Bölüm 13: Part IV ~~

1.6K 96 45
                                    

Selamlar Millet! 

Evet, geçen bölüm gelecek bölüm 14.bölüm olacak dedim ama n'apayım 13. bölümde anlatmam gerekenler daha bitmemiş! Ama bu bölüm bitiyor, vallaaa :) 

Keyifli Okumalar! (:

***

13. Bölüm: Part IV~~

Aradan geçen üç günün sonunda Azad, Yalçın ve Ateş Bey çalışma odasında oturmuş, Aymira hakkında öğrendikleri yeni bilgileri tartışırlarken Barlas, Ali'den aldığı bilgilerden sonra bir saniye dahi kaybetmeden yola çıkmıştı.

Öfke, damarlarındaki kandan daha yoğundu Barlas'ın, tüm benliğini kaplamıştı. Emindi ki o şerefsiz, bilgileri çok önceden elde etmiş ama kendisini süründürmek için 3 gün boyunca bekletmişti. Merak etmesin, ona da sıra gelecekti! Azad denen şerefsizden intikamını alıp Mehmet köpeğini cehenneme yolladıktan sonra Ali denen sikik herifi de Azrail'le tanıştıracaktı!

Azad'a ait olduğunu bildiği şirketin önüne varınca arabanın tam olarak durmasını beklemeden attı kendini dışarı. Şirket kapısının önünde misafirleri karşılamak için duran kızı tek hareketle yanına çekip kolunu göğsüne sardıktan hemen sonra silahını karnına dayadı. Kızın çığlıklarına aldırış etmeden peşinden sürüklerken koşar adım ilerledi. İçeri girerken kendisini durdurmaya çalışan güvenlik görevlilerine doğrulttuğu silah ve kızın göğsünden boynuna ulaşan eli, bir anda tarumar etmişti ortamdaki tüm sükuneti. Korkuyla büyümüştü insanların gözleri.

Meslek icabı ne kadar güçlü ve sert durmaya çalışsa da güvenlik görevlilerinin de geride bırakmaktan korktukları insanlar vardı. Birinin aklından, geçen gece kırgın ayrıldığı güzel gözlüsü geçerken, diğerinin aklına kuzusunun tebessümü gelmişti... Hoş, bir şey yapacağına inandıklarından değildi. Çok görmüşlerdi böyle eline silah alıp ona buna bulaşanı ya yine de can alıyordu işte bu meret, öyle ya da böyle, onlarca cana kıyıyordu...

Güvenlik şefi Hakan, diğerlerine oldukları yerde kalmaları için işaret ettikten sonra göz göze geldi karşısındaki adamla. O an hayatında ilk defa korkunun ne olduğunu anladı, Hakan. Kendisine bakan gözler, ölüm saçıyordu. İçindeki nefreti ve öfkeyi görebiliyordu. Sandığı gibi öyle bir anlık tehditler savuracak bir yeni yetme değildi, karşısındaki adam. Ölümün habercisiydi!

Barlas, kızın boynuna sardığı parmaklarını biraz daha sıkarken "Azad! Hangi delikteysen çık!" diye bağırdı. Görevlilerden biri "Azad Bey burada değil," derken adamın sözünü kesip bağırmaya devam etti. Resepsiyonda duran kızlardan birinin parmaklarının hareketini yakaladığı an oraya yöneldi.

"Ne o küçük fahişe? Kurtarıcı mı arıyorsun kendine? Hemen o Azad denen şerefsizi ara yoksa kollarımın arasında titreyen bu sürtükten sonra cehennemle ilk kucaklaşan sen olursun!"

Genç kız gözlerinden akan yaşları istese de engelleyemiyordu. İçindeki korku kanına, her bir zerresine karışmıştı. Titreyen parmaklarla gezindi tuşlar üzerinde. Telefonu kulağına dayayıp beklerken bayılmamak için direniyordu. Ne olursa olsun Azad Bey'i arayıp kimse zarar görmeden karşısındaki hayvan heriften kurtulmalıydı ama sandığı kadar kolay değildi hiçbir şey. Telefonun diğer ucunda, her şeyden habersiz telefona cevap veren adamın sesini duyduğu ilk an bir hıçkırık döküldü dudaklarının arasından.

"Azad Bey," derken sesi aynı anda hem umudu hem yıkılmışlığı haykırıyordu, kendisini dinleyen adama...

Azad, kadının hıçkırıklarını duyduğu an Yalçın'ın önünde duran bilgisayarı önüne çekip şirket kameralarını izleme adresine girdi ve o an gördüğü sahne karşısında kanının donduğunu hissetti.

~~Karanlık Ruhlar~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin