17. Bölümden Ön Okuma ~~

804 46 7
                                    

Selamlar canlarım!

Bölümü yetiştiremedim ama dedim ki en azından yazdığım sahneyi sizlerle paylaşayım. Zira yorumlarınızı çok ama çok merak ediyorum! *-*

Keyifli okumalar!

***

...

Otele attığı o ilk adıma kadar her şey kolaydı. Ama bu lüks ve gösteriş kokulu otele adım attığı an idrak etti ne yapmak üzere olduğunu. Gerçekten hazır mıydı? Bu acı gerçeğe ortak olabilir miydi? Sevmediğini kabul etmek bir yere kadar kolaydı da tenini bir başkasına sunuşuna ortak olmak kolay olacak mıydı? Ah onun aşkında kolay olan ne vardı ki? Elbette zor olacaktı! Ama geri dönmeyecekti Kumru. Nitekim dönmedi. Ortalıkta gezinen görevliye içinde bulunduğu hüsranı zerre olsun hissettirmeden kendi odasına gittiğini söyleyerek ilerledi. Asansör dördüncü kata geldiğini bildirir o tiz sesle yankılanırken yumruklarını sıktı. Titreyen dizlerine yenilmedi, bir biri ardına devam ettirdi adımlarını. Ta ki 38 yazılı o beyaz kapıyı görene dek...

Kalbi, göğsüne sığmaz oldu Kumru'nun. Acı varlık kazandı da zehirli bir hançer oldu. Minik yumruğu kapının üzerine konmadan alnı yer etmişti bembeyaz ahşabın üzerinde. Hızlanan soluğuna rağmen nefes alamadığını hissediyordu. Ne o zaman hareket ettiğini dahi fark etmemişti ellerinin. Yaslandığı kapı içeri doğru açılırken kendisini buna hazırlaya dahi fırsattı olmamıştı...

Yalçın, oda servisinin geldiği düşünerek bir anda açmıştı kapıyı ama gördüğü şeye hazır değildi. Bu, aklının bir oyunu olmalıydı. Kumru, kadını.. karşısında mı duruyordu?

Sessinin titremesine engel olamasa alacağı cevapla ateşlerde yanacağını bilse de engel olamadı genç kadın kendine. "Yalnız mısın?" diye sordu. Sessizlikle geçen her bir saniye yüreğine dikenli teller sardı, "Ne olur yalnız olduğunu söyle!" derken buldu kendini...

Yalçın, vermesi gereken cevabın ne olduğunu biliyordu. Tüm kapıları kapatacak, genç kadını ardına bile bakmadan buradan uzaklaştıracak olan cevabı... Ama dilinden dökülen o tek kelimeye engel olamadı. "Yalnızım..."

Bir saniye sonraydı. Genç kadın tek bir an bile düşünmeden sarmıştı sevdiği adamın boynunu. Minik kolları ile sımsıkı sardı, sardı ve de sardı... Karşısındaki adam acımasız bir Tanrı gibi dikilse de aldırış etmedi. Yüreğine izin verdi. Yüzünü adamın boynuna gömüp derince bir nefes aldı. Ah! Aldığı nefes kadar yakındı işte ona. Sonunda yüreğine sevdasının kokusu doluyordu...

"Bırak," dedi. "Ne olur bırak inanayım bu yalana. Yalnızca bu gece... yalnızca bu gece bırak gerçek olsun kurduğum düşler, senin olayım..."

Genç adam daha fazla dayanamadı. Ah! Nasıl dayansındı? Günlerdir dokunabileceği kadar yakınında olup da sevemeyeceği kadar imkânsızı olan bu küçük kadın böylesine sımsıkı sarmışken kendisini nasıl dayansındı? Kadının ince beline yerleşti kolları, sardı, sardı, sardı... İçine sokarcasına, canına katarcasına sardı...

Birkaç dakika sonra kadını içeri çekip kapıyı kapattı. Kumru'nun kolları daha da sıkılaşırken genç kadını içeri taşıdı. Yapmaması gerektiğini biliyordu. Kendine lanetler edeceğini de... Yine de engel olamadı içindeki âşık ve çaresiz adama. Kumru'yu yatağın üzerine yatıracakken kadının kolları bir an olsun gevşemeyince kendisi de onunla birlikte uzandı. Tam olarak göğsünün üzerindeydi sevdiği kadın. Yüzünü boynuna gömmüştü... Düşünmeden yüzünü gömdü saçlarının arasına. Neden nemli olduklarını, gecenin bu saatinde neden bu halde yanında olduğunu sormak istedi. Hatta kovmak, gitmesini söylemek ama yapamadı. "Saçlarını kurutman lazımdı Kumru. Hasta olacaksın."

"Olmam," dedi genç kadın. "Sen yanımdasın ya hiçbir şey olmaz bana..." dudakları adamın boynunu okşamıştı her bir kelimesinde. Büyük bir irade savaşıydı bu ve Yalçın artık emindi ki bu savaştan galip çıkmasının imkânı yoktu.

"Hata ediyorsun Kumru," derken sesi boğuk ve çaresizdi. "Çok büyük hata ediyorsun..."

Kumru, derin bir iç çekişin ardından daha da sokuldu sevdiği adama. "Ben en büyük hatamı çok uzun zaman önce yaptım. Azad'ın odasına girip de gözlerine daldığım o ilk an. Sertleşen ve öfkeyle sarılan bakışlarına inat aşkın ilk cemresinin yüreğime düşmesine izin verdiğim o ilk an yaptım ben o çok büyük dediğin hatayı. Bundan sonra senden başka gerçek, doğru ya da yanlış yok benim için. Bunu anlamanı, kabul etmeni ya da senin de beni sevmeni beklemiyorum. Evet, hayatım boyunca hiçbir şeyi istemediğim kadar çok istiyorum ama seni zorlamıyorum. Kendi içimde yaşadığım bu aşkı bana çok göremezsin. Bugüne dek senden tek bir talebim olmadı, hakkım da yoktu zaten ama ne olur bu gece bırak da ömrümde sadece bir gecem seninle olsun. Ruhum, kalbim, bedenim, her şeyim seninle sarınsın. Yalnızca bir gece, sevmesen de seviyormuş gibi yapabilirsin öyle değil mi? Bana, beni seviyormuşsun gibi dokunabilir, deniz gözlerinde öfkenin yansıması olmadan bakabilirsin değil mi?"

"Kumru..." derken yaralı bir aslan gibiydi Yalçın'ınsesi. Genç kadın her bir kelimesiyle yüreğine hançerler saplamıştı da farkındadeğildi. Ah! O ilk anı unutmasının imkânı var mıydı? Bu kahve gözler adetaruhunu söküp almıştı bedeninden. Aşkın ne olduğunu dahi bilmeyen sevgisizkalbini varlığına köle etmişti... Şimdi seviyormuşsun gibi diyordu ya haykırmakistiyordu Yalçın, seviyorum ulan! Seni yeryüzündeki her şeyden çok seviyorum...Ama bazen en büyük imkânsızınız olurdu yüreğinizdeki aşk. Her şey anlamınıyitirir. Güç, kudret hiçbir şey kar etmez, yeryüzünün en korkak adamı oluverirdiniz...Hiçbir şeye eyvallahınız olmasa da ona eyvallah edip boyun bükmekten başkaçareniz olmazdı. Ve Yalçın, ömründe ilk defa eyvallah etmişti. Yüreğine konanaşka... Başını eğmiş, hükmünü beklemişti. Ancak bu kadar acımasız olacağını hiçtahmin etmemişti. O genç kız masallarında anlatılan yakışıklı prens olamamıştı.Aşk, onun imkânsızıydı. Ömründe yeri yoktu. O yüzden istese de saramazdıkollarının arasındaki bu kadını. İstese de kendisinin kılamazdı. Kızın belinesardığı kolu daha da sıkılaşır, elleri yumruklaşırken "Git," dedi. Sözlerine tezathareketleri yüreğindeki gerçeğin yansımaydı... "Daha fazla acı çekmekistemiyorsan git." Kendine de bana da yazık etme be kadın, git, diye devam edenise suskun, biçare kalbiydi...

***

GELECEK BÖLÜMDE NELER OLACAK ACABAAA??? (:

YENİDEN GÖRÜŞÜNCEYE DEK KENDİNİZE ÇOK AMA ÇOK İYİ BAKIN.

KOCAMAN SEVGİLERİMLE,

MYREAL

~~Karanlık Ruhlar~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin