Multimedia daki Paris:)))))))))
****
Sabah zar zor gözlerimi açabildim. Saate baktığımda yedi buçuğa geliyordu, elbette geç kalmıştım!
Ruhlar esnerken hemen yataktan indim, pijamalarımı çıkardım. Bir yandan da saçlarımı tarıyordum. Üzerime bir kot şort ve tişört geçirdim. Botlarımı da giydiğimde evden çıktım.
Dün gece ruhlarla fazla konuşamadan uyumuştum ancak hallerinden gayet memnun gözüküyorlardı. Ayrıca doğru bilmiştim; Faythe, Reyes ve Lucien'ın da zihnini okuyamıyordu.
Okula geldiğimde arabayı park ettim ve çantamı sırtıma atıp arabadan indim. Yarı uykulu gözlerle okul binasına doğru yürümeye başladım. Okul bahçesi her zaman ki gibi kalabalıktı ve hava oldukça sıcaktı.
Ethan, ''Isabel, teneffüste basketbol oynayalım mı?'' diye sordu.
Gözlerimi açık tutmaya çalışırken, ''Üzgünüm Ethan. Pek basketbol oynayacak havada değilim. Başka zaman.'' diye mırıldandım.
Scott ve Ethan aynı anda, ''Yaa!'' dediler.
Faythe de güldü. ''Sabah sabah ne kadar da hareketlisiniz.''
Ethan,''Hiç sorma.'' dedi.
Okul binasına girdiğimde ilk dersin Tarih olduğunu son anda hatırlayarak Tarih sınıfına girdim. En arkada, arka arkaya iki sıra boştu. Öndekine oturdum ve kafamı direkt sıraya koydum.
Bir el omzuma dokunduğunda irkilip elimi botlarımdaki hançere doğru attım. Ancak başımı kaldırdığımda Elijah'ın o muhteşem gülümsemelerinden biriyle karşılaşınca bacağımı kaşıyormuş gibi yapıp elimi önüme çektim.
''Uyuyor muydun?'' diye sordu.
Göz kapaklarımı zor açık tutuyordum. ''Evet.''
Önüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına itti. ''Gece geç mi yattın?''
Cevap vermek için ağzımı açtım ancak sınıfa Reyes girince ağzım öylece açık kaldı. Elijah'ın yanına geldi ve kollarını geniş göğsünde birleştirip sırıttı. ''Ne haber?''
Lanet olası, nasıl da sinir bozucuydu. İçimden dün olanlar hakkında bir şey söylememesi için dua ederken, ''Evet biraz geç yattım. Film izledim.'' diye uydurdum. Harika, şimdiden Reyes yüzünden yalan söylemeye başlamıştım bile.
Reyes'in gülümsemesi daha da genişlerken, Elijah başını salladı. ''Pekala. Ders başlıyor, sonra konuşuruz.'' dedi ve arkamdaki sıraya geçti.
Reyes bana son derece seksi bir bakış atıp ön sıralardan sarışın bir kızın yanına geçti. Ukala.
Ders boyu uyudum. Kafamı kaldırdığımda sınıf boştu, Reyes ve Elijah'ta gitmişti. Muhtemelen beni uyandırmak istememişlerdi. Yavaş adımlarla sınıftan çıkıp bahçeye geçtim.
Banklara doğru yürürken iki elin omzuma değmesiyle arkamı döndüm. İki tane sarışın, biri kahverengi diğeri yeşil gözlü kız bana bakıyordu. İkisinin de boyu -topuklularıyla beraber- burnuma geliyordu. Tek kaşımı havaya kaldırdım. ''Merhaba kızlar.''
Yeşil gözlü olan konuştu. ''Merhaba. Benim adım Ashlyn.'' Yanındaki kızı işaret etti. ''O da Danika.'' İkisi de otuz iki diş gülümsediler.
Gülümsemeye çalıştım. ''Ben de Isabella. Bir sorun mu var?'' Genelde insanlar bir sorunları olmadığı sürece benimle konuşmazdı.
Ashlyn, ''Ah, elbette hayır. Yalnızca akşam bizimle takılmak ister misin diye soracaktık. Biz ve birkaç arkadaşımız.'' diye şakıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ruhlar Ardında
Teen FictionCongvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.