İlk Buluşma

675 16 5
                                    

Multimedia'da elbisesiyle beraber Isabella var:)))))))))))))

************************

Tanrım, Tanrım, Tanrım! Ruhlarla konuşurken Elijah beni görmüştü. Daha rezil bir durum daha yaşayamazdım.

Utançla başımı önüme çevirdim ve derin bir nefes alıp tekrar Elijah'ın olduğu tarafa döndüm. Ancak orada değildi.

Etrafa bakındım fakat ortalıkta görünmüyordu.

Scott, "Bu çocukta farklı bir şeyler olduğu kesin." dedi.

Ethan, "Ah," diye mırıldandı.

İç geçirerek, "Rezil olduğumun farkındasınızdır umarım, çocuklar." dedim.

Faythe endişeli bir ses tonuyla, "Elijah buralarda, onu hissediyorum." diye fısıldadı zihnime.

Gerildiğimi hissettim. Banka doğru yürüyüp çantamı aldım ve sırtıma attım. Ardından hızlı adımlarla okul binasına doğru yürümeye başladım, bir yandan da etrafa bakınıyordum.

Tam başımı önüme çevirmiştim ki, Elijah karşımda belirdi. Ağzımdan küçük bir çığlık koyverince elimle ağzımı kapattım.

Elijah sırıttı. "Korkuttum mu?"

Elimi yanıma indirdim ve gülümsemeye çalıştım. "Elbette hayır. Sadece bana yaklaştığını görmedim." Işınlanmış mıydı?

Göz rengi yine değişmeye başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Göz rengi yine değişmeye başlamıştı. Tanrım, çok yakışıklıydı! Ona bakmaktan kendinizi resmen alamıyordunuz. 

Elijah'ın dudakları yukarı doğru kıvrılmış beni izliyordu. "İyi misin?"

Kalbimin yerinden fırlayacakmış gibi attığını hissediyordum. "Ben.. Gitsem iyi olacak. Akşam.. Sonra görüşürüz." Deyip okul binasına girdim.

Faythe hiç de neşeli olmayan bir sesle, "Bu çocuktan uzak durman gerektiğini hissediyorum." dedi.

Scott, "Önce sevişmelisiniz bence." diye araya girdi.

Ethan mırıldandı. "Scott burada konsantre olmaya çalışıyoruz."

Sessizce inledim ve onlara herkesin ortasında cevap vermemek için dudaklarımı her zamanki gibi birbirine bastırdım.

***************

Eve geldiğimde çantamı kenara attım ve kendimi salondaki koltuğa bırakıp gözlerimi yumdum.

Daha bu sabah tanıştığım çocuktan yeni hoşlanmaya başlamışken ondan nasıl ürkebilirdim? Ortada bir şeyler yanlış gidiyordu ancak bu, yatağımın üzerine oturup elime yazdığı numaraya ev adresimi mesaj atmamı engelleyemedi.

Uyuyakaldığımı fark ederek gözlerimi açtım ve havanın karardığını gördüm. Bilgisayar başında bir şeylerle uğraşırken yaklaşık bir saat uyumuştum yani henüz buluşmaya geç kalmamıştım.

Telefonumu masanın üzerine bıraktım ve üst kata çıkıp dolabımı açtım. Kalçalarımın hemen altında biten, siyah, gögüs dekolteli elbisemi çıkardım ve yatağın üzerine koydum. Ardından siyah botlarımı elime aldım.

Üzerimdekileri çıkarıp elbisemle botlarımı giydim. Ardından hançerlerimi botlarımın içine yerleştirdim ve saçlarımı açık bıraktım. Kalçalarıma kadar iniyorlardı ve gece kadar karanlıklardı.

Aynanın karşısına geçtim, fazla bir şey yemediğim için kilom pek değişmiyordu. Kilo fazlalığım olmadığı için elbise bel kıvrımıma tam oturuyor, kalçalarımı açığa çıkarıyordu. 

"Scott?" diye seslendim.

"Iımm Isabella. Harika görünüyorsun, eğer bir bedenim olsaydı..."

Faythe, "Pekala Scott, anladık." diye araya girdi. "Isabel, bu yemeğe çıkmaya kararlı mısın?"

Faythe her zaman önce beni düşünürdü. Scott ve Ethan olaylara genelde önce belden aşağı bakarken, Faythe her şeyi hesaba katar, bana zarar gelebilecek şeyleri araştırırdı. Çoğu zaman bir anne oluyordu benim için.

Bir an, buluşmaya gitmemeyi düşündüm. Ama sadece kısa bir an. "Faythe, Elijah okulun en yakışıklı çocuğu ve ne kadar üzerinde durmasak da hiç arkadaşım yok. Hem hançelerim de yanımda olacak, bana en fazla ne kadar zarar verebilir ki?"

Scott, "Evet, en kötü ihtimal seni evine davet eder..." diye yorum yaptı.

Faythe gülerek araya girdi. "Detaylara gerek yok, çocuklar. Isabella geç kalmak üzere."

"Haklısın Faythe. İltifat ve tavsiyeler için teşekkürler çocuklar, Elijah şimdi gelir."

Tam merdivenlerden inerken kapı çalınca aniden hançerlerime uzandım, ardından gelenin Elijah olacağını hatırlayıp doğruldum.

Eve benden başka kimse uğramadığı için biraz diken üzerinde oluyordum, o kadar.

Telefonumu alıp siyah çantama attım ve kapıyı açtım.

Elijah kapının önünde bana baş döndürücü gülümsemesiyle sırıtıyordu. Beyaz, kaslarının taşacağını düşündüğüm bir gömlek, siyah pantolon ve ceket giymişti. Tanrım, Austin Butler'dan daha yakışıklısını göreceğim aklıma hiç gelmezdi!

Sarı saçları dağınıktı, gözleri karanlıktı; tüm vücudumu göğüs ve kalça kısmında biraz oyalanarak yavaşça süzdü. Ardından, "Hazırsan çıkalım, bu arada, harika görünüyorsun." dedi.

Her konuşması son derece özgüvenli ve kendinden emindi.

Gülümsedim ve zorlukla nefes aldım. "Teşekkürler."

Kapıyı kapattım ve beraber kırmızı, üstü açık spor arabasına bindik.

Yola çıktığımızda, "Bir restoran yerine bara gideriz diye düşündüm." dedi.

Ne tesadüf ki karnım aç değildi. "İyi düşünmüşsün."

Faythe neredeydi? Ah, şu an Ethan ve Scott'ın bile konuşmasına razıydım.

Bara geldiğimizde etraf oldukça kalabalıktı. Ancak, bir gece kulübünden çok, insanların dans etmek için geldiği, nezih bir ortamın hakim olduğu bir mekandı. İnsanlar, hareketli müziğe uygun şekilde dans ediyorlardı. Işık yok denecek kadar loştu. Kendimize boş bir masa bulduk.

Çantamı masanın üzerine koyduğum sırada, arkadan belime bir çift kol dolandı ve, "Dans edelim mi? " diye fısıldadı.

Karanlık Ruhlar ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin