Bölüm 20: Part III ~~

241 17 0
                                    

Selamlar canlarım!

Benceeee çok güzel bir bölümle geldim. Bakalım siz sevecek misiniz Kumru ve Yalçın'ın bu hallerini? :)

Keyifli okumalar!

***

Part III ~~

Nermin Hanım, o gün aralık bıraktığı kapı sayesinde hiç bilmeden çok büyük bir iyilik yapmıştı, Yalçın'a. Zira genç adam her gün olduğu gibi o gün de Kumru'nun kaldığı odanın kapısının yanında, kırık beyaz karolarla kaplı yere çökmüş, gözleri kapalı, başı mavi beyaz renklerdeki duvara yaslı bir şekilde oturuyordu. Aradan geçen üç gün boyunca bunu belki de yüzlerce kere yapmıştı. Her defasında bu defa onu göreceğim, konuşacağım, gerekirse ayaklarına kapanıp af dileyeceğim diye geldiği bu kapıdan kırık dökük bir şekilde ayrılmış, içeri girmeye bir türlü cesaret edememişti... Ancak o an Kumru'nun dilinden dökülenler genç adamın ruhuna işlemişti, bir bir... Sevdiği kadının yüreğinin büyüklüğünden hiçbir zaman şüphesi olmamıştı ama bu kadarının altında ezildiğini hissediyordu, Yalçın.

Nermin Hanım'ın topuklu ayakkabılarının çıkardığı sesler iyice yakından duyulmaya başlarken olduğu yerde doğruldu. Kapı ardından kapanınca kadınla göz göze geldi.Kadın, yılların mirası olan derin çizgilerle çevrelenmiş yemyeşil gözleriyle öyle bir bakıyordu ki Yalçın'a, gözlerinden ruhunu okuyordu sanki.

Genç adam, derin bir minnetle, "Kumru'ya söyledikleriniz için çok teşekkür ederim," dedi.

Nermin Hanım derin bakışlarını Yalçın'ın alev mavisi gözlerinden bir an olsun ayırmadan, "Bunları seni ya da onu rahatlatmak için söylemedim. İnsanlara sırf mutlu olmaları için inanmadığım bir şeyi asla söylemem," dedi.

Yalçın, mahçup bir şekilde dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı. "Haklısınız..."

"Sana küçük bir tavsiye vereyim mi genç adam?"

"Elbette, lütfen."

"Hayat sandığımızdan çok daha kısa, sonra neden yaşamadım diye pişman olmamak için fırsatın varken kalbinden geçen şeyleri yaşamak adına elinden geleni yapma," derken elimi genç adamın sol yanında sakince atan kalbinin üzerine koydu. "ve yüreğinden gelen seslere inan..."

Yalçın, "Çok teşekkür ederim, söylediklerinizi dikkate alacağım, içeridekiler de dahil..." derken gözleri bir an kapıya dönmüştü...

Nermin Hanım, yine dayanamadı. "Bir ara beni ziyaret edersen de çok sevinirim," diyerek genç adama elini uzattı.

Yalçın, kadının elini sıkarken, "Mutlaka!" dedi. "Yakın zamanda görüşmek üzere."

"Görüşmek üzere, genç adam..."

Nermin Hanım, uzun hastane koridorunda henüz üç beş adım atmıştı ki kendisine doğru gelen Azad'ı görünce yüzünde tatlı bir tebessüm belirdi.

Azad büyük bir mutlulukla "Nermin Hanım, merhaba, nasılsınız?" diyerek kadına samimi bir şekilde sarıldı. Kalbinde, bu kadına karşı nedenini bilmediği bir sıcaklık hissediyordu.

"Seni böyle neşeli görünce çok daha iyi oldum, Azadcım. Neşeni neye boçluyuz?"

Azad, sabah Aymira'yla yapmış olduğu sessiz, huzur dolu kahvaltıyı hatırlayınca yüzündeki tebessümü mümkünmüş gibi daha da göz kamaştırıcı bir hal aldı. "Güne güzel bir başlangıç yaptım diyelim. Üstelik bugün Kumru kuşu da artık şu aşırı ilaç kokulu, boğucu yerden çıkaracağız. Hem belki bir iki çapkın gülüş ve sözle sizin gibi güzel bir kadını da benimle kahve içmeye ikna edebilirim, ne dersiniz?"

~~Karanlık Ruhlar~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin