Selamlar canlarım!
Uzunnn bir aradan sonra nihayet geri döndüm. Bölümün tamamını bu hafta içerisinde paylaşacağım ama sizleri daha fazla bekletmemek adına yazdığım ve Merviş'imle düzenlediğimiz kısmı paylaşmak istedim.
İthaf bu defa beni terk etmeyen ve hala buralarda olan siz tatlı okuyucularıma olsun. <3
Keyifli okumalar!
***
17. Bölüm:
Akşam olup da kararlar kesinleştirilince Kumru ailesiyle yaşadığı eve gidip eşyalarını almak üzere harekete geçti. Aymira'ya, bir abla sıcaklığı ile sıkıca sarıldıktan sonra çantasını da alıp dışarı çıktı. Yalçın'ın kendisini bıraktığı zamanlar dışında hiç akşam saatlerinde orada kalmamış olduğundan eve nasıl döneceğini düşünürken arkasından duyduğu ses bir kez daha soluğunu kesti.
"Mehmet," dedi ya o ses, adımları tekledi Kumru'nun yüreğine eş... "Kumru Hanım'ı evine götürün, kendisi valizini hazırlayana kadar da bekleyin ve tekrar buraya getirin. Ekstra bir talebi olursa da mutlaka yerine getirin."
Kendinden emin duruşu, isteklerini sıralarken seçtiği kelimelerin netliği, taviz vermez tavırları ile mükemmelliğin beden bulmuş haliydi bu adam. Ah bir de sevdasına karşılık verseydi... Bir gün dedi Kumru, bir gün o da olacaktı!
"Rahatsızlık vermeseydim Yalçın Bey, ben taksiyle gider gelirdim."
"Azad kendi valizini hazırladıktan sonra Aymira ile konuşup onun için de gerekirse bir şeyler almanı istiyor. Tüm bunlar için Mehmet'in sana eşlik etmesi daha iyi olacaktır.
İyi akşamlar Kumru Hanım."
"Peki Yalçın Bey, ben evden çıkmadan Aymira'ya mesaj atar, neye ihtiyacı olduğunu öğrenirim. Keşke bunu önceden söyleseydiniz ama önemli değil halledeceğim. Size de iyi akşamlar."
Yalçın, kendisinden uzaklaşan kadının ardından baktı birkaç dakika. Ah! Nasıl da mağrur nasıl da ulaşılmaz bir kadındı... Keşke, dedi, keşke serebilseydim yüreğimi önüne, tüm imkansızlıklarını gerçeğin kılabilseydim... Omuzuna konan el, onu bulunduğu ana döndürürken göz göze geldi dost bildiği ile. Genç adam adeta tek bir bakışıyla ruhunu okuyordu ama buna izin veremezdi. "Hadi bakalım Azad Bey, yine iki ayağımızı bir pabuca sokturdun inşallah sonunda her şey daha da boka batmaz."
"Batmaz kardeşim batmaz. Sen böyle kaçmaya bir son verirsen hiçbir şey batmaz aksine gayet güzel şeyler olur hiç merak etme."
"Başlama yine Azad, hadi eyvallah benim eve uğramam lazım."
"Kaç bakalım kaç daha nereye kadar kaçabileceksen!"
***
Birkaç saat sonra herkes Azad'ın 2007 model Escalade'inde yerini almış yolculuğa hazırdı. Aymira, yanında oturan Kumru'nun elini tutuşuna minnettar, yoğun bir endişe ve ona eş değer bir heyecanla hızla atan kalbinin sakinleşmesi için dualar ediyordu... Ömründe ilk defa tatile gidiyor olmasının yanı sıra bunu Azad'la yapacak olması genç kıza daha önce hiç yaşamadığı bir heyecan yaşatıyordu. Korkmuyor değildi, yüreğinde heyecanını aşan bir korku da vardı ama Mehmet Bey her şeyin iyi olacağını söylemişti ya ona inanmaktan başka bir şey gelmiyordu genç kızın elinden. Bir kez olsun inanmak, güvenmek, mutlu olmak istiyordu.
"Merak etme her şey çok güzel olacak ve ben hep yanında olacağım," diyen Kumru'ya yüzünde büyük bir minneti barındıran tebessümü ile teşekkür etti.
Yalçın, hem içine girdiği çıkmazdan kurtulmak hem de ortama hakim olan havayı dağıtmak için çareyi Azad'a sataşmakta buldu.
"Yahu şimdi kim 14 saat yol gidecek. Ne inat adamsın sen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~Karanlık Ruhlar~~
General FictionRuhlarla ilgili bir hikaye değildir. Hikayede tecavüz, darp vb. (+18) içerik yer almaktadır. Yaşınız uygun değilse okumayınız. Tanıtım: Biri karanlık bir gecede açmıştı gözlerini dünyaya, biri kısacık ömründe yaşadığı en güzel gününün ardından tan...