Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
''O lanet olası hançeri aşağı doğru indirirken ne düşünüyordun!''
''Tanrı aşkına, sen ne tür bir psikopatsın!''
''Masum bir kızın dilini kökünden kesmekte ne demek!''
''Nasıl böyle bir şey yaptın, melek?''
Elimde tuttuğum kırmızı elmadan bir ısırık daha aldım, son yorum Elijah'tan gelmişti.
Başımı kaldırdım ve gözlerimi, Elijah'ın parlayan yeşil gözlerine diktim. ''Görünüşe bakılırsa, bir melek olamayacak kadar çok günah işledim.''
Elijah kaşlarını çattı ve kollarını geniş göğsünde kavuşturdu. ''Bu da ne demek oluyor?''
Elmayı elimde havaya doğru atıp tutarak çevirmeye başladım. ''Şu demek oluyor; bana artık 'melek' demekten vazgeçmelisin. O kelimeyi hakettiğimi sanmıyorum.''
Yanımdan geçen Reyes, elmayı havada yakaladı ve bir ısırık aldı. ''Son gördüğün kabustan sonra psikolojinin bozulmadığına emin misin?''
Ruhlar, gördüğüm kötü rüyayı Elijah, Reyes, Lucien ve Sienna'ya anlatmıştı. Rüyadan pek bir anlam çıkaramamışlardı ancak iyiye işaret olduğunu düşünmüyorlardı.
Ne düşündükleri umrumda değildi.
Yarım saat önce yaşadığım dil kesme olayından sonra eve gelmiştik. Scott, diğerlerine haber vermiş, onları da eve çağırmıştı. Şu an hep beraber yaptığım 'anormal' şeyi tartışıyorduk.
Gözlerimi devirdim. ''Tanrım, olayı ne kadar da büyüttünüz. Alt tarafı kızın dilini kestim, kafasını koparmadım ya.''
Faythe'in gözleri kocaman açıldı. ''Birde kafasını koparsaydın! Kızın ne halde olduğunu bile bilmiyoruz. Belkide kan kaybından çoktan öldü.''
Sienna başıyla onayladı. ''Bu oldukça mümkün.''
Sienna'ya delici bakışlarımdan birini yolladım. ''Ah.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lucien yanıma geldi ve yumuşacık bir sesle konuştu. ''Isabel, yaptığın şeyin normal olmadığının farkındasın, değil mi? Sen kesinlikle böyle bir kız değilsin.''
Omuz silktim. ''Sanırım ben öyle bir kızım.''
Scott'ın boğazını temizlemesi ile herkes ona döndü. Eve geldiğimizden beri tek kelime etmemişti.
''Faith'i incitmedin veya canını acıtmadın, Isabella. Onu öldürdün.''
Duvara çarpmışım gibi bir adım geriledim. Onu öldürmüş müydüm? Ben? Masum bir insanı öldürmüştüm?
Elbette o öldürdüğüm ilk insan değildi ancak gerek olmadıkça insan öldürmezdim.
Kafam allak bullak haldeydi. Başımı iki yana sallayarak yere baktım. ''Bilerek yapmadım. Ben...ben...''
