Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
*Multimedia da Elijah ve Reyes var* *~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*~*
Sonunda, her soruya bir cevap bulunmuştu. Artık özgürdüm ve sevdiğim insanlarla beraberdim. Her şey yolundaydı. Kovulmuş Melekler ve Tanrı arasında her zaman bir uçurum olacaktı ancak Düşmüşler bunu artık daha az sorun ediyor gibiydi.
Hepimiz hayatımıza kaldığımız yerden devam edecektik.
Gecenin geç saatlerinde Faythe, Ethan, Scott, Lucien ve Reyes geceye başka bir mekanda devam etmek isterken, Elijah ile ben eve dönmek istedik.
Evin kapısını açtım ve içeri girdik. Üzerimdeki ince, deri ceketi çıkardım ve koltuğun üzerine attım.
Elijah'ın kapıyı kapattığını duydum, ardından arkamdan doğru belime kollarını sardı ve çıplak boynuma sıcacık bir öpücük kondurdu.
"Gerçekten garip şeyler yaşıyoruz, değil mi?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elijah'ın bu cümlesi beni gülümsetti. "Hıım, evet. Her günümüz başka bir sorunla uğraşmakla geçiyor. En azından sıkıcı ve rutin bir hayatımız yok. Hep farklı olaylar."
Boynumun aşağısına doğru birkaç öpücük daha kondurdu ve parmakları elbisemin arkasındaki fermuara değdi. "Seninle olduğum sürece, bana göre hava hep hoş."
Kıkırdadım ve fermuarı aşağı doğru indirirken, dili ve dudaklarıyla aynı sırayı izlemesine izin verdim. Gözlerimi yumdum. Dokunuşları nabzımı hızlandırıyordu. Parmakları belime ulaştığında durdu.
Yavaşça ona döndüm ve gülümsedim. Elini kalçama yerleştirip beni kendine doğru çekti ve başını aşağı doğru eğerek dudaklarını benimkilere değdirdi. Öpücüğü bir tüy kadar hafifti. Ama beni istediğini belirtmeye yeterdi. Hemen. Şimdi.
Öpüşmemiz derinleşirken, elbisemin askılarını omuzlarımdan sıyırdı ve siyah bez parçası yere düşene dek dudaklarını benimkilerden ayırmadı.
Hafifçe geri çekildi ve arzu dolu bakışları üzerimde gezindi. İçimden, siyah, dantelli iç çamaşırı takımımı giydiğim için Tanrı'ya şükrettim.
Bana tekrar yaklaştı ve bu kez sıcak elleri bedenimde dolaşmaya başladı. Bir yandan beni tutkulu bir şekilde öpüyor, diğer yandan parmakları karnımdan aşağı doğru kayıyordu.
Bir elim saçlarının arasındayken onu daha sert şekilde öptüm. Saçları o kadar yumuşaktı ki, tıpkı, tıpkı.... Reyes'in saçları gibi.
Elim, onun pantolon fermuarının üzerine geldiginde, Elijah dişlerinin arasından sert bir soluk aldı. Fakat ben durdum. Bir şeyler yanlış geliyordu. Bir şeyler... Böyle olmamalıydı.
