Multimedia'da Sienna var:))))))))))))))))))
***************
Peri'nin açık yeşil renk gözleri daha da parladı ve gülümseyerek havaya yükseldi. Şimdiye dek kanatlı bir canlıya bıçak sallamamıştım, bu benim için bir ilk olacaktı.
Kanatları sandığımdan daha küçük olmalıydı çünkü onları Danika'nın yüzü bana dönükken göremiyordum. Ancak arkasını dönerse görebilecektim ki bu biraz zor görünüyordu.
Danika öne doğru atıldı, eğilerek altından geçtim. Yine az önceki pozisyonu almıştık.
İç geçirdim. ''Neden bununla uğraşıyoruz ki? Ölürsem ne olacak yani?''
Danika gözlerini devirdi. ''Senin yaydığın şu saçma enerji bizi rahatsız ediyor.''
Başımı salladım. ''Anladım. Peki neden yalnız geldin? Bence bir Peri grubuyla gelseydin daha etkileyici olabilirdi.''
Öne doğru tekrar atıldı ama zamanında davrandım ve tekrar altından geçerek önünde durdum. ''Çünkü en yeni Peri benim. Diğerlerini Elijah hemen fark ederdi. Ayrıca Danika gibi görünmem işimi oldukça kolaylaştırdı.''
Bir elimdeki hançeri hızlıca fırlattım. Peri daha hareket edemeden, hançer omzuna saplandı. Geriye doğru sendeledi ama havada kalmayı başardı.
Demek ki hızlı bir varlık değildi.
Öfke dolu bakışları beni buldu. ''Seni sürtük!'' Üzerindeki beyaz tişört kendi kanıyla lekelenmişti.
Tekrar bana doğru uçmasıyla beraber, yan tarafa zıpladım. Ama o durmadı ve üzerime atıldı, beraber yere yuvarlandık. Yüzüstü yerde yatarken, üzerime çıktı. Ellerimi arkamda birleştirmeye çalıştı.
Ama ondan çok daha güçlüydüm.
Ellerimi onunkilerin arasından kurtardım ve hançerimi bacağına sapladım. Bıçak o kadar derin saplandı ki, kemiğine değdiğini hissettiğimde elimi hançerin üzerinden çektim. Danika acıyla bacağına doğru uzandı, bende hızla döndüm ve onu üzerimden ittim.
Artık üst tarafta ben vardım. Kollarını tuttum ve başının üzerinde birleştirdim. Omzunu acıtmış olmalıyım ki, ağzından acı dolu bir haykırış yükseldi.
Aniden yüzündeki nefret dolu bakışlar kayboldu ve yerini masum bir ifade aldı. ''Isabella, yapma. Ben senin arkadaşınım. Canımı acıtıyorsun.''
Ağzım şaşkınlıkla açıldı, bana öyle bakıyordu ki. Neredeyse ağlayacak gibiydi. Bu, Danika'nın gözleriydi. Bileklerini çok sıkı tuttuğumu fark ederek, ellerimi gevşettim.
Bir anda gözleri tekrar eski ışıltılı halini aldı ve ben daha anlayamadan yüzüme sıkı bir yumruk yemem bir oldu. Çenemdeki yara cız etti, dikişlerim patlamış olabilirdi.
Ama sendelemedim, yalnızca elmacık kemiğim çıtırdamıştı. Ağzımı açıp kapadım ve Peri'nin yanağına sert bir yumruk geçirdim. ''Bu, Danika'yı öldürdüğün için. O benim arkadaşımdı, hatta nadir bulunan arkadaşlarımdan biriydi, seni lanet olası!''
Hızımı alamadım ve durmadan yumruk atmaya başladım. Bir sol elimle vuruyordum, bir sağ elimle. Danika'nın güzel yüzü, kan içinde kalmıştı. Büyük ihtimalle çenesini ve burnunu kırmıştım.
Yine de pes edeceğe benzemiyordu. Göz ucuyla baktığımda, yukarı doğru kaldırdığı bıçağı gördüm. Eline doğru uzandım ama geç kalmıştım. Bıçağı bacağıma sapladı ve baldırımı boylu boyunca yardı. Acıyla haykırdım.
Beni üzerinden itti ve yere yığılmama izin verdi. Ardından tekrar havalandı. Belimden çıkardığım bir hançeri hızlıca ona fırlattım. Ama zamanına kenara doğru çekildi ve bıçak duvara sertçe saplandı. Karnımda bir ıslaklık hissediyordum, muhtemelen dikişlerim açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ruhlar Ardında
Teen FictionCongvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.