Keyifli okumalar ^^
Neha Malik'in anlatımıyla;
Salman'ın son söylediği şeyin üzerinden ne kadar geçti ve biz ne kadar sessizce durduk bilmiyorum. Söylediklerini idrak etmiştim fakat tepki veremiyordum. Allah aşkına ne demişti? Evlen benimle ne demekti? Bu onunla üçüncü görüşmemizdi ve bana evlenme teklifi ediyordu. Oldukça odun bir şekilde. Normal bir evlenme teklifi değildi. Bunun farkındayım elbette, ama direk böyle gelmesi de hoş değil yani.
"Bir şey söyle, Neha"
Şu an adımı ne kadar güzel telaffuz ettiğini düşünemeyecek kadar şaşkındım.
"Şoktan çıkmama izin ver" diye mırıldandım öylece.
Elleriyle yüzünü sıvazladı gergin bir şekilde. Sıkıntılı bir nefes verdi. Tamam, bir şeyler söylemem gerekiyordu. Ama ne? Mesela söylediğinin ne kadar saçma ve imkânsız olacağını söylemeliydim ona. Evet, bunu söylemeliydim.
"Böyle bir şeyin olabileceğini sanmıyorum"
Kaşları hafif kalkmış bir şekilde bana baktı. Şaşırmış bir hali yoktu. Aksine bunu bekliyormuş gibi bir hali vardı.
"Bak, şu an neler düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Sadece bir iki kez gördüğün bir adam geldi ve hadi evlenelim diyor. Bu hiçbir mantığa sığmıyor farkındayım. Ama ikimizin de mecburiyetleri olduğunu varsayıp bir anlaşma yapamaz mıyız? Kuralları olan bir anlaşma?"
"Ne düşündüğünü tam olarak öğrenebilir miyim? Aklında ne var?"
"Evlenmem gerek ve senin de saçma da olsa itibarını kurtarmak istediğin bir sevdiğin var. Evlenirsek senin adına konuşan insanlar çenelerini kapar bense anneme vermiş olduğum sözü tutmuş olurum. Bu sadece belli bir süre için... Süreyi sen belirle. Sadece anlaşmalı bir evlilik olacak. Gerçek bir evlilik değil. Belirlediğin süre sonunda yollarımızı ayırırız"
O kafasındakileri bir çırpıda söylemiş beni yine şoklara sürüklemişti. Ne salak bir fikirdi bu böyle.
"Çok saçma"
Kaşları çatılırken bakışlarının sertleştiğini gördüm.
"Saçma olan ney?"
"Annene vermiş olduğun sözü tutmak için bu teklifi yapıyorsun. Onu daha fazla üzmemek için. Öyle değil mi?"
Kafede ki karşılaşmamızda anlattıklarından ve şimdi ki tutumundan dolayı bunu anlamak zor değildi. Ama onun doğrulamasını istiyordum.
"Evet, kesinlikle tam olarak durum bu"
"Peki, belirlenen süre dolunca biten evliliğin anneni üzmeyecek mi?"
Söylediğim şeyi düşündü birkaç saniye. Gözlerini odamda daha ne kadar gezdireceğini düşünürken bakışları birden beni buldu. İri gözlere sahipti. Bu onu bir yandan sert, öfkeli gösterirken bir yandan da çok değişik bir şekilde tatlı gösteriyordu. Karşımda 30'lu yaşlarının sonunda sert yüz hatlarına sahip olan bir adam vardı. Hem bu kadar sert görünüp hem de bu kadar çocuksu bakabilmesi çok garip bir çelişkiydi.
"Üzecek. Evlenmiş ve bu evliliği çok fazla sürdürememiş olmam, bekâr bir adam olarak kalmamdan daha iyi olacaktır annem için. Şu an ki kadar çok üzülmeyeceğine eminim yani"
Garip... Önümde duran kâğıtların uçlarını kıvırıp düzeltirken söylediklerini düşünüyordum. Kaç dakika böylece düşündüm bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikâye
RomanceYıllardır bildiklerini sandıkları duygularda aslında onlardan cahili yoktu. Bir anlaşmayla girdikleri yolu düşe kalka da olsa bitirebilecekler miydi? Peki ya cahil oldukları duyguyu öğrenebilecekler miydi?