Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum ♥
Okuyup geçmeyin satır aralarını ziyaret etmekten kaçınmayın lütfen >_<
Keyifli okumalar.
Dudaklarımın üzerindeki dudaklar baskısını arttırdığında şoktan yeni çıkabilmiştim. Ya da çıktığımı sandım bilmiyorum. Aklım yerinde değil gibiydi. Karşılık vermeli miydim? Ona karşı hissettiğim şeyleri kabullenmiştim ama o? Onun ne hissettiğini bilmiyordum. Belki bu davranışı yüzünden bir şeyler hissettiğini düşünebilirdim ama artık yanılmak istemiyordum. Buna gücüm yoktu. Üstelik Salmandan almam gereken bir cevap vardı hala.
Senin hikâyen ne?
Ona karşılık vermedim ama engelde olmadım. Saniyeler sonra kendini yavaşça geri çekerken alnını alnıma yasladı. Derin derin nefes alıyordu.
"Özür dilemem mi gerekiyor?" diye fısıldadığında nefesinin sıcaklığı yüzüme çarptı. Dizlerim beni taşıyamayacak durumdaydı. Şu an tekrar öpse karşılık verecek kıvamdaydım.
"Madde 7'yi ihlal ettin."
Bu ne ara aklıma gelmişti de dudaklarımdan çıkmıştı gerçekten bilmiyordum.
"Madde 7'yi ihlal etmeye devam etmek istiyorum."
Kapalı gözlerini açtığında ben zaten ona baktığım için bakışlarımız buluştu anında. Gözlerindeki yoğunluğu daha önce hiç görmemiştim. Uzun uzun baktı gözlerimin için. Neden baktığını anlamıştım ama sorması gerekiyordu.
"İzin verir misin?"
Fısıltılı sesini düzeltmezse izin verme ihtimalim çok yüksekti. Çok fazla yüksekti. Onun etkisi altındayken irademi kullanmak çok zordu.
"Bana hala anlatmadığın şeyler var. Bilmediğim şeyler beni korkutuyor Salman."
Kolumu kavradığı elini yavaşça gevşetti. Bu konu onu geriyordu. Onun gerilmesi beni daha da korkutuyordu. Bana, aklımın hala Karan'da olduğunu sanıp kızıyordu. Ama ben onun aklı birilerinde mi bilmiyordum. O birileri kim bilmiyordum. Çoğu şeyi bilmiyordum. Bilmediğim şeylerin beni korkuttuğunu her zaman söylerim. Ben onca bilinmezliğe rağmen ona bağlandım...
Bir iki adım uzaklaştı. Bakışlarını bir bana bir etrafa çeviriyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum ama beni tedirgin ediyordu. Yine bir şeylere mi kızmıştı? Ya da sadece kaçmaya mı çalışıyordu bu konudan. Anlayamıyordum.
"Haklısın. Haklısın." dedi beni ikna etmek ister gibi. Haklı olduğumu değil anlatamadığı şeyleri duymak istiyordum sadece. O anlatamadığı sürece aramızda hep engel olacaktı.
"Her şeyi anlatmadan dokunmamalıydım. Böyle hayal etmemiştim." diye fısıltıyla konuştuğunda şaşkınlıkla açılan gözlerimi ona diktim. Bunu hayal mi etmişti? Kalbim... Ah gerçekten ölecektim. Sırıtmamam gerekiyordu. Lütfen lütfen sırıtmayayım karşısında. Duvarlarda dolandırdığı bakışlarını bana çevirdiğinde alttan alttan baktı. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyordum. Hiç bilmiyordum.
"Çiftliğe gidelim. Orada her şeyi anlatacağım. Her şeyi..."
"Salman beni geçiştiriyorsun. Sürekli anlatacağını söyl-"
"Hayır, hayır geçiştirmiyorum." derken bir iki adım atarak aradaki mesafeyi tekrar kapattı. "Beni yanlış anlamandan korkuyorum sadece. Neha... Benimde daha yeni öğrendiğim şeyler oldu ve bunlar gerçekten rahatsız edici şeyler. Sana hemen anlatmamamın nedeni bu. Başka bir nedeni yok. Ne olur güven bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikâye
RomanceYıllardır bildiklerini sandıkları duygularda aslında onlardan cahili yoktu. Bir anlaşmayla girdikleri yolu düşe kalka da olsa bitirebilecekler miydi? Peki ya cahil oldukları duyguyu öğrenebilecekler miydi?