Selamlar! (:
Tanıtımı yayınlarken söylemiştim, bu hikayemi yazmaya başlamam için önce Havin'in bitmesi gerekiyor ama bir anda aşağıdaki satırlar dökülünce kalemimden, sizlerle de paylaşmak istedim (:
Keyifli okumalar!
***
Üzerine geliyordu yine dört duvar, yine aynı karanlık, boğazını kurutan o rutubet, burun deliklerinden ciğerlerine karışan o iğrenç koku... Yabancı değildi.
Lanet olsun! Üvey babası yine o farelerle dolu kömürlüğe mi kilitlemişti onu? Hayır! Bu olamazdı! Mümkün değildi. Artık değildi! Göğsünden yukarı doğru yükselen bir elin varlığını hissetti buz gibi teninde, aklına dolan geçmiş anılar soluğunu kesiyor, nefes aldırmıyordu adeta. Amansızca bağırmaya başladı "Anne! Anne n'olur gel! Kurtar beni! Anne!"Ama gelmedi annesi... Ne o lanet olasıca kömürlükte kanlar içinde yatarken üzerine atlayan farelerden korkup haykırdığı zaman, ne bedeninin aldığı hasarla hastaneye kaldırılırken haykırdığı zaman ne de çocuk esirgeme kurumundaki bakıcının iğrenç tacizlerinden kurtulmak için haykırdığı zaman gelmediği gibi, yine gelmedi...
~~
Arabasını kenara bırakıp kendini hızla dışarı attı. Ağacın dibine çöküp kafasını geriye doğru yasladı. Kapalı gözlerinin ardında yine o gece vardı. O yangın, o çığlık, o haykırış, o kaçış...
Saçları arasına dalan parmakları onları hırsla çekerken içine dolan o isli hava nefesini kesiyor, gözlerinin önünde yok oluşunu izliyordu ilk adımlarını attığı evinin, koşup top oynadığı bahçesinin, en önemlisi de biricik babasının... Babası...
Geçmişin acısından kurtulmak istercesine daha sert asıldı saçlarına, sanki canı acırsa ruhunun acısı hafiflermiş gibi geliyordu ama ne yaparsa yapsın işe yaramayacağını yıllar içinde defalarca görmüş yine de bu ağacın dibine gelip aynı acının dibine dalmaktan alıkoyamamıştı kendisini...Olduğu yerde doğrulup, sırtının, o gecenin en büyük şahidi olan yıllanan ağaçla temasını hiç kesmeden yerinde yeller esen evine baktı... Hala ilk günkü gibiydi hayallerinde. Bahçedeki ağaçtan onun için meyve toplayan babası, elindeki minik hasır sepete babasının uzattığı meyveleri muntazam bir şekilde dizerken etrafa gülücükler saçan annesi, annesinin eteklerinden tutup çekiştiren, ilgisi için türlü şebeklikler yapan bir oğlan çocuğu...
Her şey böyle capcanlı, yalnızca birkaç saniye önce yaşanmış gibiyken... Lanet olsun! Yalnızca birkaç saniye değil, birkaç yıl, birkaç ömür önceydi işte her şey. O da, annesi de, babası da o gece sonsuza dek bir daha hiç bir araya gelmeyecek şekilde ayrılmış, türlü türlü ölümler yaşamışlardı. Hepsi bu!
İçindeki öfkeyle arabasına atlayıp geldiği hızla uzaklaştı o köhne sokaktan, gittikçe kurtulacakmış gibi, geçmişi geride bırakabilecekmiş gibi, sanki o geceyi unutabilecekmiş gibi...
***
Ben bu hikaye için inanılmaz heyecanlıyım! Aklımda çok farklı şeyler var. Ama tabii önce Havin'i bitirmeli ondan sonra tertemiz bir zihinle bu hikayeye başlamalıyım. Umarım sizler de en az benim kadar seversiniz Karanlık Ruhları ! (:
Instagram: asliyilmazmyreal ve asliyilmazhikayeleri
Kocaman Sevgilerimle,
MyReaL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~Karanlık Ruhlar~~
General FictionRuhlarla ilgili bir hikaye değildir. Hikayede tecavüz, darp vb. (+18) içerik yer almaktadır. Yaşınız uygun değilse okumayınız. Tanıtım: Biri karanlık bir gecede açmıştı gözlerini dünyaya, biri kısacık ömründe yaşadığı en güzel gününün ardından tan...