Bölüm 50

132 19 66
                                    



2 ay olmuştu.

Rani'nin ölümünün ardından 2 ay geçmişti.

Armaan'ın ortadan kayboluşunun ardından 2 ay geçmişti.

Haider ailesi darmadağındı. Gelinlerinin acısını yaşayamadan oğulları ortadan yok olmuş torunlarını bir de babasız bırakmıştı.

Evin büyük çocuğu her krizde olduğu gibi bu krizde de sorumluluğu üstüne almış kendi ailesiyle birlikte anne ve babasının yanına taşınmıştı. Bu koca evde ne annesini ne de babasını acılarıyla yalnız bırakamazdı. Canından çok sevdiği yeğeni Aryan'ı zaten bırakmazdı.

Şanslıydı ki karısı ne dese kabul etmiş hiç düşünmeden eşyalarını toplayıp gelmişti bu eve. 2 aydır da evdeki herkese elinden geldiğince destek olmaya çalışıyordu.

Salman evin içerisinde yaşananlardan haberi olmadan kardeşinin peşine düşmüş onu arıyordu aylardır. Evin içinde olan bitenden haberi yoktu çünkü Neha tek kelime etmiyordu Salman'a. En azından evde her şey yolunda gidiyor sanıyordu Salman.

Ama öyle değildi.

Neha tükeniyordu.

Gelinini kaybetmiş, oğlu ortadan yok olmuş ve biricik torunu hem annesiz hem de babasız kalmış Sapna Hanım Neha'yı tüketiyordu. Hem Sapna Hanım hem ikizler hem de Aryan arasında o kadar hırpalanıyordu ki kadın... Bir de üstüne kocasının yokluğuyla mahvoluyordu.

Salman yanındaydı ama değildi sanki. Hem kardeşini aramaktan hem işlere koşuşturmaktan o da çok kötü durumdaydı. Aylardır çocuklarıyla bile doğru düzgün ilgilenememişti. Anne ve babasına bir şey olacak korkusu da yiyip bitiriyordu adamı.

Kendini kapamış köşesine çekilmişti.

Neha asla Salman'ı suçlamıyordu. Ona hep destek oluyordu ama Salman'ın kendini kapaması Neha'yı çok zorluyordu. Yanındaki kocasına, Salman'a ulaşamamak Neha'ya ağır geliyordu. Kimse değildi Neha. Karısıydı onun. Acısını, derdini, yükünü paylaşmalıydı onunla.

Sabaha karşı eve geldiğinde üzerindekileri bile çıkarmadan girdiği yatakta uyuduğunu sandığı Neha'yı sarıyordu sıkıca. Uyandığında karısının onunla ilgilendiğini görüyordu her seferinde. İşte o zamanlar iyice sığınıyordu Neha'ya. Tüm yükü, acısı, endişesi terk ediyordu sanki onu. Huzur buluyordu anlık da olsa.

Neha nasıl söylesindi evde yaşadıklarını? Bir sorun daha nasıl yüklesindi yeteri kadar çökmüş kocasının omuzlarına? Ona nasıl kıyardı?

Sabahın erken saatlerinde ikizlerin ağlamaları ile uyanmıştı Neha yine. Salman hala gelmemişti. Gözlerinin altı koyu halkalarla kaplıydı kadının. İkizler sanki evdeki huzursuzluğun farkındalarmış gibi geldikleri zamandan beri hiç durmuyorlar Neha'yı daha da perişan ediyorlardı. Arada imdadına yetişen Aisha Hanım olmasa Neha ne yapardı hiç bilmiyordu.

Çocukları sırayla her iki göğsünden emzirmeye çalışmış fakat az gelen sütü nedeniyle onları doyuramamıştı. Ishaan ısrarla ağlayıp emmeye çalışıyordu. Fakat süt gelmeyince ağlaması şiddetleniyor henüz susmuş Yamir'in de ağlamasına neden oluyordu.

Neha sinir bozukluğuyla ağlamaya başladı. Çocuklarını doyuramıyordu. Çocukların ağlamaları şiddetlendikçe kendini daha da yetersiz hissediyor ve sessizce onlarla birlikte ağlıyordu.

O sırada tıklatılan kapının sesini duyduğunda yaşlarını sildi hemen bir çırpıda. Elleriyle yüzünü yelledikten sonra kapıyı açtığında karşısında Aisha Hanımı görmek kadını rahatlatmıştı. Aisha Hanım Neha'nın kızarık gözlerini ve çökmüş yüzünü gördüğünde üzüldü kıza bir kez daha. En çok Neha ve Salman'ın yıprandığını görüyordu kırışıklarla çevrili gözleri. Farkındaydı her şeyin. Neha'nın bu evde ne kadar yalnız olduğunun da farkındaydı...

Bizim HikâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin