Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
Telefonum çaldığında, saat neredeyse gece yarısı olmuştu. Yatağımın üzerinde sırtüstü uzanmış, uykumun gelmesini bekliyordum.
Reyes'in aramasını değil.
Telefonumu kulağıma götürdüm ve gözlerimi yumdum. ''Lütfen ölmek üzere olduğunu ve son duymak istediğin şeyin benim sesim olduğunu söyle.''
Reyes kıkırdadı. ''Sen benim kalbimsin, bebeğim. Sen ölmezsen, bende ölmem. Elbette ki ölümsüz olmamız, işin iyi kısmı.''
Daha ağzımı açamadan, telefonu yanındaki biri aldı. Elijah, ''Dinle, melek.'' Dedi. ''Seni bu saatte arayıp rahatsız etmek-''
''Yine ne haltlar karıştırıyorsunuz?''
Reyes'in güldüğünü duyabiliyordum. Elijah'ın sesi hafif öfkeli geliyordu. ''Bana büyük bir iyilik yapabilir misin?''
''Ne kadar büyük?''
''Reyes ve beni kefaletle cezaevinden çıkarır mısın?''
Telefonu kucağıma düşürdüm ve gözlerimi açıp, telefonu yatağın üzerinde aramaya koyuldum. Aceleyle tekrar kulağıma dayadım. ''Neden cezaevindesiniz?''
''Çünkü Reyes bir aptal.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Yasadışı olduğunu nereden bilebilirdim?'' Arka plandan Reyes'in baştan çıkarıcı sesi duyuluyordu. Ancak şu an seksi gibi değilde, daha çok ürkmüş gibiydi. ''Buraya ne zaman gelebilir? Şu herif yine bana bakıyor.''
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. ''Sizi orada çürümeye bırakmamı hak ediyorsunuz. Kıçınızı fena tekmeleyeceğim. Özellikle Reyes'in. Kim bilir yine ne haltlar yedi.''
Elijah, ''Biliyorum.'' Diye mırıldandı. ''Geceyi cezaevinde geçirmek benim için sorun değil. Reyes tecavüze uğrayacağı gibi bir fikre kapıldı.''
Reyes sızlanmaya devam etti. ''O sarhoş adamın bana nasıl baktığını gördün.''
''Saçının neden yeşil olduğunu anlamaya çalışıyor.''
''Hepsi yeşil değil ki. Yalnızca minik bir kısmı. Ayrıca saçım kıçımda değil.''
''Bundan emin misin?''
Kahkahamı daha fazla saklayamadım ve gülmeye başladım. Reyes uyurken, saçlarının bir kısmını yeşile ben boyamıştım. İki gün önceydi, fena halde sarhoştu. Kalçasına bir gökkuşağı dövmesi yaptırsaydım yine fark etmeyecekti.
Gülmem bittiğinde, ''Sizi alacak başka kimse yok mu?'' diye sordum. ''Diğer Melek arkadaşlarınız veya Lucien falan.''
Reyes arkadan bağırdı. ''Lucien'ın çekici bir erkeği, bilardo masasının üzerinde doyasıya düzdüğüne şüphem yok. Ve diğer arkadaşlarımıza rezil olmak istemeyiz. Lütfen, gel!''
Elijah'ın, Reyes'in kafasına bir şaplak attığını duydum. ''Dostum, biraz sessiz olmayı dene.''
Reyes inledi. ''Eee, gelecek mi?''
''Bilmiyorum, kapa çeneni.''
Aralarına girdim. ''Elijah.''
Elijah inledi.''Bebeğim, çok üzgünüm. Reyes kafayı yedi. Beni çıldırtıyor. Polisleri çıldırtıyor. Ve yedi ya da sekiz sarhoş herifi çıldırtıyor. Sinirli olduğunda yaptığı şu volta atıp bağırma işini yapıyor. Eğer sadece ben olsam unut gitsin derdim ama-''
''Pekala, geliyorum.'' Gülmemi bastırmaya çalışmak için öksürdüm. ''Neden cezaevindesiniz ki?''
"Bir bahsi kazanmak için.''
Tanrım, ne kadar da açıklayıcı oldu!
Yataktan hızlıca kalktım ve üzerimi giymeye başladım. Bir yandan da telefonu kulağımda tutmaya çalışıyordum.
Reyes, ''Kamu malına zarar vermek ve huzuru bozmak!'' diye bağırdı. ''Tecavüze uğramaya değer bir şey değil, sana o kadarını söyleyeyim.''
''Reyes, çeneni kapatacak mısın?''
''Hayır ama kıçını tekmeleyeceğim, koca adam. Yapacağım şey bu.''
Elijah gürültüyle iç çektiği sırada, sırıttım. ''Sakin olun çocuklar. Bir saate oradayım. Elijah, tatlım, telefonu Reyes'e verebilir misin?''
Bir hışırtı sesi duyuldu ve Reyes'in hevesli sesi hoparlörde yankılandı. ''Beni sevdiğini mi söyleyeceksin?''
Gülümsedim. ''Hayır, bebeğim. Söylemek istediğim; bir daha erkek arkadaşımın başını belaya sokarsan, kıçını değil başka bir yerini tekmeleyeceğim.''
Reyes sessizce güldü. ''Sorun şu ki, bu canımı yakmaz. Aksine hoşuma gider, benim seksi, hırçın kızım.''
---
Reyes, Elijah ve ben, kendimizi salonumdaki üçlü koltuğa aynı anda bıraktık. Uzun ve yorucu bir gece olmuştu.
Önümüzde, kollarını geniş göğsünde birleştirmiş olan Scott sırıttı. ''Dostum, bu saçmalık! Hangi gerizekalı, Golden Gate Köprüsü'nün yaya kaldırımında motorla gitmekte ve ulusal anıta devasa afişler asmakta herhangi bir sorun görmez ki?''
Reyes ve Elijah birbirlerine bakıp omuz silktiler.
Kocaman bir kahkaha attım ve Faythe'e döndüm. ''Kovulmuş Melek arkadaşlarından birine yardım etmeye çalışıyorlarmış. Adam, sevdiği kıza evlenme teklifi edecekmiş. Bence gayet romantik.''
''Evet, oldukça romantik. Ama kesinlikle zekice değil. Hem de hiç.'' Ethan gülmemek için zor duruyor gibiydi.
Reyes ayağa kalktı ve güzel poposuna yapışan, siyah kotunu düzeltti. ''Her neyse, bu kadar azarlama yeter. Beni yeşil saçımla yalnız bırakın, gidip biraz kestireceğim.''
Faythe güldü. ''Kestirmek derken, hangi anlamda? Yoksa o süper çekici saçlarını tıraş mı ettireceksin?''
Reyes'in dudakları seksi bir gülümsemeyle şekil aldı. Ellerini yeşil saçlarının arasından geçirdi. ''Bu lanet şeylere asla dokunmam, tatlım. Cehennem kadar fazla hoşuma gidiyorlar.'' Omzunun üzerinden Elijah'a baktı. ''Güzel kıçını koltuktan kaldır, adamım. Çok uykum var, her an yere yığılabilirim.''
Hepimiz Reyes'in şaka yapmadığını ve olduğu yerde uyuyakalacağını biliyorduk. Bu nedenle Elijah ayağa fırladı. ''Haklısın.''
Elijah yanıma geldi ve önce şakağımı sonra da dudaklarımı öptü. ''Bizi oradan kurtardığın için teşekkürler, melek. Sana borçlandım.''
Gülümsedim ve burnunun ucunu öptüm. ''Bunu yıllarca telafi edebilirsin.''
Elijah, Ruhlar'a da iyi geceler diledikten sonra kapıya doğru yürümeye başladı, Reyes onu takip eder gibi yapıp, bana döndü. Yanıma geldi ve tek koluyla belimi kavradı.
Kulağıma doğru eğilerek, ''Yakında büyük bir sürprizle karşılaşacaksın.'' Diye fısıldadı. ''Bugün sana anlattığımız cezaevi hikayesinin bir bölümü gerçek dışıydı. O kısmı bulmak, sana kalmış.'' Yanağımı öptü ve Elijah'ın arkasından evden çıktı.
Kaşlarımı çattım ve bakışlarımı yere indirdim. Bu da ne demek oluyordu? Hikayenin hangi kısmı yalandı? Köprüde motorla gezinmek mi, afişler mi?
Yoksa Melek arkadaşlarının, kız arkadaşına evlenme teklifi edeceği kısım mı? Evlenme teklifi başka birine mi edilecekti?
