Aradan iki gün geçti. Ordular hazırlanmaya devam ediyor, herkes üzerine düşen görevleri yerine getiriyordu. Elijah çoğu zaman meşguldü ancak yinede bana zaman ayırmak için birçok şeyi ihmal ediyordu.
Bu kadar kargaşaya rağmen herkes halinden memnundu. Ortam gergin değildi, ben hariç herkes yüzyıllardır aynı şeylerle uğraştığı için alışmışlardı.
Yuvarlak masanın etrafında toplanmış olan Düşmüşler'e baktım. Yaklaşık kırk dakikadır pür dikkat Elijah'ın konuşmasını dinliyorlardı. Savaş hakkında değerlendirmeler yapıyor, savunmalarını tartışıyorlardı.
Şık bir restoranın köşe masalarından birindeydik. Böylece gözden uzak kalıyorduk. Sandalyelerde tanıdığım kimse oturmuyordu ancak Elijah onunla toplantıya gitmemi teklif ettiğinde büyük bir gururla kabul etmiştim.
Çünkü kız arkadaşı olarak ciddi ortamlarda yanında yer almam çok havalıydı.
Başımı çevirdim ve durdum. İçeriye giriş kapısına yaslanmış olan Gabriel bana bakıyor, gülümsüyordu. Parmağıyla yanına gitmemi işaret etti.
Gözlerimi kısarak içimden küfrettim. Her huzurlu ve sakin ortamı mahvedebilme özelliğine sahipti.
Elijah'ın kulağına, "Biraz hava alacağım." dedim ve yanağını öptüm. Başını sallayarak, "Fazla uzaklaşma." dedi ve adamlara geri döndü.
Siyah, dar elbisemi düzelttim ve saçlarımı geriye atıp, dışarı çıktım. Gabriel kapının önünde beni bekliyordu.
Beyaz saçları ve mavi gözleriyle etrafın ilgisini üzerine çekiyordu. Genç durduğu için milyarlarca yıldır hayatta olduğunu kimse tahmin edemezdi. Üzerinde siyah bir pantolon ve tişört görmek beni biraz şaşırttı.
Gabriel başıyla selam verdi. "Isabella, güzel kızım." Gözleri elbisemde ve saçlarımda gezindi. "Hoş görünüyorsun, hımm, fazla ciddi."
İnce askılı, diz üstü bir elbise giymiştim. "Teşekkürler, evet, konsepte uymak istedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ruhlar Ardında
Teen FictionCongvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.