Şeytan ve Melekleri

137 5 3
                                    

Multimedia'daki Isabella:))))

*****

Elijah'ın endişeli gözlerle beni süzdüğünü biliyordum. Ona Shadow ile aramda geçenleri anlatmıştım. Otuz saniye önce konuşmayı bırakmıştı çünkü onu dinlemiyordum. Başka bir şey düşünüyordum.

Heyecanla karışık merakla Elijah'a döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Heyecanla karışık merakla Elijah'a döndüm. ''Sence o kadın, Shadow veya annem, ne tür bir yaratık?''

Elijah'ın yüz hatlarının gerginliği bir anda kayboldu ve gülmeye başladı. Oldukça içten bir gülüştü ve kulaklarımın pasının silindiğini hissetmiş gibi oldum. Kendimi tutamayıp bende güldüm. ''Komik olan ne?''

Sırıttı. ''Bazen beni inanılmaz şaşırtıyorsun, Isabella. Az önce 'öldürün beni' modundayken, şu an 'siz kimsiniz ki beni öldüreceksiniz' modundasın.'' Alnıma bir öpücük kondurdu. ''Duygu değişimlerine ayak uyduramıyorum.''

Göz açıp kapayıncaya kadar ayağa kalkmış, Elijah'ı da elinden tutarak kaldırmıştım. ''Biliyor musun, hiç kızgın veya üzgün değilim. Sadece heyecanlıyım. Bilirsin, on dokuz yıl sonra anne kavramının ne demek olduğunu öğrenecek gibiyim.''

Elijah elimi tutmaya devam etti ve eve doğru yürümeye başladık. ''Gibisin. İçimde bu konuya dair kötü bir his var.'' Göz ucuyla ona baktım ancak yüz ifadesini okuyamadım. Yüzü karanlıkta kalıyordu.

İç geçirerek önüme döndüm. ''Sen Şeytan'sın, Elijah. İçin zaten kötülükle dolu, bunu his diye adlandırmana gerek yok.'' Cümlemi bitirmemle sözlerimin ağırlığını hissetmem bir oldu.

Elijah düz bir sesle, ''Haklısın.'' dedi. Alınmamıştı.

Bakışlarımı ona çevirdim. Gözleri derin bir okyanus mavisiydi evet ancak orada kimsenin göremediği bir karanlık vardı. Maviliğin arkasında, iyiliği örten siyah bir perde vardı. Yani demek istediğim, hiç iyilik yoktu.

Sadece kötülük vardı.

Dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim. ''Bir şey söyleyeceğim.''

''Elbette.''

''Küçükken Ruhlarla çok kavga ederdik. Çoğu zaman onları hiç dinlemezdim, kendi doğrularım vardı. Bu yüzden midir bilmiyorum ama başım hiç beladan kurtulmazdı. Hayatım tam bir kaostu. Evde sakince oturup kendi başıma televizyon izlediğim bir günüm bile olmadı. Oturmaya kalksam çatı başıma yıkılırdı.''

Elijah tebessüm etti. ''Biz buna bela diyoruz. Ve sen bu kelimenin sözlük anlamısın, bebeğim.''

Sırıttım. ''Teşekkürler.'' Durdum. ''Her neyse, bir gün yürürken yol kenarında bir kitap gördüm. Marconi'nin bir kitabıydı.''

Elijah dudak büzdü. ''Pederlikten emekli olan Doktor Marconi mi?''

Başımla onayladım. ''Evet. Kitabı açtığımda karşıma çıkan ilk sayfada Şeytan'ın kutsal kitaplar okurken sayfaların arasından bize baktığı yazıyordu. O zaman küçüktüm ve bunun ne anlama geldiğini anlamamıştım. Ruhlarla fazladan bir kavgaya açık olmadığım için onlara da sormamıştım.''

Karanlık Ruhlar ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin