*Multimedia'da Anya ve Isabella var*
*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*Scott güzel burnunu kırıştırdı. ''Ne yani, bir ezik gibi mi görüneyim?'' Ethan'ı işaret etti. ''Yani onun gibi?''
Ethan kaşlarını çattı. ''Hey, ben ezik gibi görünmüyorum.''
Scott dudak büzdü. Mavi gözleri en yakın arkadaşını süzüyordu. ''Bundan emin misin, Ethan? Aslında tam bir-''
O sırada Anya koluma yapıştı. ''Bella! Bella! Hadi, dans et benimle!''
Sırıtarak etrafa bakındım. Scott, Lucien'ın oturduğu koltuğun yanında Ethan'la şakalaşıyordu. Faythe ve Reyes bir şey tartışıyorlardı -muhtemelen şu an yanımızda yer almayan Sienna hakkındaydı-. Elijah, biraz ileride birkaç Düşmüş ile konuşuyordu. Ciddi bir şeye benziyordu çünkü Elijah arada bir biçimli, açık renk kaşlarını çatıyordu.
Bu gece kulübüne gelmemizin sebebi Anya idi. İnsanlara özgü eğlencelerden hoşlandığını söylemişti. Onu kıramamıştım, çünkü bana yavru köpek bakışını atmıştı. Ayrıca kim gece kulüplerine hayır diyebilirdi ki?
Anya'nın elimi tutup beni dans pistine çekmesine izin verdim. Etraf disko topunun dönerken saçtığı renkli ışıklar dışında karanlıktı. İnsanlar bedenlerini hızlı tempodaki müziğe uygun şekilde hareket ettiriyordu.
Anya arkama geçti ve kollarını belime sardı. Yumuşak sesiyle kulağıma, ''Hazır mısın, kardeşim?'' diye fısıldadı. Elleri kalçamdan doğru yukarı çıkarak kollarımı takip etti. Bu sırada vücutlarımız mükemmel bir uyumla hareket ediyordu. Yavaşça belimizi yana kıvırıyor, öne arkaya salınıyorduk.
Anya ellerimi yukarı kaldırdı ve boynuma bir öpücük kondurdu. Bir eliyle bileklerimi nazikçe yukarıda tutarken, diğer elini belime koydu. Yavaşça kalçama indi. Kahkaha attım, böyle dans etmeyi nereden öğrenmişti?
Beni sertçe kendine çevirdi, artık burun burunaydık. Gülümseyerek, ''Scott'ın izlediği videolardan izlediğini varsayıyorum.'' dedim. ''İçinde çıplak kadın ve direk olanlardan.''
Anya'nın mavi gözleri ışıldadı. ''O halde,'' Dilini dudaklarında gezdirdi. ''İzle beni.''
Ellerimi bıraktı ve arkadaki direklere doğru yürüdü. Elbette hepsi doluydu, ancak Anya tek bakışıyla dansçı kızı oradan aşağı indirdi ve yerini zarafetle aldı. Döndü ve benimle göz göze geldi. Üzerindeki siyah atletiyle, kalçalarını zor örten eteğini umursamıyor gibiydi. Sırtını direğe dayadı ve yavaşça yere doğru indi.
Başımı eğerek onu onayladım. Direğe yüzünü döndü ve uzun bacaklarından birini ona sardı. Ardından başını geriye attı. Gece rengi saçları yere değdi, hala benimle göz gözeydi. Sırıttı. Zarifçe doğruldu ve hızla direğe tırmandı. Bacakları onu sabit tutarken, ellerini bıraktı ve geriye doğru eğildi.
Tanrım, bel kıvrımı, dolgun göğüsleri, yere değen uzun saçları....Anya kusursuzdu. Nefesimi tuttuğum sırada, yanımdaki birinin keskin bir nefes aldığını duydum.
Yanımdaki ağzı açık, gözleri Anya'ya sabitlenmiş olan Reyes'ten başkası değildi. Etrafa bakınca, herkesin dans etmeyi bırakıp Anya'ya odaklandığını fark ettim. Elijah bile ona bakıyordu. Kıskanmam gerektiğinin farkındaydım ama o Anya'ydı işte. Kız kardeşimdi.
Reyes kısık sesle bir küfür savurdu. ''Aman Tanrılar. Bu da ne böyle?'' Birileri ıslık çaldı.
''O gerçek bir Tanrıça.'' Anya'ya baktığımda, artık bana değil Reyes'e bakarak dans ettiğini gördüm. Hareketleri yavaş ve kontrollüydü. İşi bittikten sonra direkten indi ve insanlar kenara çekildi. Anya direkt olarak Reyes'e doğru yürüdü ve tişörtünü yakaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ruhlar Ardında
Teen FictionCongvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.