Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
Gecenin bir yarısı gözlerimi açtım. Ellerimi saçlarımın arasından geçirdiğimde, hala nemli olduklarını fark ettim. Duştan çıktığımda saçlarımı tam olarak kurutmamıştım.
Yatakta sağ tarafa doğru döndüğümde Ethan, ''Isabel?'' diye mırıldandı.
''Evet?'' diye fısıldadım.
Scott, ''Bir sorun mu var?'' diye sordu.
Yatakta sol tarafa doğru döndüm. ''Biraz Elijah'ı özlemiş olabilirim.''
Ruhlar aynı anda güldü. Gözlerimi kıstım. ''Neye gülüyorsunuz öyle? Ben gidiyorum.''
Ethan neşeyle, ''Bizde geliyoruz!'' dedi.
Scott, ''Sanki birbirimizden ayrılabiliyormuşuz gibi.'' diye mırıldandı.
Faythe, ''Paris ve Luke'u uyandırma.'' diye fısıldadı.
Yataktan yavaşça kalktım ve parmak arası terliklerimi giydim. Üzerimde siyah geceliğim vardı. Saçlarımı tek omzumda toplayıp, merdivenleri indim.
Paris ve Luke derin bir uykuda gibi gözüküyorlardı. Sessizce kapıya doğru yürüdüm ve odadan çıktım.
Elijah, Reyes veya Will'in uyumamış olmaları için içimden sessizce dua ettim. Ardından odanın önünde durdum ve kapıyı yavaşça tıkladım.
Ses çıkmayınca tekrar tıkladım.
Scott, ''Sanırım uyuyorlar.'' Diye fısıldadı.
Son kez şansımı denedim. İki saniye sonra kapı açıldı. Karşımda gözlerini zar zor aralamayı başaran bir Reyes duruyordu.
Beni görünce gözlerini kırpıştırdı. Sarı saçları karmakarışık haldeydi. Üzeri çıplaktı, altında yalnızca siyah boxeri vardı. ''Isabel, bir sorun mu var?''
Reyes'in bu haline gülümsedim. ''Hayır, sadece uyuyamadım.'' Yalan sayılmazdı.
Reyes'i hafifce kenara itip, içeri girdim. Sağ taraftaki yatakta Elijah yatıyordu; üzerindeki pikeyi kenara itmişti. Onunda üzerinde yalnızca siyah bir boxer vardı. Çıplak vücudu o kadar güzel gözüküyordu ki, ağzımın açık olduğunu fark ettim.
Reyes boğazını temizleyince ona döndüm. Alt dudağını yaladı. ''Eee?''
