Bölüm 56

100 7 20
                                    

Bir çiçek alıp gidemem değil mi? Yok artık Salman! Onca şeyi bir çiçekle mi telafi edeceksin dalga geçer gibi? Karşısına geçip ne diyeceğim? Kusura bakma hayatım ya ben rollerimi karıştırmışım biraz ama sen affedersin sanki. 

Salman ofladı. Binanın önünde ileri geri gidiyor ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Çat diye girip konuşmaya başlasa... Yok yok olmazdı öyle. Şu zamana kadar üslubu zaten yeterince inciticiydi daha fazla bu şekilde davranmamalıydı. 

"Ne yapacağım lan o zaman ben?"

Gecenin bir vakti kapı çaldı. İlk çalışı kimse duymadı. Zil ısrarla çalmaya devam ederken sonunda biri uykulu gözlerle yatağından fırladı. Karanlıkta bir ışık aradı. Işığı açtığında saati de gördü.

"Gecenin 4'ünde kim bu?" diye korkuyla sordu.

Hızlı ama sessiz adımlarla kapıya gitti. Onun dışında uyunan yoktu. Aişe ablası nasıl duymamıştı bu ısrarcı gürültüyü?

Gözünü kapının dürbününe dayadı. O sıra da zil hala çalmaya devam ediyordu. Dürbünden görünen yüzü tanıyordu.

"Salman!"

Kapıyı açmadan şokla söyledi daha sonra kapıyı açıp adamın yüzüne aynı şeyi söyledi.

Salman kapı açılınca gülümsedi. Fakat her an düştü düşecekti. Hemen çaprazında kalan adam "Hanımefendi kusura bakmayın. Salman Beye engel olamadım."

Neha, Salman'a doğru bir adım attı. Daha sonra adama soru dolu gözlerle baktı. "Siz kimsiniz?"

"Ben Salman Bey tarafından sizi korumak adına görevlendirildim."

Neha çatık kaşlarla baktı. "Korumak mı?"

"Evet efendim."

Neha kuşku dolu gözlerle adamı inceledi. "Balraj bize yardımcı oluyordu. Salman sen mi istedin bunu?" 

Bayık bakışların ve her an düştü düşecek bedenin sahibinden "Hı?" diye bir soru geldi. Olan bitenden bihaber bir soruydu bu. Ne kadar içmiş olabirdi ki böylesi dağılmış olsun?

"Sizi endişelendirdim muhtemelen. Ama inanın Salman Bey tarafından görevlendirildim."

Neha daha fazla tanımadığı bu insanla muhatap olmak istemediğinden Salman'ı kolundan kavradı ve içeriye doğru çekti. "Teşekkür ederim." diyerek adama hafif bir baş selamı yaptı. Kendinden pekte haberi olmayan Salman çekildiği yöne doğru kolayca hareket ediyordu. Kapanan kapı sesi ilgisini çekti.

"Salman?"

"Hı?"

"Az önceki adamı tanıyor muydun?"

"Hı hı."

"Sen görevlendirdin yani?"

Salman kayan gözlerini sabitlemekte çok zorlanıyordu. Soruları duyuyor fakat beyninde mantıklı bir cevap arayacak enerjiyi bulamıyordu. "Neha çok midem bulanıyor. Sevmediğim o şeyi yapıcam ben. Galiba kusucam Neha. Iğğ hiç istemiyorum."

Salman yüzünü ekşite ekşite sendelerken Neha kafasını iki yana sallayıp tekrar kolunu kavradı kocasının. Soğuk bir duşa ihtiyacı varmış gibi duruyordu.

Dakikalar sonra duştan çıkan Salman az önce giydiği temiz kıyafetleri ile uzun zamandır girmediği yatak odasının kapısındaydı. Kendine tamamen geldiği söylenemezdi belki ama ilk andaki halinden çok daha iyi durumda olduğu bir gerçekti. Neha elindeki havluyla odaya girdiğinde "Üşüdün biliyorum ama daha iyi hissetmen içindi. Şöyle otur... Kurutma makinesini açsam sesi çocukları uyandırır. O yüzden havluyla idare edelim şimdilik." diyerek havluyu gösterdi.

Bizim HikâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin