Arkadaşlar merhaba,
Bu açıklamayı kaç kişi okuyor bilmiyorum ama önceki bölümde yaptığım açıklamaya rağmen yeni bölüm talepleri çok olduğu için hikayeyi bir şekilde devam ettirme kararı aldım. Elimden geldiğince açıkları ve eksikleri kapatarak ilerliyorum ancak sizler de gözünüze çarpan yanları benimle paylaşabilirseniz çok mutlu olurum.
Sizlerin görüşü benim için çok önemli.Yazım yanlışlarım var ise affola. Zira kontrol etme şansım olmadı, yazmışken hemen paylaşmak istedim.
Keyifli okumalar ~~~
***
18. Bölüm
Duşun altında ne kadar süre kaldığını Kumru da bilmiyordu. Bir yanı bedeninin her bir zerresini defalarca kere yıkamasını, Yalçın'a dair her şeyi söküp atmasını istiyordu ama aşık, bir çare bir kadındı en nihayetinde. Kalbinin eseri olmuştu, ruhu... Hepi topu kırk tas suydu, elbet arınırdı bedeni ama Yalçın, kimsesiz kalbini çaldığı yetmiyormuş gibi ruhunu da elinden almıştı Kumru'nun. Genç kadın asla böyle olacağını hayal etmemişti. Evet, elbette sevdiği adamla birlikte olmanın öneminin farkındaydı ama yoksunluğunu bu kadar arttıracağını hiç düşünmemişti. Bir kez onunla olduktan sonra yoluna onsuz devam edebileceğini nasıl bir cehaletle düşünmüştü? Kalbini vermiş, sevilmeyen bir kadın olarak yaşamayı öğrenmişti de bir kez olsun sevildiğini hissettiği o andan sonra tekrar sevilmediğine inanmak nasıl mümkün olacaktı? Zavallı yüreğinin oyunu muydu bu, bilmiyordu ama en kutsal şeyler üzerine yeminler edebilirdi, Kumru. Dün gece, sevdiği kadar sevildiği adamın olmuştu. Yalçın'ın gözlerinde gördüğü yalan olamazdı. Teninde gezinen ellerinin nasıl titrediğini görmüştü Kumru. Tam da onun olduğu o anda gözlerinin nasıl da nemlendiğini, genç adamın dudaklarının, çehresini tavaf eden tüy gibi yumuşacık öpücüklerini, kalbinin en derinlerinde hissetmişti. Dokunmaya kıyamaz gibiydi, Yalçın. Evet, sözler aslında anlatmak istediklerinin dışında yorumlanabilirdi ama yaşananlar yaşandığı gibidir, diye düşündü genç kadın. Yalçın, sevmediği bir kadına öylesine sahip olacak bir adam değildi. Emindi, Kumru, seviliyordu ama bunu sevdiğine nasıl kabul ettirecek, aralarına ördüğü duvarları nasıl yıkacaktı?
Odanın bir yerinde olduğunu bildiği telefonu bir kez daha çalmaya başlayınca suyun altında daha fazla kalamayacağını anladı. Gözlerinden akan yaşları son bir defa elinin tersiyle silip suyu kapattı. Buzlu camla kaplı duş kapısını aralayıp mermer döşemeli buz gibi zemine adım attı. Banyo dolabının çekmecelerini karıştırarak üzerine giymek için bornoz aradı ancak yalnızca iki küçük havludan başka bir şey bulamadı. Elinden geldiğince kurulanıp odaya döndü, bu süre zarfında telefonu 2 ya da 3 kez daha çalmıştı, aldırış etmedi. Odanın dört bir yanına dağılan kıyafetlerini ararken sarı, tekli koltuğun üzerinde gördükleri bir kez daha kanattı yüreğini... Yıkılırcasına çöktü koltuğun önüne, bembeyaz elbiseyi sımsıkı bastırdı göğsüne. Hıçkırıkları birbiri ile yarışırken "Neden," diye sordu genç kadın. "Neden Allahım neden?"
Aymira, odadan içeri girerken her ne kadar tedbirli olsa da Kumru'nun vücudunun yarısı yerde, yarısı koltuğun üzerinde iki büklüm halini görünce yüreği sızladı. Koşarak genç kadının yanına vardı. Bedeninin yarısını dahi örtmeyen sırılsıklam bir havluya sarılmış teni buz kesmişti. Usulca uzattı elini, saçlarını okşadı. Odanın dağınıklığı, yatağın hali aslında her şeyi açıklıyordu, Kumru ve Yalçın geceyi birlikte geçirmişlerdi. Bunun iyi bir şey olması gerekiyordu ama tam tersi bir şekilde ikisi de berbat haldeydi... Kumru'ya, Yalçın'ın kaldığı otelin bilgilerini gönderirken aklında ikisi için güzel şeyler olacağına kendini inandırmıştı. Genç kadın, sevdiği adamın yanına gelecek, ikisi oturup konuşacak, kendi elleriyle aralarına ördükleri duvarları yıkacaklardı. En azından Aymira'nın dileği buydu ama otelin lobisinde yıkılmış bir şekilde oturan Yalçın da şu küçücük odadaki koltuğun önüne çökmüş ağlayan Kumru da hiçbir şeyin Aymira'nın dilediği gibi olmadığını kelimelere gerek kalmadan anlatmışlardı... İncecik kollarını Kumru'nun beline sarıp yanağını sırtına yasladı, genç kadını elinden geldiğince incitmeden ama sımsıkı bir şekilde sardı. Yanındayım, demek istiyordu, yalnız değilsin, içini böylesine acıtan neyse bana anlatabilirsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~Karanlık Ruhlar~~
General FictionRuhlarla ilgili bir hikaye değildir. Hikayede tecavüz, darp vb. (+18) içerik yer almaktadır. Yaşınız uygun değilse okumayınız. Tanıtım: Biri karanlık bir gecede açmıştı gözlerini dünyaya, biri kısacık ömründe yaşadığı en güzel gününün ardından tan...