Şeytan Ayini

332 8 8
                                    

*Multimedia'da Torin ve Isabella var*

*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*

Hiç hareket etmeden Elijah'a bakıyordum. Anın büyüsünü bozarım diye nefes bile almıyordum. Yaklaşık on saniye boyunca Elijah'ın güzel, yeşil gözlerine baktım.

Onu seviyor muydum?

Elijah'la tanıştığımızdan beri, onsuz geçen her saniye bana anlamsız geliyordu. Hayatıma girdiğinden bu yana, gülümsemeye başlamıştım. Sanki o olmadan bir yanım eksikmiş gibi, sanki onsuz nefes alamazmışım gibi.

Elijah'ın yanında huzurluydum, mutluydum. Kokusunu içime çektiğimde, zamanı durdurabiliyordum. Beni her öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyordum. Gözlerimin içine her baktığında, beni ne kadar sevdiğini bir kez daha anlıyordum.

O olmadan hayatımın ne kadar boş ve anlamsız olacağını biliyordum.

Elijah'ı seviyordum.

İç çektim. Elijah'ta kıpırdamadan bana bakıyordu. Vereceğim cevabı merakla bekliyor gibiydi.

Cevap vermeden önce yüzünü inceledim. Pürüzsüz, bebek gibi bir teni vardı. Gözleri mavi ile yeşilin karışımı bir tondaydı. Dudakları dolgun ve kırmızıydı; gel beni öp dermiş gibi. Sarı saçlarının arasında koyu renk saç telleri vardı. Öyle güzeldi ki, şu an o minik burnunu öpmemek için zor duruyordum.

Ellerimi onunkilerin arasından kurtardım. Göz ucuyla baktığımda, denizle aramızda yaklaşık dört metre mesafe olduğunu gördüm.

Elijah'a yavaşça yaklaştım ve dudaklarımı onunkilere sürttüm. "Biliyor musun, yakışıklı çocuk? Benimle flört etmen hoşuma gidiyor. Ve biliyor musun, Elijah Kydd? Seni her şeyden çok seviyorum."

Hareket etmesine zaman tanımadan dudaklarımı kulağına bastırdım. "İlk önce varan, kazanır." O daha ne dediğimi anlayamadan, siyah bir çarşaf gibi görünen denize doğru var gücümle koşmaya başladım.

*************************************

Tatilimizin son iki günü hızla geçmişti. Karşıma ne bir Vampir, ne de bir Goblin çıkmıştı. Tüm yaratıklar yuvalarında gibi gözüküyordu. Bende iki günümü Elijah ile sarmaş dolaş geçirmeyi tercih etmiştim.

Reyes bu duruma oldukça bozulmuştu. Yinede hareketlerinde en ufak bir değişiklik yoktu. Hala beni her fırsatta öpmeye çalışıyor ve ne kadar güzel olduğumu söylemekten çekinmiyordu.

Benimle flörtleşmesine izin veriyordum ama eskisi gibi yakın değildik. Aramızda soğuk rüzgarların estiği ortadaydı.

Reyes'le aramda ne olup bittiğinden emin değildim. Arkadaş sayılırdık. Tek emin olduğum şey, Elijah'ı seviyor olmamdı.

Bavulumdakileri yerlerine yerleştirdiğimde yatağıma oturdum. Odamı ve evimi özlemiştim.

Scott, "Evim evim, güzel evim." Dedi.

Faythe neşeli bir sesle, "Sonunda, evdeyiz!" Diye haykırdı.

Ethan esnedi. "Geldik mi ya?"

Güldüm. "Ethan, eve döneli yaklaşık üç saat oldu. Bu süre zarfında, duşa girdim, etrafı düzenledim ve bavulumu yerleştirdim. Bilmem farkında mısın?"

Scott ve Faythe kahkaha attı. Ethan ise, "Biraz uyumuşum, bunda komik olan şey ne?" Diye mırıldandı.

Gülümseyerek yataktan kalktım ve aşağı indim. Hava çoktan kararmıştı. Saate baktığımda on bire geliyordu.

Kendimi televizyonun karşısındaki koltuğa bıraktım. Üzerimde siyah bir tişörtle, aynı renk bir şort vardı. Esneyerek bacaklarımı birbirinin üzerine attım. Televizyon izlemek istemiyordum, şortumun cebinden telefonumu çıkardım ve alışveriş sitelerinde dolanmaya başladım.

Karanlık Ruhlar ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin