*Multimedia da Scott var*
-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
Kalp atışlarımın hızlanmasıyla beraber iki adım geriledim ve gözlerimi, Caleb'in soğuk, mavi gözlerine diktim. ''Lütfen bana şaka yaptığını ve buraya sadece bilet almak için gelen yakışıklı bir çocuk olduğunu söyle.''
Caleb başını iki yana salladı. ''Korkarım ki hayır, konuşmamız gerekiyor.'' Etrafa bakındı. ''Yalnız.''
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve sakin olmaya özen gösterdim. Tanrım, beni görüyorsun, değil mi? Lütfen artık gözlerini ve kulaklarını aç bana!
Biletleri satın aldıktan sonra Caleb'i takip ettim. Yaklaşık on beş dakika yürüdükten sonra, ormanın derinliklerine ulaşmıştık. Etrafta bizden başka kimse yoktu ve ne yazık ki, hava çoktan kararmıştı.
Caleb derin bir nefes verdi. Yüz ifadesini tam seçemiyordum, ki zaten yüzünde bir ifade olduğundan şüpheliydim. ''Izzy-''
Elimi kaldırdım. ''Ölecek miyim?''
''Izzy-''
''Öleceğim, değil mi?''
''Izzy.''
''Kesin öleceğim.''
Caleb,hiçbir şey söylemedi.
"Ne zaman öleceğim? Acılı bir ölüm mü olacak, acısız mı? Acısız olması işime gelir, bir de saçlarıma dokunmazsan sevinirim. Ah, dövmelerim. Onlarda vücudumda kalsa, iyi olur. Göz rengimi de seviyorum, onları oymazsan süper olur. Birde-''
O an, bir şeyin farkına vardım. Ölüler sohbet etmenizi, sonu gelmez şikayetlerinizi dinlemenizi ve acıyla kıvranmalarını seyretmenizi beklemezlerdi. Ölüler acının ötesindeydiler, sizden beceremeyeceğiniz mucizeler beklemezlerdi. İşinizi bitirmenizi sabırla, yakınmadan beklerlerdi.
Caleb bir süre beni izledi. Ardından konuşmaya başladı. ''Seni almak için gönderildim, benimle gelmek için hazırsın.''
''Nereye?'' Lütfen, Cehennem'in dibine, demesin.
''Tanrı'nın yanına.''
''Hani Tanrı yoktu?''
''Var.''
''Benimle dalga mı geçiyorsun?''
''Hayır.''
''Caleb!''
''Efendim?''
''Cehenneme git!''
''Tamam.''
Bakışlarımı yere indirdim ve derin nefesler aldım. Sakin olmaya çalışıyordum. Bu da ne, diye düşündüm. Tanrı şimdide benimle kafa mı buluyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Ruhlar Ardında
Teen FictionCongvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.