Selamlar canlarım!!!
Uzuunnnn bir aradan sonra sonunda yeni bölümle karşınızdayım! :)
Yalnız önemli bir duyurum var lütfen okuyun.
Önceki bölümde söylemiştim zaten araya bir şeyler ekleyebilirim diye ki ekledim. O yüzden son bölümü kaldırdım. 15. Bölümden sonra 16. Bölümün ilk kısmı yeni haliyle karşınızda. Kopukluk olmaması adına 15.bölümün son kesitini ekliyorum bölüm başına. :)Bölüm ithafı: Canım, destekçim, biriciğim Merve'me ❤ mrvnr1905
Keyifli okumalar!
***
15. bölümden
Azad, tüm acısını haykırıp dakikalarca ağlamış, yüreğinin biraz olsun ferahlamasını sağlamıştı ancak tam da gözyaşlarının dindiği o an, anlam veremediği bir ses duyunca düşünmeden kaldırdı kafasını. Gözleri sımsıkı kapalı, alt dudağına dişlerini geçirmiş, sesinin çıkmasına engel olmaya çalışan ama istese de engel olamayarak titreye titreye ağlayan kızı görünce neye uğradığını şaşırdı. Kendisi için miydi bu gözyaşları? Yoksa tekrar bir atak geçirmesine mi sebep olmuştu? Vicdanı keskin bir hançer olup saplanmıştı yine benliğine. Kızın yüzünü avuçlarının arasına alıp hafifçe sararken "Aymira, iyi misin?" diye sordu. Kızın yanaklarından süzülen yaşları sildi başparmakları ile. "Geçti güzelim," dedi. "Geçti bak buradayım, yanındayım. Yalnız değilsin..."
Bilmeden kurduğu bu sözler çocuk Aymira'nın yüreğini daha da kanattı. Ama o zaman yoktun! Kimse yoktu, kimse kurtarmadı beni, diye haykırdı küçük Aymira... Sesini duyuramadı. Tekrar bir atağın eşiğine sürüklenirken kenetlendi dişleri, bedeni kasıldı.
Azad, kızın hemen yatağa uzanmasını sağladıktan sonra saçlarını okşamaya devam etti. "Geçti, geçti güzelim. Güvendesin. Korkma artık," dedi birbiri ardına.
Kendisine seslenen adamın sözlerine kulak verdi, Aymira. Kendisine uzatılan bir el vardı ve o, bu eli tutmaktan her ne kadar korkuyor olsa da kendisini içine çeken karanlık geçmişinden daha çok korkuyordu. Usulca açılırken göz kapakları yağmur sonrasını anımsatan o masmavi buğulu gözler doldu benliğine... Huzur, dedi Aymira'nın ürkek yüreği, bu adamın gözleri; huzurun ev sahipliğini yapacak senin kimsesiz benliğine... Yüreğinden geçen bu anlamsız cümleyi yok saymak istercesine iki yana salladı kafasını, yumdu gözlerini bir kez daha.
Bir kez daha endişeyle, "İyi misin Aymira?" diye sordu Azad, ama yine bir cevap alamadı... Kızın suskunluğu, hem genç adamın içindeki endişeyi besliyor hem de onu iyice deliye döndürüyordu. Buna daha fazla dayanabileceğini hiç sanmıyordu. Öyle ya da böyle konuşmasını sağlamak zorundaydı. Genç kızın hiçbir sağlık problemi yoktu. Yalçın ile yaptıkları araştırmalarda bu konuda hiçbir doktor raporuna denk gelmemişti. O yüzden emindi bu suskunluğu genç kız bizzat kendi seçmişti. Hayat onu sessizliğe mahkûm etmişti. Aymira, konuşmamayı seçmek zorunda kalmıştı... Yıllar içerisinde de bu durum, onun bir parçası haline gelmişti. Suskunluk, onun sığınağı olmuştu ama ne kadar acımasızca gözükse de Azad, o sığınağı yıkacak, kızın yeniden konuşması için elinden geleni ardına koymayacaktı!
16. Bölüm:
Aymira'yı odasında dinlenmeye bıraktıktan sonra rahatlamak ve üzerindeki kandan kurtulmak için banyoya girdi. Sıcak suyun bedenindeki kirle birlikte ruhuna kazınan azabı da söküp almasını diledi. Gözlerini kapattığı an, annesinin, biricik meleğinin sureti belirdi zihninde. Papatyaların, portakal ağaçlarının olduğu, kuşların ötüştüğü inanılmaz güzel bir bahçedeydi. Kolları babasının beline dolanmış, babası da kendi kollarını annesinin omuzlarına dolamış kadını göğsüne yaslamıştı. Birbirlerine sımsıkı sarılırken etrafa gülücükler saçıyorlardı... Saçlarındaki sabundan arınıp gözlerini açarken yüreğinde derin bir mutlulukla, "Sonunda," dedi genç adam. "Sonunda birliktesiniz, huzurlusunuz, mutlusunuz..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~Karanlık Ruhlar~~
General FictionRuhlarla ilgili bir hikaye değildir. Hikayede tecavüz, darp vb. (+18) içerik yer almaktadır. Yaşınız uygun değilse okumayınız. Tanıtım: Biri karanlık bir gecede açmıştı gözlerini dünyaya, biri kısacık ömründe yaşadığı en güzel gününün ardından tan...