Bölüm 3

397 41 25
                                    


Keyifli okumalar ^^


1 hafta sonra.

Aniden gelen ışık ile kafasını huysuzca yastığına gömdü adam. Işık odasını daha da aydınlatırken duyduğu ses ile kafasını yastığından kaldırdı. Annesi karşısındaydı ve ona söylenip duruyordu. Sabah sabah bu kadar söylenecek enerjiyi nereden buluyordu bu kadın gerçekten merak ediyordu.

"Bugün günlerden Pazar değil mi? Ben mi yanlış biliyorum anne?"

"Evet Pazar"

"O zaman bıraksan da bugün bari sabahın köründe uyanmasam"

"Birlikte kahvaltı edelim yine uyursun kalk kalk hadi"

Saate baktı. Saatin 08:00 olduğunu görünce annesinin söylediğini sanki hiç duymamış gibi kafasını yastığına geri gömdü

"Salman!"

Bu ses tonunu çok iyi biliyordu. Zorla kalktı yataktan. Ayağını sürüye süreye banyoya geçti.

"1 saat sonra bahçede ol"

Sapna Hanım oğlunun banyoda en az 1 saat geçirdiğini bildiğinden onu 1 saat erken kaldırmıştı. Oğlunun kişisel bakımına verdiği önem onu memnun ediyordu. Banyodan gelen su sesinin fazla uzun sürmesi duşa girdiğini gösteriyordu. Koltuğun üzerine gelişi güzel bırakılmış gömleği eline aldı kadın. Buram buram oğlu kokuyordu. Genişçe gülümsedi. Elinde gömlekle çıktı odadan. Holün sonunda bulunan çamaşır odasına girdiğinde kirlilerin içine bıraktı. O sırada merdivenden çıkan yardımcılarını gördü.

"Aisha canım işin bittiyse Salman'ın odasına da bakabilir misin?"

"Hemen gidiyorum Sapna abla"

"Şu an banyoda. O çıkmadan halledersin değil mi?"

"Tabii"

Kendisine her zaman kibar olan kadına sıcacık bir gülümse göndererek evin büyük oğlunun odasına geçti kadın. Dağılmış yatağı toplamaya başladı. Yatağı topladıktan sonra odanın hava alması için küçük balkonun kapısını araladı. Her zamankinden daha düzenli bulmuştu adamın odasını. İşi çabuk bitmişti. Odadan çıkacakken odada bulunan orta sehpanın üzerinde ki kahve bardağını gördü. Hemen yanında da içinde iki izmarit bulunan kül tablası vardı. Birkaç aydır çok fazla karşılaşıyordu bu manzarayla. Bildiği kadarıyla Salman'ın sigarı içme alışkanlığı yoktu. Yani bu alışkanlığını bırakalı yaklaşık 3 yıl falan oluyordu. Anlaşılan bu alışkanlığa geri dönmüştü. Sapna Hanımın hiç hoşuna gitmeyecekti bu. Kahve bardağını eline alıyordu ki birden elinden kayıp kül tablasının içine düştü. Sehpa sigara küllerine bulanmış kahve olmuştu. Kendine söylenerek odadan hızla çıktı. Nefes nefese kalan kızıyla karşılaştı.

"Anne Sapna teyze işin bittiyse seni çağırıyor"

"Sen bir bez al Salman'ın odasında ki sehpaya kahve döktüm onu bi temizle kızım"

"Tamam, sen in ben hallederim"

Genç kız sağ tarafında ki odanın kapısını açıp temiz bez ve temizlik spreyini aldı. Odaya girdiğinde sehpaya yöneldi. Bardağı ve kül tablasını aldıktan sonra aldığı bezlerden biriyle sehpanın üzerini sildi. Küllerden ve kahveden arınan sehpayı spreylediği başka bir bezle sildi. İyice temizlediğinden emin olduktan sonra bezleri ve kahve bardağını alıp kapıya yöneldi. O sırada arkasında duyduğu kapı sesi ile irkildi. Salman'ın odada olmadığını sanıyordu.

"Payal?"

Adını duyunca Salman'a döndü. Beyaz havlusu beline sıkıca tutturulmuş ıslak saçlarını eliyle düzelten Salman'ı gördü. İri vücudu tüm çıplaklığıyla karşısındaydı. Adamın geniş omuzları, geniş göğüsleri ve altılı karın kasları karşısında kızın dili tutuldu adeta.

Bizim HikâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin