Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
Pekala, herkesin korkuları vardır. Köpeğinin ölmesi, arkadaşlar tarafından dışlanmak, aile ölümü, Tanrı veya benzeri şeyler. Ancak benim yok, çünkü ben Anarşiyim ve sözlüğümde korku kelimesi yer almıyor.
Hayattaki yek varlığım olan arkadaşlarımı kaybetmek beni korkutmuyor, bunu düşünmek beni sadece sinirlendiriyor. Sanırım bu direkt olarak intikam duygularımı kabartıyor.
Bilincim yerine gelirken, aklımdan geçen şeyler bunlardı.
Gözlerimi bir an açamadım, yumuşak bir şeyin üzerinde yatıyordum ve etrafımda bir şeyler konuşuluyordu.
Reyes düz bir ses tonuyla, ''Konseyde bizim yerimiz yok.'' dedi. ''Sadece Lucifer'ın bir koltuğu var ve Baş Meleklerden nefret ettiğini biliyorsunuz.''
Lucien, ''Ve tabii Baş Meleklerinde Lucifer'dan nefret ettiğini atlamamak gerek.'' diye ekledi.
Jamie, ''Ama Isabella için nefretlerini göz ardı edebilirler.'' dedi. ''O bir Tanrıça'nın kızı. Kimse Anarşi Tanrıçası'nı kızdırmak istemez. Özellikle söz ettiğimiz kişi genç ve söz dinlemeyen bir kızsa.''
Scott güldü. ''Küçükken de böyleydi, Ethan ve Faythe'i deli ederdi. Ben onun yaramazlıklarına arka çıkardım. Bu Faythe'i daha da delirtirdi.''
O sırada bir kapının açlılıp kapanma sesi duyuldu ve Elijah, ''Uyandı mı?'' dedi. Sesinde şevkat, merak ve üzüntü vardı.
Ethan, ''Henüz gözlerini açmadı.'' dedi. ''Birazdan kendine gelir.''
Elijah boğazını temizledi. ''Konseyden randevu aldım. Bu gece Isabella ve ben Yüksek Konsey'e gideceğiz. Baş Melekler'den bir Tanrı'yı öldürmek için izin almam gerekiyor, doğanın dengesini kendi isteğimle bozamam.''
Reyes, Jamie ve ben aynı anda, ''Ne!'' diye bağırdık.
Bu sırada koltukta doğrulduğum için tüm gözler bana döndü. Elijah yanıma gelip elimi tuttu ve öptü. ''Melek, nasıl hissediyorsun?''
Bana her zaman sevgiyle bakan mavi gözlerine döndüm. ''Çok iyiyim.'' Yalan değildi, hiç ağrım yoktu ve vücudumda sargı bezi de yoktu. Yaralarım iyileşmişti. ''Az önce nereye gidiyoruz dedin?''
Bahçe kapısından içeri Anya girdi. ''Yüksek Konsey'e.'' Üzerinde gri bir atlet ve kısacık bir etek vardı. Dizine uzanan siyah çizmeleri ve beline inen aynı renk saçlarıyla nefes kesici gözüküyordu. Maviyle karışık yeşil gözleri bana kitlenmişti. Gülümsüyordu. ''Erkek arkadaşın biraz olay yaratmakta kararlı.''
Elijah ona kaşlarını çatarak baktı. ''Amacım olay çıkartmak değil, Isabella'nın güvenliğini sağlamak.''
Anya kollarını önünde kavuşturunca göğüsleri daha belirginleşti. ''Güvenlik sağlamak, Isabella'nın hayatını tehdit eden her şeyi yok etmek demek mi?''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
