Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
Ertesi gün akşam eve dönüyordum. Hava çoktan kararmıştı. Shadow'un şato gibi evi şehrin dışında, ormanın ortasında olduğu için etrafta kimse yoktu. Sokak lambaları bile tek tüktü.
Üzerimde siyah deri etekle aynı renk bol bir tişört vardı. Hafif esintili hava açık saçlarımı kıpırdatıyordu.
Son bir haftadır geçmişten kalma garip kareler görüyor gibi oluyordum ancak böyle anılarım olduğunu hatırlamıyordum. Kabuslarımda garip yaratıklarla hatta vampirlerle savaşıyordum ancak hayatımda hiç vampir görmemiştim.
Ve bazı karelerde kendi kendime konuşuyordum, sanki zihnimde başkaları yaşıyormuş gibi.
Bunları düşünürken, yanımdan bir karaltı geçer gibi olunca durdum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben daha ne olduğunu anlayamadan sırtım bir anda ağaca çarptı ve nefesim kesildi. Başım çarpmanın etkisiyle dönerken gözlerimi kırpıştırdım ve bir an sonra görüşüm tekrar netleşti.
Boğazıma sarılan ellerin sahibi, simsiyah giyinmişti. Başını örten siyah pelerinin şapkasını geriye atınca yüzü ortaya çıktı. Adamın sert hatlara sahip bir yüzü vardı. Gözlerinin mavisi parlıyordu, öyle ki sanki göz bebeği hareket ediyordu. Beyaza yakın sarı saçları vardı. Kaşları çatılmıştı ve burnundan soluyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hırladı. "Nerede o!"
Ağrıyan omzumu ovmamak için zor dururken, "Kim?" diye sordum.
Adam cevabımdan memnun olmamıştı ki, başımı tekrar ağacın sert gövdesine vurdu. Acıyla yüzümü buruşturdum. "Kim olacak, lanet erkek arkadaşın! Nerede olduğunu bilmediğini söyleme, herkes sizin her saniye beraber olduğunuzu biliyor!"
Ona fark ettirmeden elimi refleks olarak yavaşça kalçama doğru kaydırdım. Parmağım bir bıçağın ucuna değince şaşırdım. Farkında olmadan hançer taşıyordum.
Çocuk o kadar sinirliydi ki, yalnızca gözlerimin içine bakıyordu. Boğazımı temizledim. "Acaba beni başka biriyle karıştırıyor olabilir misin? Veya herkesin bildiği ancak benim bilmediğim bir erkek arkadaşım mı var?"
