''Tanrıları kızdırmamalısın.''

114 6 1
                                    

*Multimedia'da Isabella var*

------------

Jamie, şakasına sorduğum bu soruyu gayet rahat ve gerçekçi bir sırıtışla karşıladı. "Eğer istediğin buysa, elbette Las Vegas'a gidebilirsin. El çırpmana gerek yok, parmağını şaklatsan yeterli."

Şaşkınlıkla ona baktım. "Gerçekten mi? Ben ışınlanabiliyor muyum?"

Jamie mavi gözlerini devirdi. Beyaza dönük sarı saçlarının bir tutamını kulağının arkasına sıkıştırmıştı. Farkında olmadan çenesini sıktığında yüz kasları belirginleşiyordu. Bu haliyle dergi kapaklarından fırlamış gibiydi. "Tüm Tanrıçalar ışınlanabilir. Hiç mi film izlemiyorsun?"

Sırıttım. "En son Elijah'la tanışmadan bir gün önce film izlemiştim. Sonra onunla tanıştım ve bir daha izleyemedim." Son kez etrafa bakındım. "Hep Las Vegas'a gitmek istemişimdir." Ve parmak şaklattım.

Bir an sonra gözlerimi kırpıştırarak açtım. Başımın dönmesine aldırmadan dengemi sağlayarak doğruldum. Ancak daha kafamı kaldıramadan birkaç korna sesi duydum.

Belime bir el sarıldı ve beni hızla kenara çekti. Yolun kenarındaki kaldırıma çıkmıştık. Arkamı döndüğümde çatık kaşlarla bana bakan Jamie'yi gördüm.

Elini belimden çekerken, "Daha kontrollü olmalısın." dedi. "Şanslısın ki yol ortasına ışınlandın. Bir kilisenin tepesindeki hacın üzerine de ışınlanabilirdin. Bedenini ortadan ikiye yaran bir hac, hiç hoş bir görüntü olmazdı."

Tüylerim ürperdi. "Uh, bunu düşünememiştim. Haklısın. " Yukarı sıyrılıp, düz karnımı ortaya seren tişörtümü düzelttim. "Bu arada teşekkür ederim, bir günde ikinci kez hayatımı kurtardın."

Jamie'nin yüz ifadesi yumuşadı. "Görevim." Etrafa bakındı. "Şimdi ne yapıyoruz?"

Bakışlarımı ondan ayırıp etrafa baktım. Hava kararmıştı, muhtemelen saat gece yarısını geçmişti. Ama kaldırımlar insanlarla doluydu, yollar ise arabalarla. Yol üstündeki gece kulüplerinden sesler geliyor, kızların yüksek topuklu ayakkabılarının çıkardığı sesler sokağı canlandırıyordu. İşte, hiç uyumayan şehirdi burası.

Gökyüzündeki yıldızlara baktım ve Ruhlar'ı düşündüm. Beraber hep buraya gelmeyi planlamıştık. Ardından Elijah'ı düşündüm. Acaba şu an ne yapıyorlardı? Reyes, Sienna ile beraber miydi? Scott'ın Lucien ile birlikte olduğu kesindi.

Jamie, "Ne düşünüyorsun?" dedi yumuşak bir sesle. Hemen yanımda duruyordu. Elini hafif kaldırsa bana değebilirdi.

İç geçirdim. "Arkadaşlarımı düşünüyorum." Ona baktım, karanlıkta bile gözlerinin mavisi oldukça belliydi. "Acaba şu an ne yapıyorlardır?"

Jamie, ''Gel.'' dedi. Kaldırımda yürümeye başladık. Yanımızdan geçen insanlar -özellikle kızlar- Jamie'ye uzun uzun bakmaktan çekinmiyorlardı. Ama o bana bakıyordu. Sanki ben hariç etrafındaki hiçbir şey ilgisini çekmiyordu. "Her şey olabilir. Belki uyuyorlardır."

Başımla onayladım. "Olabilir." Önüme döndüm ve saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Tekrar ona baktım. "Annem neden şimdi ortaya çıktı? Neden doğum günümde falan değil?"

Jamie'nin yüz ifadesi değişmedi ama gözünün altında bir kasın seğirdiğini gördüm. Düz bir sesle, "Çünkü." dedi. "Baban seni bulduğunda hazırlıklı olmanı istiyor. Bunun sebeple seni eğitmem için beni görevlendirdi."

Kaşlarımı çattım. "Babam mı? O ölmedi mi?" Kalp atışlarım an geçtikçe hızlanıyordu. Kendi hayatım hakkında henüz bilmediğim neler vardı acaba. Gün geçtikçe farklı diyarlara adım atıyordum. Bu duruma fazla takılmıyordum ancak daha nelerle karşılaşacaktım merak ediyordum.

Karanlık Ruhlar ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin