmek istiyordu. Niyetlenmişti de. Dün geceki konuşmalarından sonra adamın gönlünü almak istemişti. Ama  Sinem iki gözü iki çeşme eve gelince onu bu halde bırakıp gidemedi.

  Sinem ile araları son zamanlarda eskiye nazaran epey iyiydi. Artık konuşurken birbirlerini azarlar birbirlerine yüklenir gibi konuşmuyorlar, en azından dinlemeye çalışıyorlardı. İki satır muhabbet de eder olmuşlardı. Bu yüzden Sinem, erkek arkadaşıyla büyük bir kavga sonucu ayrılıp kendini odasına kapattığında Bilge soluğu onun yanında aldı. Arkadaşına gereken desteği vermeye çalıştı, yüzünü güldürmek istedi. Çünkü Sinem de aynısını yapmıştı kendisi için. Hem de araları bozukken.

  Ancak akşama doğru mesaj atabildi Barış'a.

Bilge:
Bugün gelecektim yanına
Ama Sinem kötüydü biraz
Akşam işin yoksa dışarı çıkalım

  Bu mesaj Barış'ı mutlu etmişti etmesine ama daha yarım saat önce kız kendisini gün boyu aramadığı için anlık bir kararla bir arkadaşıyla dışarı çıkma planı yapmıştı.

Barış:
Bora yeni mekan açılışına çağırdı
Tamam dedim ben de
İstersen gelip alayım seni
Birlikte gidelim

  Mekan açılışında giyebileceği hiçbir şeyi yoktu ki kızın! Tüm dolabını hatta Sinem'in dolabını da alt üst etse kendini iyi hissedecek bir kombin yapamazdı. Ayrıca kalabalık ortamlara girmek konusunda hala tedirgindi. Farkında değildi belki Barış ama doğum gününde kıza yaşattıkları Bilge'de ciddi bir travmaya sebep olmuştu.

Bilge:
Yok ya ben gelmeyeyim ona
Gece görüşürüz
Yarın haftasonu

Barış:
Tamam

   Tabii tüm akşam işkence gibi geçti kız için. İnstagram, Twitter, Tiktok, tüm sosyal medyayı Barış'ı stalklayarak elden geçirdi. Çok bir çaba harcamasına da gerek kalmamıştı. Mekanda bulunan müşteriler, tanıtım için çağırılan basın, dakika başı Barış'ı kadraja alarak story atan influencerlar. 4 saati kaşlarını çatıp gelen fotoğraflara bakarak geçirmişti.

"Aa! Bu da mı gitmiş oraya?" Sinem de ona eşlik ediyordu. Ekranı Bilge'ye uzatıp son zamanların en meşhur internet ünlülerinden birini gösterdi. "Gizem miydi adı bunun?" Diye sordu Bilge.

"4 tame story atmış Barış'ın olduğu. Ama rahat ol seninkinin arkası dönük bakmıyor bile." Gerçekten de masadaki arkadaşları dışında kimseyle ilgilenmiyordu Barış. Tabii gidip fotoğraf çektiren de epey olmuştu ama mühim değildi. Önemli olan Barış'ın davranışlarıydı. "Bilge bu seni seviyor he hakikaten! Şuna bak, gözü hep telefonda. Yazsana adama."

   Sinem'in sıkıştırmaları neticesinde ne zaman geleceğini sorduğu bir mesaj attı. Çok geçmeden cevap geldi.

Barış:
Çok bunaldım ben de çıkıyodum
Yarım saate gelirim
Hazırlan sen de
Ben de kalırsın

  Yüzü aydınlandı kızın. Odasına gitti, üzerini giydi. Pijamalarını sırt çantasına koyacakken Sinem bitti dibinde.

"Bu babaanne donlarını mı giyeceksin adamın yanında?"

"Yok mavi babydoll aldım. Onunla gezicem."

"Çok iyi olur valla."

"Sinem, adam kardeşiyle yaşıyor."

"Ya Bilge Allah aşkına, bak nolursun, yalvarırım. Hadi sateni falan da geçtim, düz bir pijama takımı koy bari. Üzerinde çizgi film karakterinin olmadığı." Kendi odasına gitti. Geçen gün pembe amblemli iç giyim mağazasından aldığı saten gömlek pijama takımını uzattı. "Bunu götür."

"Ya bu adam beni daha önce de gördü bu pijamalarla."

"Kız olsun yine de, şimdi sevgilin sonuçta. Yanında az özenli dur."

"Salak salak işler ya." Dedi Bilge söylenerek. Ama yine de pijama takımını aldı Sinem'in elinden. Sonra aklına başka bir şey takıldı. Dilinin ucunda tuttu, söylemek istemedi ama... "Bunların altına penye iç çamaşırı da olmaz dimi?"

  Sinem güldü, onayladı kızı. "Geçenlerde pazardan makarasına aldığın şu dantelliyi koysana."

"Görmeyecek ki koysam bile."

"O niye?"

"Yani... Ben şu anlık öyle bir şey istemiyorum. Zaten biliyorsun pek rahat da değilim bu konuda. Hem erken hem de... ne bileyim erken olmasa da istemiyorum."

"Aşkım niye iç anadolu koca karısı gibi davranıyorsun? Herhalde ahlaki bir taraftan söylemiyorsun bunu dimi?"

"Valla tam olarak öyle söylüyorum. Ben güvenmiyorum henüz. Güvensem bile evlilik dışı seks şu an için benim psikolojimin kaldıracağı bir şey değil. Tercih etmiyorum."

  Sinem, iki ay sonra görürüm seni, demek istedi de sustu. Vakti geldiğinde kızın bu lafları yiyisini büyük bir zevkle izlerdi. Şimdilik sadece "sen yine de götür dantelli donunu." Demekle yetindi. Kız da onu dinledi. Barış, Bilge'yi almaya geldiğinde Bilge'nin çantasında Sinem'in pijama takımının yanı sıra dantelli donları vardı.

"Güzelim? Hoşgeldin." Barış arabaya binen kıza döndü. "Öpeyim mi bir kere?"

  Bilge onun söz dinleyip artık her seferinde soruyor oluşuna mutlu oldu. Yanağını uzattı. Barış her ne kadar dudağı kast etmiş olsa da bozmadan öptü kızı. Sesli ve sulu bir öpücüğün ardından "Ohhh..." dedi.

  Yol boyu konuştular. Barış çoğunlukla dünkü maçtan az biraz da bugünkü davetten bahsetti.

"Gizem Kayla ile de fotoğraf çekilmişsin." Dedi Bilge. Hesap sorar gibi söylememişti ama o kadından rahatsız olmaya da hakkı vardı.

"O kim ki?" Diye sordu Barış. Gerçekten de tanımıyordu. "Yanıma kim geldiyse onla çekildim."

"Tamam canım, bir şey demedim." Bilge kafasını koltuk tetiyerine yaslayıp adamı izledi. Yan profilden de enfes görünüyordu, tam anlamıyla enfes. Müthiş bir aurası vardı. Gözleri çok güzledi. Kaşları, dudakları, çene hattı... Hatta şu büyük burnu bile yüzüne muhteşem yakışıyordu. "Gizem'i bir daha yanına yaklaştırma ama olur mu? Biliyorum ilgi olacak üstünde, gerçekten problem de etmiyorum. Ama o kızdan çok rahatsız oldum."

  Barış yamuk bir gülümsemeyle döndü kıza saniyelik. "Kıskandın mı?" Diye sordu. Hoşuna gitti kıskanılmak. Daha doğrusu Bilge'nin onun için bir şeyler hissettiğini hissetmek.

"Birazcık."

"Yaklaştırmam yavrum, sen yeter ki iste. Ama ben hakikaten kimden bahsettiğini hala anlamadım."

  Bilge telefonunu kurcalayıp kızın profiline girdi. Barış'a gösterdi. Barış bir gözü yolda, bir gözü telefonda hatırlamaya çalıştı.

  Evet, bu kız, kendisini de rahatsız etmişti. Bora özellikle masalarına getirip tanıştırmış, Barış'a da kaş göz yaparak adamı sinirlendirmişti. Kadın onunla muhabbet etmeye çalışmış, hatta övgüler yağdırarak elini adamın pazularına bile atmıştı. Barış'ı da çileden çıkaran bu olmuştu zaten. Bir bahaneyle kızı masada dımdızlak bırakıp ayrılmıştı oradan.

  Ama Bilge bunları bilmiyordu ki kendisi de umursamadığından neredeyse dakikasında hafızasından silmişti. Buna rağmen kız o kadar kalabalığın içinden Gizem'i cımbızla çekip rahatsız olduğunu söyleyince Barış'ı ürküttü. Kadınlar gerçekten hissediyordu.

"Hatırladım. Bora'nın arkadaşıymış herhalde. Ama canın sıkılmasın. Yaklaştırmam bir daha yanıma."

  Memnun oldu Bilge. Telefonu kapatıp tekrar Barış'ı izlemeye devam etti. Çok random bir anda, Barış hiç beklemezken "Seni seviyorum." Dedi adama.

false god // barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin