Congvender Lisesi'ne yeni gelen kızda farklı bir şeyler var... Çoğu on altı yaşındaki gencin arkadaşları vardır. Isabella McO'brien' in ise zihninde yaşayan üç ruh var.
Önce ne gördüğüme inanayıp gözlerimi tekrar tekrar kırpıştırdım. Ancak gerçekti; sırtındaki izler, Elijah'ın sırtındaki yara izleriyle aynıydı. Güçlükle yutkunarak geriye doğru bir adım attım. Ruhlar aynı anda bir şeyler söylüyorlardı ancak onları duyamıyordum. Başım dönüyordu.
Reyes bana döndüğünde kaşları havaya kalktı ve ne olduğunu anlamışçasına, ''A-o.'' dedi.
Elijah yanımıza geldi. ''Burada neler ol-''
Cümlesinin sonunu duyamadan kendimi bıraktım, son gördüğüm şey Reyes ve Elijah'ın beni yakalamak için aynı anda öne doğru atılması oldu.
Gözlerimi açtığımda kendi evimdeydim. Salondaki koltukta yatıyordum, üzerimde hala siyah elbisem vardı ve hava hala karanlıktı. Görünüşe bakılırsa kısa süredir baygın olmalıydım.
Elimi başıma koyup doğruldum. Başım ağrımıyordu, hatta fazlasıyla iyiydim. Yalnızca yorgun hissediyordum. Ayaklarım yere bastığında, ''Çocuklar?'' diye fısıldadım.
Cevap yoktu; evde Elijah, Reyes veya Lucien üçlüsünden biri olmalıydı.
Saçlarımı geriye attığım sırada mutfaktan Reyes ve Elijah çıktı. İkisi de kollarını göğsünde kavuşturmuş beni izliyordu. Reyes tişörtünü giymişti. Yüz ifadeleri donuktu. Birbirlerine o kadar benziyorlardı ki. Nefesimi yavaşça bıraktım. ''Bana cesetmişim gibi bakmayı keser misiniz?''
Reyes mutfak girişindeki duvara yaslandığında, Elijah yanıma geldi. Ayağa kalktım, yüz ifadesi hemen yumuşadı ve parmaklarını yüzümde gezdirdi. ''Bir saat kırk dakikadır baygınsın, nasıl hissediyorsun?''
Parmaklarının yüzümde bıraktığı sıcaklığı yok sayarak elinden kurtuldum ve ikisini de görebilecek şekilde önlerine geçtim. ''Gördüğün gibi harikayım. Şimdi, bana ya neler olduğunu açıklarsınız, ya da sizi evimden kovmak zorunda kalırım.''
Reyes, ''Isabel...'' dediği sırada Elijah, ''Bunu sana zamanı geldiğinde açıklamama izin ver.'' dedi.
Kaşlarımı çattım. ''Sana biraz süre vermemi mi istiyorsun?''
Elijah başıyla onayladı, yüzünde ciddi bir ifade vardı. ''Evet. Zamanı geldiğine sana söz veriyorum, her şeyi anlatacağım. Ancak zamana ihtiyacım var, ortada önemli şeyler dönüyor ve izin ver işler iyice karışmadan bu durumu çözeyim, Isabella.''
Göz ucuyla Reyes'e baktığımda, yüzü ifadesizdi. Yalnızca başını salladı.
Durum sandığımdan daha karışıktı. Yalnızca onların sırları yoktu, benim de vardı. Kafamın içinde üç ruhla yaşıyordum. Pek çok doktora, psikoloğa gitmiştik. Hiçbiri bu durumu çözememiş, hatta anlattığım çoğu kişi deli olduğumu düşünmüştü.
Ancak şimdi, her şey bir anda değişmişti. Elijah, Reyes ve Lucien'ın yanında ruhlar kayboluyordu. Sanki bir çeşit nötrleme gibi. Bunun mantıklı bir açıklaması olmalıydı.
Yutkundum. ''Sana istediğin kadar süre vereceğim, yalnızca bilmenizi isterim ki... Benim de anlatmam gereken bir şey var, zamanı geldiğinde.'' Onlar anlattığında, bende anlatacaktım.
Elijah beni şaşırtarak söylediğim şey hakkında soru sormadı. ''Pekala, o zaman her şey yolunda, değil mi?''
Reyes güldü. ''Bana göre her zaman hava hoş.''
Yavaşça sırıttım. Reyes'i, Elijah'ı ve Lucien'ı seviyordum. Onlar, kendimi farklı hissetmemi sağlıyordu. ''Her şey yolunda. Eee, şimdi ne yapıyoruz?''
Elijah ağzını açtığı sırada, gözüme bir hareketlilik çarptı, başımı çevirdim ve cama baktım. Karşı kaldırımda dört adam vardı, hepsi elinde çeşitli kesici aletlerle benim olduğum tarafa bakıyorlardı. Tanrım, geçen gün patakladığım adam ve grubu. Harika.
Elijah gülerek, ''Bende tam o adamların bu tarafa baktığını söyleyecektim.'' dedi.
Hemen eğildim ve botlarımdan hançerlerimi çıkardım. Reyes ve Elijah'ın kaşları havaya kalkınca, dudak büzdüm. ''Her zaman, her şeye hazırlıklı olmak gerekir.''
Reyes kahkahata attığı sırada, Elijah gülümsedi. ''Bu elbiseyle o adamlara hançer sallayacağını sanıyorsan, yanılıyorsun. Odana git ve üzerini değiştir, bekliyoruz.''
İç geçirdim. ''Pekala, beş dakikaya geri dönerim.''
Koşar adımlarla odama çıktım. Ruhlardan hala ses yoktu. Üzerimi çıkardım ve saçlarımı at kuyruğu yaptım. Ardından aceleyle siyah bir tayt ve tişört giydim. Botlarıma iki hançerimi yerleştirip, elime de iki hançerimi aldım ve aşağı indim.
Son merdiven basamağına basmamla, evin kapısının kapanması bir oldu. Başımı kaldırdığımda Elijah ve Reyes'in kapının önünde dikildiklerini gördüm. Reyes tişörtünü düzeltiyordu, Elijah ise sırıtmakla meşguldü.
Sinirle iç geçirip camdan dışarı baktım. Adamlar yoktu. ''Bensiz gittiniz, öyle mi?''
Elijah yanıma geldi. ''Seni o kavganın içine sokacağımı mı sandın, melek?''
Gözlerimi kıstım. ''Evet, öyle sanıyordum. Ayrıca tebrik ederim, beş dakikada dört adam.''
Reyes kahkaha attı. Elijah'ı arkamda bırakarak Reyes'e yaklaştım. Yapmacık bir gülümsemeyle, ''Bu sefer eve kapıdan girmiş olman şaşırtıcı.'' dedim.
Reyes'in kusursuz kaşları havaya kalktı. Elijah'a hızlı bir bakış attı ve, ''Seni şaşırtmak hoşuma gidiyor.'' diye fısıldadı.
Bu cesaretine şaşırmıştım. ''O zaman bir de beni izle.'' Arkamı dönüp Elijah'a baktım. ''Bu hafta okul bitiyor, tatile gitmeye ne dersiniz?''
Elijah bir an şaşırdı, ardından gülümsedi. ''Harika fikir. Baş başa mı?''
Reyes'in arkamdan beni izlediğini biliyordum. ''Hayır. Sen, ben, Lucien, Reyes.'' Ruhlarla uzun bir süre konuşamama fikri beni rahatsız ettiği için aklıma harika bir fikir gelmişti. ''Ve grup.''
Elijah'ın tek kaşı havaya kalktı. ''Grup?''
Gülümsedim. ''Ashlyn, Danika, Paris, William...''
Elini havaya kaldırdı. ''Pekala, anlaşıldı. Sen nasıl istersen, melek.''
Elijah, ''Boğulmak üzereyim.'' dedi boğuk bir sesle.
Gülerek geri çekildim. ''Bence Love Island'a gidelim. Hem kalabalık olacağız, orası bize gayet uygun bir yer olur.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Reyes yanımda durdu. Kolu benimkine değince kalp atışlarım anında tepki verdi. Kulağıma eğilip, ''Şaşırtıcı.'' dedi. Ona baktığımda sırıtıyordu, Elijah'a döndü. ''Tamam, uçak biletlerini ve kalacağımız oteli ben ayarlarım.'' dedi.
Elijah başıyla onayladı ve gülümseyerek yanıma geldi. Alnıma sıcacık bir öpücük kondurdu. ''Pekala. Geç oldu, biz artık gidelim. Yarın görüşürüz.'' Kapıyı açtı ve çıktı.
Reyes Elijah'ı takip etti, iki adım atıp durdu ve bana döndü. Ardından yürümeye devam etti.
