Bölüm 21: Part II ~~

369 25 6
                                    

Selamlar!

Yeni partla geldim ama bölüm burada bitmiyor muhtemelen bir ya da iki part daha olacak. Sonrasında yeni bölüme geçiyor olacağız.

Not: Bölümü dün yayınladım ama gene bir sorun olmuş sanırım, tekrar yayınlıyorum.

Keyifli okumalar!

***

Part II ~~

Azad ve Yalçın'ın odadan çıkmasının ardından Ateş Bey, karşısında oturan genç kızla göz göze geldi. "Sen Azad'a takılma ve ne düşünüyorsan hiç çekinmeden anlat kızım," dedi.

Azad'ın tepkileri ile iyice allak bullak olan Aymira, ağlamamak için büyük bir savaş veriyordu. Ah! Nasıl da umudu fısıldıyordu genç adamın tepkileri. Nasıl da kolaydı kanmak. Ve Aymira  ömründe ilk defa kanmak istiyordu, ilk defa bir yere ait olmak... Ancak gerçeğinin de farkındaydı. O, rengarenk çiçeklerle bezeli bir bahçedeki istenmeyen kara ottan başkası değildi. Bundan sebepti bulunduğu toprağa salınmak için çabalayan köklerini kendi elleriyle söküp atması.

"Benim bencil ve kötü bir kız olduğumu düşünüyor olabilirsiniz ama ben yalnız yaşamaya devam etmek istiyorum Ateş Bey..."

"Senin bencil olduğunu düşünmek hiçbirimizin harcı değil, güzel kızım...
Devam et lütfen..." dedikten sonra sakin bir şekilde genç kızı dinlemeye devam etti.

"Kimse için endişelenmek istemiyorum..." derken başını önüne eğmiş, bakışlarını Ateş Beyin derin bakışlarından kaçırmıştı. Saklayabilmeyi diledi yüreğindeki gerçeği. Zira nereye giderse gitsin bu insanları düşünmekten, onlar için endişelenmekten asla vazgeçemeyeceğini çok iyi biliyordu.

"Ben kimsenin sorumluluğunu almak istemiyorum Ateş Bey. Kimsenin yaptığı iyiliklerin altında ezilmek, kimseye yük olmak istemiyorum. İyi ya da kötü ben kendi hayatımı istiyorum..."

Ateş Bey, derince bir iç çekişin ardından avuçlarını berjerin kolçaklarına bastırıp kalktı oturduğu yerden. Yemek masasının önünde bir sağa bir sola yürümeye başladı. Zihninde dolaşan düşünceler çehresine kara bir gölge düşürmüştü. Hoşnutsuzluğu ve huzursuzluğu açıkça ortadaydı da genç kıza itiraz etmesine sebep olacak geçerli bir sebep bulamıyordu... Kalktığı koltuğa yeniden otururken derince bir nefes aldı.

"Bak Aymira," dedi. "Sen söylemesen de gerçekte ne demek istediğini ve bu kararı neden aldığını çok iyi anlıyorum. O yüzden her ne kadar kabul etmek istemesem de senin istediğin şey bu olduğu için yurda geri dönebilmen adına gerekli tüm işlemleri hallettireceğim. Fakat bir şartım olacak."

"Evet?"

Ateş Bey, gözlerini karşısında oturan kızın yaşlarla parlayan gözlerinden bir an olsun ayırmadan, her kelimesinin üstüne basa basa konuşmaya devam etti. "Her ne olursa olsun, seni rahatsız eden, üzen, zor durumda bırakan ne olursa... Bir an bile tereddüt etmeden, kendine ikinci defa düşünme şansı dahi vermeden benimle iletişime geçeceksin. Benden hiçbir şeyini saklamayacaksın. Ola ki eskaza böyle bir yanılgıya düştüğünü fark ederim, o zaman yaşın da kararların da önemini kaybeder, seni dizimin dibinden bir dakika ayırmam. Anlaşıldı mı?"

Aymira, başını olumluca aşağı yukarı salladı. Benliği minnetle kuşanmıştı. Bu yaşına kadar hayat ona hep kötü yanını göstermiş olsa da karşısındaki bu kocaman yürekli insanlar hayata ve yaşama dair güzel şeyler olduğunun bir ispatı gibiydi.

Ateş Bey her ne kadar kendisinin de morali ziyadesiyle bozuk olsa da etrafa yayılan kasvetli havayı dağıtabilmek amacıyla daha esprili bir dille konuşmaya devam etti. "Sen bizi istemesen de bizim seni bırakmaya hiç niyetimiz yok. O yüzden bundan sonra düzenleyeceğimiz aile yemeklerine de katılacaksın. Her hafta cumartesi akşamı seni ve herkesi bizim evde göreceğim, tamam mı?"

~~Karanlık Ruhlar~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin