Herkese merhaba! (Gif: Caner & Arya.)
Ben bu bölümü Alan Walker'ın 'Faded' isimli şarkısında yetişen, ufacık bir kelimeyle sahneye çıkardım. Walker bu şarkıda çok ilginç bir şekilde Sherlock Holmes'un paltosunu örttü aklıma.
Sanırım bir dedektif konuya hâkim olunca psikolojim gerçekten tutarsızlaştı; aslında senaryoyu ben kurguladım, ama yönetmen hep çift kişiydi.
Irene Adler kıskançlığından çatlasın. Şahsen buradan onun şifreli beden ölçülerine sesleniyorum: Bazen hayaller Sherlock, hayatlarsa ismini vermek istemeyen Hüseyin olur.
Şimdi...
Bir şarkı vardı, anında etkilenmiştim. Ayrıca sabahın köründe keşfetmiştim ve bana fazlasıyla dokunmuştu. Dinlediğim an ağlamıştım... Neyse, ben o şarkıyı, yani bölüm şarkımızı buraya park ediyorum, ama kopyalayıp yapıştırmıyorum, bilakis kendi ellerimle yazıyorum.
☆☆
Esra Kahraman - Ex Love. (Eski sevgilim.)
You left me alone in dark. (Beni karanlıkta yalnız bıraktın.)
And made the pain just like a shark. (Ve bir sahtekâr gibi bana acı verdin.)
There is no need for talking. (Konuşmaya gerek yok.)
Don't get tired for explaining. (Açıklama yapmak için yorulma.)
***
Nothing will be same again. (Hiçbir şey tekrar aynı olmayacak.)
And our love never will begin. (Ve aşkımız hiçbir zaman yeniden canlanmayacak.)
Stop telling me about your regrets. (Bana pişmanlıklarından bahsetme.)
***
You'd never touch my soul again. (Bir daha asla ruhumu okşayamayacaksın.)
And never search my heart again. (Ve asla kalbimin derinliklerine inemeyeceksin.)
Cause i don't want hear your usual lies. (Yalanlarını duymak istemiyorum.)
***
Wow, it's too late... (Vov, artık çok geç...)
I'm afraid ex love, i started to hate. (Korkarım eski sevgilim, senden nefret etmeye başladım.)
I deeply felt as i die. (Derince, ölüyorum gibi hissediyorum.)
***
Understood lately everything was lie. (Son zamanlarda her şeyin yalan olduğunu anladım.)
Faught with my soul and heart. (Ruhum ve kalbimle savaşıyorum.)
Try to push you away so hard... (Senden kurtulmaya çalışıyorum...)
☆☆
Ve İskender Pala'ya sevgilerimle... (Kendisi, kitabını üç kere öpüp alnıma koyacağım bir yazar.)
İyi okumalar, gülümseyen yıldızlarım!
☆☆
Yürüdüm.
Uyandığımdan beri dengesiz bir teraziydim, bütün gece kafamda konuk ettiğim yıldızlarla sohbet etmiştim. Bana meşe ağacında filizlenen tüm yeşil yaprakların hayatına veda ettiğini söylemişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ELASI
Novela Juvenil"Dokun," dedin parmaklarımı yanağına tutarken. "Yüzüme dokunmak istediğini biliyorum." Ben aniden gerildim. Sen içtenlikle gülümsedin. "Bak..." dedin parmaklarımı üç ufak çizgine dokundururken. "...üçü de senin için çıktı Duru Seçkin, yüzüme dokunma...